Rumple tradutor Francês
226 parallel translation
Dinle Van Rumple, bazılarının milyon doları olması... kollarını diğer insanlara dolayacakları anlamına gelmiyor.
Van Rumple, un million de dollars n'autorise pas ce genre de familiarités.
- Charlie Van Rumple ile değil mi?
Pas Charlie Van Rumple?
Evet, Charlie Van Rumple.
Si, Charlie Van Rumple. Où est-il?
Öyle olduğumu biliyorum. Van Rumple değilim.
Oui, de ne pas être Van Rumple.
Van Rumple sensin, değil mi?
Vous êtes Van Rumple?
Maple'da yaşıyor ve sahibi Bay Rumple.
Il est à M. Rumple.
A harfinden Arky, kaniş-Rottweiler kırmasıymış. Maple'da yaşıyor ve sahibi Bay Rumple.
J'ai dans les A un Arky, qui est un bâtard mi caniche, mi Rottweiler, qui vit à Maple et appartient à M. Rumple.
Rumple- -
Rumple...
Bu yer iyice tozlanmış Rumple.
Vous vivez dans la poussière, Tracassin.
Sadede gel moruk, ne istiyorsun?
Viens en au fait, Rumple.
Koş evde saklan Rumple.
Cours rentrer à la maison, Rumple.
Güce ihtiyacın yok Rumple.
Tu n'as pas besoin de pouvoirs, Rumple.
- Rumple... - Oğlumuza annesini öldüğünü...
Rumple... en sachant que je devais dire à notre fils...
- Ve aynı zamanda da Rumple.
Et lui aussi. Excellent.
Ve Rumple, sen beni seçeceksin.
"Nous sommes si heureux que tu n'aies pas tué Mme Nolan." - C'est de la part de toute ta classe.
- Rumple ben asansördeyim.
Rumple, je suis dans l'ascenseur. Il y a un homme ici.
Kısaca dükkanda, korsanın bir daha yanına yaklaşmamasını sağlayacak fevkalade şeyler bulunduğu için diyelim.
Disons simplement qu'il y a pleins de choses merveilleuses là-dedans que je pourrais utiliser pour m'assurer que ce pirate ne t'approche plus. Rumple, non.
Rumple, bana her şeyi anlatabilirsin.
Rumple, tu peux... Tu peux tout me dire.
Rumple!
Rumple! Rumple!
Rumple'ı yeterince üzmedin mi?
N'avez-vous pas assez blessé Rumple?
Çünkü Rumple korkağın tekiydi.
Car il était un lâche.
Gidelim.
Rumple!
Onun istediği şey de bu içinde iyiliğe dair ne varsa yok etmek.
Rumple, c'est... c'est ce qu'il veux... détruire tout le bien en toi.
Sana geliyorum Rumple.
Je reviens, Rumple.
- Rumple'ın kalbine zarar verdim.
J'ai blessé son coeur.
Rumple Von Stiltskin.
Rumple Von Stiltskin.
Merhaba Rumple.
Salut, Rumple.
Ah Rumple, bu bir barış hediyesi.
Oh, Rumple. C'est un cadeau de paix.
Gerçekten mi Rumple.
Vraiment, Rumple.
Rumple bunu gerçekten yapabilir miyiz?
Rumple, peut-on vraiment faire ça?
Çok üzgünüm sevgili Rumple'ım.
Je suis désolée, mon cher Rumple.
Anlaşmayı değiştirdik, Rumple.
Nous avons changé le contrat, Rumple.
Rumple anlatılanları duydum, cephe çok acımasız bir yermiş.
Rumple j'ai entendu des histoires. Le front... c'est un endroit brutal.
Rumple?
Rumple?
Rumple doğru mu?
Rumple, est-ce que c'est vrai?
Rumple bunu bilerek mi yaptın?
Rumple, est-ce que tu t'es fait ça?
Savaşabilirdin Rumple.
Tu aurais pu te battre, Rumple.
Karanlık Kudretine hakim olabilmek için hançerini ele geçirmek mi yani?
Avoir la dague de Rumple pour que tu puisses obtenir ses pouvoirs?
Yeni bir şans yerine, ona bir seçim hakkı sunalım... Bizimle gelip, Rumple'ın hücresinde yaşasın, 91 00 : 04 : 57,411 - - 00 : 05 : 00,345 ya da burada kalsın.
Au lieu d'une seconde chance, on lui laisse le choix... revenir, vivre ses derniers jours dans la cellule de Rumple, ou rester ici.
Beni gördüğüne şaşırdın mı, Rumple?
Surpris de me voir, Rumple?
Sanırım senin de duyuyor olmanın sebebi bu, Rumple.
C'est pour ça que tu peux l'entendre, Rumple.
Ama seninki bu değil, değil mi Rumple?
Mais ce n'est pas la tienne, hein, Rumple?
Baba oğlu birlikte çalışırken görmek ne kadar da duygulandırıcı. Özellikle de Rumple, sen onu terk ettikten sonra.
Ça fait chaud au cœur de voir le père et le fils travailler ensemble, surtout après que tu l'ais abandonné, Rumple.
Onu tanıyamadın bile, değil mi Rumple?
Tu ne l'as pas reconnu, Rumple?
O mutlu, Rumple.
Il est heureux, Rumple.
Hadi durma, Rumple.
Vas-y Rumple.
Teklifimi kabul etmediğine pişman olacaksın, Rumple!
Tu vas regretter le fait de ne pas accepter le marché!
Rumple.
Mère!
Rumple olmaz.
On...
Rumple!
Arrête!
Yapma Rumple.
Non.