English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ S ] / Saber

Saber tradutor Francês

360 parallel translation
Devería saber que em vez de liberdade deveria tê-la enforcado por seus crimes.
Tu aurais dû le savoir. J'aurais dû... te faire pendre comme criminelle!
Nem devem saber sentar-se direito na sanita.
Vous devez même pas savoir vous asseoir droit sur la cuvette.
" "En yakın mezarlığın nerede olduğunu merak ediyoruz." "
Es que queremos saber si hay un cementerio por aquí.
Niye sözünü tutmadın?
Saber! Pourquoi n'avez-vous pas tenu votre promesse?
Tamam mı, Saber?
Compris, Saber?
Anlıyor musun, Saber?
C'est compris, Saber?
Endişelenme ; sevgili Saber'cığını elinden almayacağım.
Rassure-toi. Je ne te volerai pas ta Saber.
Sadece Saber değil, şimdi de sınıf arkadaşın, Toshaka da senle birlikte kalıyor!
D'abord la petite Saber, et maintenant Tôsaka?
Emiya'yla Saber bir süredir birlikte kalıyorlar, ve hiçbir problem yok gibi gözüküyor.
C'est déjà le cas d'Emiya et de Saber et ça se passe sans aucun problème.
Saber!
Saber!
Saber!
Attention!
Saber'ın durumu nasıl?
Comment va Saber?
Saber'ın vucüdunun durumu daha iyiye gitmiyor.
Sa santé ne s'améliore pas.
Saber "Noble Phantasm" ını kullandı ve sonrasında ise bayıldı.
Elle a sorti son artéfact puis s'est effondrée.
Bu hızla giderse, Saber sonunda kaybolacak.
Si vous ne faites rien, Saber va disparaître.
Saber'ın şu an çok az "mana" sı kaldı.
Elle n'a presque plus d'énergie.
Eğer bütün "mana" sını kullanırsa, sonunda yok olacak.
Si Saber n'en a plus, elle devra disparaître.
Saber bile kendisi söyledi, eğer uyursa, tekrar "mana" kazanabilir.
Elle a dit qu'elle pourrait tenir en dormant.
Saber'ın hala biraz "mana" sı kaldığı doğru.
Oui, il lui reste encore de la magie.
Ustasından "mana" yenileyemeden, bu durumunda tekrar savaşmak zorunda kalacak.
Comme son maître ne peut pas lui fournir de magie, Saber devra combattre dans son état actuel.
Saber'ın bunu yapmasına izin vermeyeceğim!
Saber ne fera jamais ça!
Saber'ı ilk defa çağırdığında, siz ikiniz arasında bir çeşit bağ kurulmuş olmalı.
Quand tu l'as invoquée, une sorte de porte a dû s'ouvrir entre Saber et toi.
Saber'ı kurtarmak için, bir komut büyüsü kullanmalı ve onu insanlara saldırtmalısın.
Si tu veux la sauver, force-la à attaquer des gens avec un sort.
Eğer Saber'ı kaybetmek istemiyorsan, bir komut büyüsü kullan.
Sers-t'en si tu ne veux pas perdre Saber!
Saber uçurumun ucunda.
Saber est à bout de forces.
Saber'ı kurtarabileceğim tek yol bu mu?
C'est le seul moyen qu'il me reste pour la sauver?
Bu Saber!
Saber?
Bu kılıç dün Saber'ın tuttuğu kılıçtan farklı.
Ce n'est pas l'épée d'hier soir...
Gördüğüm rüya... Saber'ın bilmediğim bir tarafıyla ilgiliydi.
J'ai rêvé d'une Saber que je ne connais pas.
Beni bırakma, Saber.
Saber, ne disparais pas!
Saber'ı kurtarmak için, bir komut büyüsü kullanmalı ve onu insanlara saldırtmalısın.
Utilise un sort et force-la à attaquer des humains.
Saber'dan aldığım yaralar iyileşti.
J'ai récupéré de son coup.
Saber'a olanları duydum.
J'ai appris, pour Saber.
Saber'ın yok olmasına izin vermeyeceğim.
Je ne la laisserai pas disparaître.
Saber "Noble Phantasm" ını kullanırsa, yok olacağını biliyordu.
Saber connaissait les conséquences qu'aurait son artéfact.
Saber seni korumayı her şeyden öne koydu.
Saber a privilégié ta protection à sa propre vie.
Başka Ustaları yenmek ve bu Kutsal Kase Savaşı'nı sona erdirebilmek için, kesinlikle Saber'a ihtiyacımız var.
J'ai besoin de Saber pour battre les autres maîtres et arrêter la Guerre du Graal.
Hayır, bu nedenden dolayı değil, Saber'ın yok olmasını istemiyorum.
Non, je ne trompe personne. Je ne veux pas qu'elle disparaisse.
Eğer bunu kullanırsam, Saber reddetse bile, emirlerimi yerine getirmek zorunda olacak.
Avec ça, je peux la forcer à obéir aux ordres même contre son gré.
Hayır, Saber'a böyle bir şey yaptıramam!
Je ne peux pas lui demander ça!
Saber yok olmak üzere değil mi?
La disparition de Saber?
Saber yakında yok olacak nasılsa.. İşleri biraz hızlandıralım.
Autant que Saber disparaisse au plus vite, non?
Eğer eve gitmezsem, Saber -
Saber a besoin de moi!
Çünkü... Saber yok olduğunda, senin için savaşmanın da bir manası kalmayacak, değil mi?
Si Saber disparaît, tu n'auras plus de moyen de combattre.
Hayır, Saber henüz yok olmadı!
Saber est toujours là!
Hala Saber'a sahibim, bu nedenle bir Usta olarak savaşmak zorundayım.
J'ai déjà Saber! C'est pourquoi je resterai un maître!
Saber'ı öldüreceğim!
- Je vais tuer Saber.
Saber ve Tohsaka'nın bununla hiçbir alakası yok!
Saber et Tôsaka n'ont rien à voir avec ça!
ama Saber'ı ve Tohsaka'yı öldürmen için hiçbir neden yok.
Mais pourquoi vouloir les tuer?
Bueno, quien juega? De que tenemos este honor? Pero quiero saber...
Un peu de politique?
Hmm, Saber "Noble Phantasm" ını kullandı yani?
Son artéfact, hein?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]