Runway tradutor Francês
81 parallel translation
Burası Runway 3-4, descendant maintain 3,000.
Prenez la piste 3-4 descendez, maintenez-vous à 3000.
Runway Limuzin'de çalışıyor.
Il est chauffeur pour Runway Limos.
Yayında'Runway'vardı ve canlı söyledi.
Il y avait "Runaway" qui chantait en direct.
Runway'in baş editörü, üstelik efsane birisi.
C'est le rédacteur en chef de Runway. Une légende vivante.
Andrea, Runway bir moda dergisidir dolayısıyla modayla ilgin olması çok önemlidir.
Andrea, Runway est un magazine de mode un intérêt pour la mode est indispensable.
- Yani Runway okumuyorsun?
- Donc vous ne lisez pas Runway? - Heu...
Tatlım, Runway'deki kızların nasıl giyindiğini bir görseydin!
Oh, il faudrait que tu vois comment les filles sont habillées à Runway.
Futbol okuluna gitmesi gerekirken dikiş okuluna giden ve geceleri çarşafın altında el feneri ile Runway okuyan bir çocuğu!
et lit Runway caché sous ses draps le soir, avec une lampe de poche.
Evet ama gerçek şu ki böyle fantezi çantalar Rumway'in umurunda bile değil.
Oui, mais il n'y a pas que les trucs de mode dans Runway
Fransız Runway'den Jacqueline Follet değil mi o?
Ce n'est pas Jacqueline Follet de l'édition française de Runway?
Eğer gitmezsen Runway'deki veya başka bir yayın kuruluşundaki geleceğin hakkında pek de ciddi olmadığını varsayacağım.
Si vous ne venez pas, j'en conclurai que vous n'avez pas souci de votre avenir à Runway ou ailleurs.
Runway'den ve Miranda'dan nefret ediyorsun.
Tu détestes Runway... et Miranda.
Runway kızlarıyla birlikte eğlenir oldun.
Tu te moquais des filles de Runway.
Miranda, Runway'in Fransız versiyonunun Amerikan modası üzerindeki konumu nedir?
Miranda, où se situe Runway dans la compétition France Amérique?
- Sensiz bir Runway düşünemiyorum.
Je n'imagine pas Runway sans toi.
Jacqueline Follet'in Runway'in yeni baş editörünün olduğunda nasıl görüneceğinin....
Du nouveau Runway quand Jacqueline Follet en sera le rédacteur chef.
Amerikan Runway'inin bu piyasadaki en pahalı kitaplarından biri olması da etkili.
Sans oublier que Runway est la revue la plus coûteuse du marché.
Bütün hayatını Runway'e adamıştı. Bunu ona yapamaz.
Runway est toute sa vie.
Irv, Jacqueline Follet'yi Runway'in başına yazı işleri müdürü olarak getiriyor.
Irv veut nommer Jacqueline Follet rédacteur en chef de Runway
72 yıldan beri, Runway bir dergiden çok daha fazla anlam ifade ediyor.
Pendant 72 ans, Runway a été bien plus qu'un magazine.
Mükemmeliyet taahhüdü esası altında Runway ve James Holt birçok konuda, asgâri müşterekte uyuşuyor.
Runway et James Holt ont beaucoup en commun entre autres, une obligation d'excellence.
Ve artık, James'in, James Holt International'ın yeni başkanlığı için... Runway ailesi içinden birini seçmesi çok da şaşırtıcı olmasa gerek.
Aussi n'est-ce pas une surprise que lorsque le temps est venu pour James de choisir le nouveau président de James Holt International il a choisi quelqu'un de la famille Runway
Runway bünyesinde bulunmaktan ötürü büyük gurur duyuyoruz.
A Runway nous avons été très fiers de...
Tasarımcıların, fotoğrafçıların, yazarların, editörlerin, modellerin, benim tarafımdan bulunmuş kim varsa, ne zaman olursa olsun Runway'den ayrılma kararı aldığım zaman beni izleyeceklerinin sözünü veren herkesin listesi.
