Satıldı tradutor Francês
1,498 parallel translation
Geçenlerde satıldı. Orada her işi yaptım.
Elle a été vendue, y a pas longtemps.
Bay Bailey, öldüğünüz açıklanınca bu şirketteki hisseniz satıldı.
Votre participation dans cette companie a été vendue quand on vous a déclaré mort.
Satıldılar.
Tous vendus.
Suç işlendikten sonra nerede satıldıklarını araştırmak yerine matbaaları suçlulara satmaktan vazgeçseniz daha kolay olmaz mı?
Si vous arrêtiez cette pratique, vous n'auriez pas à rechercher le matériel après.
Şehirde tek yer, ordu malı artıkların satıldığı bulvardaki bir dükkân.
Un seul en ville, un magasin de surplus de l'armée sur le boulevard.
Satıldı.
Vendu.
Satıldıklarını biliyorum, ama Sam için hep son dakika işleri yapıyorsun.
C'est complet je sais, mais vous en avez toujours pour Sam à la dernière minute.
Ama iki gün sonra satıldığında, Bu bir erkek bisikletiydi.
Mais quand il a été vendu, deux jours plus tard c'était un vélo d'homme
Satıldıktan sonra hatırladım ve onu aradım.
Après la vente, je m'en suis souvenue.
Bu oyuncaklar senden çok daha ahlaklı olan doktorlara, hakimlere, ev kadınlarına ve film yıldızlarına satıldı.
Les poupées sont vendues à des médecins, des juges, des femmes au foyer, des stars, la plupart étant bien moins dépravés que toi.
Burada kılıçların C. Ebenezer Burns'e satıldığı yazıyor.
Le couteau semble avoir été vendu à un dénommé Burns.
Kocasının borcu yüzünden buraya satıldı.
Le mari est tellement endetté, qu'il a vendu sa femme.
Satıldı, beyler!
Adjugé, les gars!
- Hepsi satıldı, tatlım. Play-off bu.
Il n'y a plus une seule place.
Küçükken kaçırıldım, sonrada satıldım.
On m'a kidnappée et vendue quand j'étais gamine.
O zamandan beri hep satıldım.
Depuis, j'ai été vendue plusieurs fois.
Onlar şirkete satıldılar dostum.
Ils se sont vendus à la Compagnie, mon ami.
Üzgünüm millet. Hepsi satıldı.
Désolé, j'ai tout vendu.
Bu işletmelerin karlı olduğu farkına varılınca... ... hepsi çok uluslu aç gözlü dev işletmelere satıldı. Kalan bütün yatırımlarını nakite çevirdiler.
Lorsque ces entreprises cessèrent d'être rentables, elles furent cédées à des multinationales sans scrupules qui récupérèrent les machines, empochèrent les derniers profits, et laissèrent derrière eux des murs nus et des bâtiments vides, seuls témoins d'une vie passée.
Şu her şeyin indirimli satıldığı büyük alışveriş yerleri gibi...
Avec des magasins de marques à prix d'usine.
Şuradaki genç adama, 600 dolara satıldı.
Adjugée au jeune homme juste ici pour 600 $.
Duvar yıkıldıktan sonra sadece Ukrayna'dan otuz iki milyar dolar değerinde silah çalındı ve başkalarına satıldı.
Après la chute du mur, 32 milliards de dollars d'armes ont été volées et revendues rien qu'en Ukraine.
Hepsi satıldı.
C'est tous été vendus.
Biletler satıldı.
C'est complet.
Tamamı satıldı, tüm sahneler.
On est guichet ferm .
Ama okullar satıldı ve parası da bir sahtekâr tarafından cebe indirildi.
Mais les écoles ont été vendues et... L'argent a été empoché par cet escroc.
Senin böyle satıldığına inanamıyorum.
Je ne peux pas croire que tu t'es vendue comme ça!
Moron, Taj satıldı, senin taksin değil.
Stupide, le Taj est vendu, pas ton taxi.
Sana bunu, apartman satıldığında yapmanı söylemiştim.
Tu aurais dû le faire quand il a vendu l'appart.
Suçlama yapılmamıştı, "Alert" satıldı ve
L'Alert fut vendu, l'Emma, démantelé.
- Satıldı.
- Conclu.
Dövüşün tüm biletleri satıldı.
Le match de ce soir est déjà complet.
Donmuş muzun bu tahta yolda, O.C.'deki diğer yerlerden daha çok satıldığını biliyor muydun?
Tu savais que plus de bananes glacées sont vendues ici sur ce ponton que sur l'ensemble du comté d'Orange?
Yani, bu adam bahis biletlerinin satıldığı hiç yerde olamaz.
Ce gars n'aurait pas dû être à proximité d'un reçu de pari.
Sadece son üç ayda 800 bin adedi satıldı.
800 000 unités vendues rien que ce dernier quadrimestre.
Bu muhitte bir ev satışa çıkarıldığında bunun gerçek bir darbe olduğunu söylemeliyim.
C'est une vraie occasion quand une des maisons de ce quartier est à vendre.
Satılık değiller. Hepsi satıldı.
Il y a de supers maisons à vendre dans le coin
Geçen sene dünyada 70 milyon satıldı.
Soixante-quinze millions vendus dans le monde l'année dernière.
Ben şubeden ayrıldıktan kısa bir süre sonra, Narkotiğe terfi etti,... ve Gutner adında bir uyuşturucu satıcısını 2 kilo işlenmemiş kokainle beraber tutukladı.
Juste après que j'ai quitté le département il a été promu aux narcotiques il a arrêté ce dealer et a récupéré 2,5 Kg de cocaïne pure
Satıldı.
Je l'ai vendue!
Porsche'unu satıp bir tarikata katıldı ve top oynamaya başladı.
Il a vendu sa Porsche, rejoint une secte et joue au hacky sack.
Uyuşturucu trafiği için kullanıldığını bile bile bu telefonları satıyorsunuz.
Vous savez que ces portables sont utilisés par les dealers.
- Elbette, çoğunun satışı yapıldı bile.
- Bien sûr.
Annen çıldırmıştı ve bütün kitapları satın almıştı.
Ta mère crisait, tu achetais tous les livres.
Burası 3 yıldır satılıktı.Almak istedim ve sürpriz, teftiş!
Je ne t'en voudrais pas si c'est à ça que tu penses. Ce serait bien pour Tick que l'un de nous devienne riche. À entendre Walt parler, on dirait qu'il a de l'argent.
Tom, bu akşam yıldızlar sadece DVD olarak satılacak bir filmin özel bir tanıtımı için beklemekteler, ki yakında araba yıkama istasyonlarında 3.99 $'dan satılan diğer filmlerin yanında yerini alacaktır.
Tom, ce soir les stars sont de sortie pour une avant première spéciale d'un super DVD, qui sera bientôt à 3 $ 99 dans votre station essence habituelle.
- En iyisi olmuş. - İlk tablom satıldı.
- Il a bien fait.
Acaba Price'nin satılık olduğu gibi yanlış bir izlenime mi kapıldınız?
Vous croyez que Price est à vendre?
Taj satışa çıkarıldı.
Le Taj est en vente.
Taj Mahal gerçekten satışa mı çıkarıldı?
Le Taj Mahal est-il vraiment en vente?
Yapımcı olarak katıldığı bir müzayedede satışa çıkarılmıştı... 10,000 dolar!
Il avait été acheté pour elle à une vente de charité à laquelle elle assistait en tant que productrice exécutive, 10.000 $.