Röpörtaj tradutor Francês
3,578 parallel translation
Billy Bush benimle röpörtaj yapacak ve isteyeceğim son şey o kaşarın eline benim hakkımda malzeme vermek.
Billy Bush m'interviewe, et la dernière chose que je veuille c'est donner des armes à cette garce.
Kyle olmasaydı İnfaz Listesi'nin olmayacağını insanların öğrenmesi için bu röportajı istedim.
Je vous ai demandé de faire cet interview afin que les gens sachent que Hit List n'existerait pas sans lui.
Larry'nin 11'deki röportajını unutma.
Bien, n'oublies pas que l'interview de Larry est à 11h.
Hatırlamadığınıza eminim ama kariyerimde ilk röportajımı sizinle yapmıştım.
Je pense que vous ne vous en rappelez plus, mais vous étiez ma première interview.
Bu yüzden artık röportaj yapmıyorum.
C'est pourquoi je ne fais plus d'interviews.
La Femme Vivant dergisinde röportajı var.
Mais elle été interviewée dans la "femme vivante" il y a peu.
Bu yüzden benimle röportaj yapmak istedi.
C'est pour ça qu'elle voulait me poser des questions.
Röportaj başladı.
L'interview vient de commencer.
Söylemeliyim ki, yapmayı beklediğim röportaj bu değildi.
Je-Je dois dire, ce n'est pas une interview que j'espérais faire.
Dairemde röportaj mı verdin?
T'as donné une interview dans mon appartement?
Röportajın güzeldi.
Belle interview.
Kamera röportajı genelde böyle olur.
C'est comme ça qu'une interview fonctionne.
Şefler ve ünlülerle röportaj yaparken öyle denir.
C'est comme ça que vous dites quand vous interviewez des cuisiniers et des célébrités?
Sanırım röportajımız senin başarılarından sadece biriydi?
Je suppose que notre interview a ajouté une corde à votre arc?
Yalnızca Perşembe günkü Charlie Rose röportajı için teşekkür edecektim.
C'est seulement pour te remercier de ton interview avec Charlie Rose jeudi.
Charlie Rose ile olan röportajın bunu yaptı.
C'est ton entretien avec Charlie Rose qui a fait ça.
Bu akşam şehir merkezindeki Nightline röportajı için konuşma konularını ayarlamalıyız.
On a besoin d'ajuster les points du discours à mettre en avant pour l'interview de ce soir.
Dinle, röportajını görmek için saha sonra stüdyoya gelmeyi düşünüyordum.
Ecoute, je pensais venir plus tard voir ton interview
Şimdi müsaadenle, babam beni röportajına sürüklemeden ben kaçtım buradan.
Maintenant si tu veux bien m'excuser je vais dehors avant que Papa ne m'embarque dans son interview
Röportaj biter bitmez Conrad'ı köşeye sıkıştırırım.
Je mettrai Conrad au pied du mur dès que l'interview est finie.
Daniel Nightline ile en son röportajında zorlu ve yorucu geçen bir cinayet duruşmasından çıkmıştın.
Alors, Daniel, La dernière fois que vous vous étiez assis avec Nightline, vous aviez enduré un procès pour meurtre assez éprouvant,
Sadece, bizimkilerin şu aptal röportaj olayı var ailenin imajını korumak için beni kuleye kapattılar.
C'est juste que mes parents ont cette stupide interview. Donc ils m'ont cachée dans cette tour Pour maintenir l'image de famille
Grayson röportajını televizyondan izledim.
J'ai regardé l'interview des Grayson à la télé.
Ayrıca Carly ve ben 06 : 00 haberleri için röportaj verdik.
En plus, des journalistes sont la, et Carly et moi ont a été interviewés pour le journal de 6 heures.
Başkan'la röportaj yapmışlar ve tepkimi sormak için aramışlar.
Ils viennent d'interviewer le président et m'ont demandé ma réaction.
