Rubén tradutor Francês
518 parallel translation
- Jon Ruben mi?
- Jon Rubin?
- Evet, Jon Ruben, merhaba.
- Oui, Jon Rubin.
Adım Jon Ruben.
Oui, ici Jon Rubin.
Özür dilerim, bayım. Adınız ne? Adım Jon Ruben, bayım.
Je m'appelle Jon Rubin et je reviens du Vietnam.
Lido Gym'e gidip menajerim Ruben Luna ile görüşmelisin.
Va au "Lido" voir mon manager Ruben Luna.
Ruben Luna'yı arıyorum.
Oui. Ruben Luna.
Bu çok tuhaf Ruben. Ona bakınca hiç aklına gelmez.
On le dirait pas, à le voir.
Ruben'e söyleme ama dün gece biraz içtim. - Formda olduğumu umuyorum.
Je m'en suis payé un peu, hier soir.
Sadece kızgınım Ruben.
Je suis en rogne, c'est tout.
- Nasıl gidiyor Ruben?
Ça biche, Ruben?
Ruben.
Ruben.
Dandik bir kaç yüz papel için beni Panama'ya kadar yolladı ve fırsatı kaçırdım.
Pour économiser 200 $, Ruben m'a expédié à Panama tout seul. Ça m'a coulé.
Stockton'a döndüm. Ruben'i görmeye gittim. Göz kapaklarıma baktı.
Arrivé ici, je vais voir Ruben.
- Salona gidip Ruben'i buldun mu?
Tu es allé voir Ruben?
Ruben, bak kim gelmiş.
Ruben, regarde qui est là.
- Sen misin Ruben?
- C'est toi, Ruben?
Selam Ruben, sana bir içki ısmarlayayım mı?
- Je t'offre un verre?
Seni gördüğüme gerçekten sevindim Ruben.
Je suis content de te voir.
Artık dayanamıyorum Ruben.
J'en ai ma claque, Ruben.
Kadın canıma okuyor Rube.
Elle me détruit, Ruben.
Biliyor musun Rube? Dört gün sonra 30 yaşımda olacağım.
Tu sais, Ruben, dans quatre jours, j'aurai 30 ans.
Gerçekten müteşekkirim Rube.
Tu as droit à ma reconnaissance, Ruben.
Bunun nerede olduğunu biliyor musun Ruben? Köşemde çalışamayacak kadar sıkışık olduğun için Soto ile dövüşmeye Panama'ya kadar tek başıma gönderdiğinde usturayla kestikleri aynı yerde.
Non, parce que c'est au même endroit que la fois qu'on m'a eu à coups de rasoir à Panama où tu avais été trop radin pour m'accompagner.
Ruben, işle eğlenceyi asla karıştırmadığımı bilirsin.
Tu sais que je ne mélange jamais les affaires et le plaisir.
Ruben, bu Bayan Coffin.
MIle Coffin.
Coffy, bu Müdür Yardımcısı Ruben Ramos.
Ruben Ramos, notre divisionnaire adjoint.
Bazen, Ruben. Bazen.
Elle peut l'être.
Ruben ve Jets'den de büyük olacağız, ahbap.
On va dépasser Ruben and the Jets, mec.
Bu sefer Ruben veya Reginald duymak istemiyorum ya da kırmızı burunlu ren geyiği Rudolph.
Cette fois, je ne veux pas entendre parler de Ruben, de Reginald... de Rudolph le Renne au Nez Rouge.
Wiktor Ruben...
Wiktor Ruben...
Wiktor Ruben bir çocukluk arkadaşı.
Wiktor Ruben, mon ami d'enfance.
Tamam Ruben.
Ça va, Ruben.
İkinci eşim Ruben Samuel'di. Ruben.
Mon deuxième mari s'appelait Reuben Samuel.
Ruben'di, değil mi?
Rusty.
Joel, bu kuzenim Ruben, Skokie'den.
Joël, c'est mon cousin Ruben. De Skokie.
En sevdiğin çiçek.
Je t'offre un autre "Ruben".
Hey, neler oluyor, Reuben?
- Qu'est-ce qui se passe, Ruben?
PACECHO, RUBEN ZORLA SALDIRI, SOYGUN
"Coups et Blessures Attaque à Main Armée"
Pacecho, Ruben.
Pacecho, Ruben.
Ruben geri döndüğünde bir sürü fıstık mutlu olacak.
Beaucoup de nanas sont heureuses quand Ruben descend dans la rue.
- Amcam, Ruben.
- Mon oncle Reuben.
Saide Ruben, kanasta için oyuncu arıyor.
Sadie Reuben cherche des partenaires pourjouer à la canasta.
O zaman o na avukatım olarak görüşmek istediğini söyler, onu Ruben O'Dor'a yemeğe götürür...
Est-ce un conflit d'intérêt... de l'inviter à dîner ensuite au Ruban d'Or?
Bayan Bundy, neden siz de Ruben gibi olamıyorsunuz?
Pourquoi ne prenez-vous pas exemple sur Ruben?
Ruben. A +.
Ruben. 20 sur 20.
Beni haber odasındaki Ruben'e bağla. Canlı yayına girmek üzere.
Passez-moi la rédaction.
Bu çok basit bir eğitim.
On fait du rattrapage, Ruben.
Dürüst ol Ruben.
C'est pas vrai!
Hepsi de tipin.
Ton genre, Ruben?
Demek Ruben söyledi?
Ruben vous a prévenue?
Merhaba Ruben.
Allô, Ruben.