La liste des artistes, des photographes... des écrivains, des modèles, que j'ai découverts, que j'ai aidés et qui m'ont promis de me suivre... si je décidais de quitter Runway
Benim tek sorum... Runway?
J'ai une seule question, Runway?
Project Runway bağımlısı olduğundan beri.
Depuis qu'il regarde Project Runway.
Ama oğlumun tabağı yeterince dolu zaten. Orta Doğu bir yandan, Project Runway diğer yandan.
Mais il a eu sa part de travail, avec le Middle East et-et-et le projet Runway,
Bu gece Project Runway'in tekrarı var.
Il n'y a qu'une rediffusion à la télé.
Çiftlikte bir hafta boyunca "Görevimiz Moda" ile "Güzel ve Çirkin" izleyerek geçirdiğim esaretin ardından sonunda beni getirdiğin yer mısır festivali oldu.
Après une semaine de captivité dans la ferme, avec "Project Runway" et "Beauty And The Geek", pour seule compagnie, tu te décides enfin à me laisser sortir... - À la fête du maïs.
Sanırım, Runway olmalı.
Je crois que Runway en fait.
- Runway'ı çok beğenirim.
J'aime Runway.
Mercan şeftali renginde bir Runway ruju.
"Coral Peach" de Runway.
Charm School, Project Runway, Hey Paula yayınlanan her bölümüyle bize gösteriyor ki,... Paula Abdul biraz sıkıntılı.
"L'école du charme", "La reine de la mode", "Hé Paula", ce show où dans chaque épisode, on veut nous faire croire que Paula Abdul est juste un peu fatiguée.
Top Chef. Project Runway. Adamı bırakmadım.
"La comtesse aux pieds nus", "T op Chef", "Project Runway".
İmdat çağrınızı aldık, Elazığ hava alanı merkez pistine inme izniniz var.
Mayday est bien reçu et vous pouvez centre-fix runway 3 à Elazig.
Project Runway'deki eş cinselle mi?
Est-ce que c'est l'homo du projet Runway?
Project Runway'i düşünsene.
Pense à Project Runway.
Bu Christian'ın "Project Runway"'i kazanmasına benziyor, hem de neredeyse Rami daha iyi bir tuhafiyeciyken.
C'est comme quand Christian a gagné Project Runway même si Rami était le meilleur drapier.
Bir şey çıkmazsa, ben, koltuğum, Çin yemeğim ve "Project Runway" olacağız.
Je vais manger un moo goo gai pan en regardant Projet haute couture.
Ve bekârım. "Project Runway" dışında bir şeyim yok.
Je suis célibataire, je n'ai que Projet haute couture.
Hey, tasarım harikası elbiseni kim dikti?
Hé, "project runway" *, qui a fait votre robe?
Ama biz evden çıkarken acayip mutlu görünüyordu. Yani pizza yeyip, "Project Runway" izlemek için... neden yalnız kalmak istesin ki?
Elle semblait étrangement heureuse que nous quittions la maison comme si elle avait besoin d'être en privé pour regarder "Project Runway" et manger des pizzas?
Tek bilmek istediğim "Project Runway" gibi bir program ne zaman yapacakları?
Tout ce que je veux savoir c'est quand ils feront un nouveau spectacle comme "projet runaway".
"Proct Runway" i izleyelim.
Allume la télé.
Project Runway başlayalı bir dakika olmuşken televizyon ekranı birden bire bir topun peşinden koşan terli adamlarla doldu.
Je regardais Project Runway depuis une minute quand l'écran a été envahi par des sportifs dégoulinants.
Şu sürükleyici Project Runway felaketi hikayesini.
Où en étais-je? Tu parlais du désastre Project Runway.
Project Runway'i kimin kazandığını bile biliyorum.
Je connais déjà le gagnant de Koh Lanta.
Birisi "Beni baştan yarat" programı hakkında bir şeyler yazmış.
Quelqu'un aurait commenté "Project Runway"?
Kaç kere Project Runway seyrettin?
Tu as regardé beaucoup de Project Runway?
"Project Runway" i.
Projet haute couture.
Project Runway başladı.
Y a les miss à la télé.