Başkan'ın yakında yayınlanacak olan "Politico" röportajında hükümet krizinden beni sorumlu tuttuğu yazıyormuş.
La citation de POTUS dans son interview à paraître pour "Politico" dans laquelle il me rend responsable de la paralysie du gouvernement.
Var ya, o TV röportajıyla büyük bir risk aldım ama buna değdi gerçekten.
Vous savez quoi? Cette interview était risquée, mais elle a vraiment fait florès.
Sizinle röportaj yapabilir miyiz?
Ne vous dérange si nous vous interviewer?
Seninle röportaj yapmamı mı istiyorsun?
Vous voulez que je... vous interviewe?
Yani, onun hakkında konuşmak zorunda olmadığım tek bir röportaj yapabilecek miyim?
Vais-je pouvoir faire une interview sans devoir parler d'elle?
- Bay Cerisola röportaj isteğimizi düşünürken istediğimiz kadar bekleyebileceğimizi söylediler.
Ils ont dit qu'on attende que M. Serisola réfléchisse à notre demande d'interview.
Ama siz bana kiralık katil röportajı verdiniz.
Mais tu m'as donné Entretien avec un Tueur à Gages.
Kent Brockman, röportaj yapmaya geldi.
Kent Brockman est là pour votre interview.
Onlar "röportaj" için ailemi alıyorlar.
Ils recueillent des gens pour "interrogatoires".
Romney röportajını başkasına mı verdin?
As-tu laisser filer une interview avec Romney?
Hayır, TV'ye çıkıp röportaj yapamam... Herif... Adam Hazine Bakanı.
Non, je ne vais pas aller à la télé et interviewer- - le mec est- - C'est comme le Ministre des Finances.
Röportaj vermiş bir adam tarafından disiplin edilmeye ihtiyacım olduğunu sanmıyorum. Çünkü bu oldu Jim. Sen bunu yaptın.
Et je ne pense pas que j'ai besoin d'être engueulée par un mec qui a donné une interview, parce que c'est arrivé, Jim, c'est ce que t'as fait.
Hallie'yi kurtarmak istedin. Bu yüzden röportajımızı verdin.
Tu voulais sauver Hallie, donc tu lui as donné notre interview.
Şu anda röportaj vermek için yolda.
Elle se rend à une interview à l'instant.
- Bay Connelly, özür dilerim korkarım ki röportajınızın yerini değiştirmek zorunda kaldık.
- M. Connelly, je m'excuse, mais j'ai bien peur que nous allons devoir changer d'endroit pour l'entretien.
"Röportaj vermiyorum" u on geçe gelir.
Il devrait arriver à dix heure "vous ne donnerez pas d'interview."
Röportaj vermemesi için ikna ettim.
Je l'ai convaincu de ne pas faire l'interview.
Çünkü bir röportaj ile şirketinde kapalı kapılar ardında yaptığın konuşma bir değil.
Parce qu'une interview n'est pas la même chose qu'une réunion porte close au sein de votre propre entreprise.
Seninle bir röportaj yapabilir miyim Andrew?
Je peux t'interviewer, Andrew?
Röportaj yapabilir miyiz?
Je peux vous interviewer?
Yalandan bir röportaj hazırlar.
Il prépare une interview.
Yalandan röportaj hazırladı diyorum.
Il a truqué l'interview.
- Yalandan röportaj...
- Il a truqué...
Hayır. Yalandan röportaj haricinde sağlam bir hikâyeydi.
Non, à part l'interview bidon, l'histoire était solide.
- Röportaj görüntüleriyle oynadı.
- Il a truqué une interview.
Topçu Astsubay Eric Sweeney ile yaptığımız röportaj. Ceneviz ekibinden öne çıkan ilk kişi.
Voici l'interview du sergent artilleur Eric Sweeney, premier membre de l'équipe Genoa à être venu à nous.