Rude tradutor Francês
1,319 parallel translation
Bak Michelle uzun bir haftasonuydu.
Michelle... le week-end a été rude.
müşteri için zor bir gün.
Rude journée pour le client.
"Kötü bir gün geçirdiğinin farkındayım." anlamına gelen.
La friction du dos tu-as-eu-une-rude-journée...
Sanırım Bayan Lamb'ın söylemeye çalıştığı şey Roberta... Onlara karşı biraz sert davranıyorsun.
Je crois que ce que Mme Lamb essaie de dire, Roberta, c'est que vous êtes un peu trop rude.
Belimi büken bu işi, sonunda bitirmeye.
Pour arriver au bout De mon rude labeur.
Zorlu bir hayat yaşıyorum.
J'ai une vie rude.
Tanrım. Zor iş.
Purée, c'est rude.
En iyisi Jerry Rude ve Banyo Takımı.
C'est Jerry Rude et la Salle de bains en folie.
Nasıl gidiyor, Bay Burns? Jerry Rude.
Comment allez-vous, M. Burns?
Programa hoş geldiniz.
Jerry Rude. Bienvenue.
Bam! Bay Rude, çok eğlenceli birisi olduğumu söylemek isterim.
M. Rude, sachez que je suis plutôt sympa.
500, biraz abartı bir vergi.
500, c'est un peu rude.
Çok çılgın bir gün geçirmişsin.
tu as apparemment eu une très rude journée de démence.
Büyük, güçlü bir gün oldu, huh?
Quelle rude journée, hein?
İklimin sert olduğunu gösteriyor.
Un témoin du rude climat.
Hey bak! Bryce tekrar maden suyuna döndü.
Rude journée au bureau?
Takım, Yarın zor bir gün geçireceğiz.
Peloton, demain sera une rude journée.
Sert bir iniş olacak, ama ineceğiz.
Ça sera rude mais on devrait s'en tirer.
Çarpışma sert olacak.
Le choc va être rude
Bu gece aramıza yeni katılanlara gelince... kötü bir yıl geçirdiğinizi biliyorum.
Pour les nouveaux de ce soir, Je sais que cette année est rude.
- Tanrım, zor bir gün.
Un peu de pizza? Je vois que c'est une rude journée
İsa'nın iyileştirici ellerini yaraya değdirmesi fark etmez. Bu adam ölmüş.
Saigner est si rapide et rude, çà ne changerai rien si Jésus mettait sa main guérisseuse sur la blessure... le salopard est mort.
Kötü bir gün müydü?
Rude journée?
"Temmuzda traktörler. Soğuk kış yakında" diyorlar. Amatörler Jack.
"Chenilles en juin, rude hiver en chemin"
# Sert kayalık bir yol
# C'est un rude chemin rocailleux...
# Ağır ağır sert kayalık yolda yürüyorum.
# C'est un rude chemin rocailleux où je chemine
Sen... Sen zorlu bir rakipsin.
Tu es un rude adversaire.
Biz, bu materyalist, yapay, yüzeysel dünyada - - -
Nous parlions de la rude compétition imposée... par ce monde matérialiste, artificiel...
Kulağa çok kötü gelse de, gerçeği inkar etmek yalan söylemek olur.
C'est un peu rude à entendre, mais le nier serait un mensonge.
Bu iş zorlaşabilir.Elaine, numaran kaç senin?
Ça risque d'être rude. Elaine, tu as quel numéro?
İzin günüm.
Rude journée.
- Zor bir gün geçirdim.
- Rude journée.
Bu çetin sınavımda bana çok yardımcı oldunuz.
Merci de m'avoir épaulé dans cette rude épreuve.
Tamam, Pazartesi büyük gün..
La journée sera rude, lundi.
Sert davranmana bayılıyorum.
Oh, j'aime ça quand t'es rude.
Çünkü yarın yine zor bir gün olacak.
On a encore une rude journée demain.
Şimdi, sert bir spor.
- ça, c'est un sport rude.
zorlu bir savaş sonrasındaki sessizliği?
Le calme après une rude bataille. Oui.
- Kelimeleri iyi kullanıyorsun.
Tu as un ton tellement rude.
Zor bir gece geçirdim.
La nuit a été rude.
Hayatta kalmanın zor olduğu bir ülkede büyüdüm.
Dans mon pays, la vie était rude. Nous avions faim.
Ya da belki en kötüsünü istersin.
Ou peut etre le travail le plus rude que j'ai!
Kötü hayvanlar kötüleşince. Lanet olsun!
Quand les bêtes nous lâchent, c'est rude!
Senin için kolay bir gün olmadığını...
Je sais que c'est une rude journée pour toi...
Kötü adam... Kaba adam...
Oh bad boy Oh rude boy
İşten sonra buluşmayı kim ister?
Qui voudrait faire ça après une rude journée?
Sokaklarda yürüyorum Ayaklarım plastik Syd'in bir sonraki single denemesi olan "Vegetable Man" ( Bitkisel Hayattaki Adam ) EMI için fazla ağır kaçmış olacak, hiçbir zaman piyasaya çıkmadı.
emi trouva peut-être l'essai suivant de Syd, "Vegetable Man", trop rude, car le titre ne fut jamais sorti.
Yarın telefon davan için çok önemli bir gün değil mi?
- Chaud! - T'as pas une rude journée...
Havayollarını suçlamayın.
La concurrence entre compagnies aériennes est rude.
Amma da yorucu bir gündü.
Rude journée.
Soğuk bir kış.
L'hiver est rude.