Scoop tradutor Francês
1,014 parallel translation
Williams'ın kaçış öyküsünü öğrendim ve başka bilen yok.
Je sais comment Williams s'est échappé. C'est un scoop.
Bu büyük haberin peşine koşmayacak kadar tembelsiniz.
- Quels reporters exemplaires! Incapables de couvrir le scoop du siècle.
- Bizi atlatacak mısın?
- Et nous piquer le scoop?
Yılların haberini bulduk.
On a le scoop du siècle.
- Bizi atlatsınlar mı?
- C'est notre scoop!
Paul, haberini yazamayacaksın.
Félicitations pour ce scoop, Paul.
Beni ağlattın. Sabah baskısı için iyi bir habere ne dersin? - Yok.
T'as pas un petit scoop pour moi?
- Hikaye nedir?
- C'est quoi, le scoop?
- On ikiden vurdun.
- C'est un beau scoop.
Atlatmaca haber oldu.
Quel scoop!
Benim için ne fırsat ama.
Quel scoop!
Burada pirinç topluluğu, bağrışan bir kalabalık topluluk ya da bir manşet için gürültü koparan gazeteciler yok.
Il n'y a pas de fanfare ici, pas de foules en liesse, pas de journalistes réclamant des scoop.
- Burada ne arıyorsun Bay Scott?
- Que faites-vous ici? - Je cherche un scoop.
Buralarda bir hikaye olmalı.
Il faudra bien que je déniche un scoop.
İyi bir hikayeniz olduğunu umuyorum.
Vous avez un scoop?
- İçindekileri mi? Ne hikaye ama!
Quel scoop!
- Hikayeyi gönderiyorum! - Bizim gemimizden değil.
J'envoie ce scoop!
Kızıl deniz ikiye ayrıldığından bu yana en iyi hikaye bu. Bunu gizleyemezsin!
C'est le plus grand scoop depuis le partage de la Mer Rouge!
- Ya ben? - Ayrıca Scott'un hikayeyi göndermek istediğini söyleyin.
Et demandez si Scott peut envoyer son scoop.
- Harika. Şimdi öyküyü başkası kapacak.
- Quelqu'un va me voler le scoop.
Bütün gezegendeki en büyük hikaye ve ben burada sıkıştım kaldım.
Le plus grand scoop du siècle, et je tombe sur cette palourde.
İşte hikayem.
Voilà le scoop.
Hızlı!
Flash! Scoop-Scoop.
Sana bir haberim var. Senden delicesine nefret ediyor.
J'ai un scoop pour toi. ll te hait.
Sana bir bombam var.
- Non, mais j'ai un scoop.
- Bomba bir haber mi?
- Tu es sur un scoop?
Onun hayali bile sansasyonal olurdu, yani ileri gitmeli, daha ileriye, ormana,
Un vrai scoop Voilà pourquoi, il n'a pas hésité à s'enfoncer dans la forêt, une forêt sauvage...
Bu büyük haber.
Quel grand scoop.
- Hakkında bir yazı hazırlıyorum da.
- Un scoop. Il sort avec un cyclope.
Ne de olsa motora haber yakalamak için binmiştim, asıl haberi bulan sen oldun.
Après tout, j'y suis allé pour une histoire et c'est toi qui as eu le scoop.
Bazı çok gizli bilgilere sahip.
Il a un scoop pour vous.
Kamu Şirketi Genel Müdürünün kızının düğünü hakkında mı?
Le mariage de la fille d'un haut fonctionnaire est un scoop?
İyi başlık.
C'est un scoop.
Çok daha büyük bir muhabir olabilirsin ve biz sana çok iyi bir hikâye verebiliriz.
Vous pourriez être un grand reporter. On a un scoop, pour vous. Mais on ferait mieux d'aller dans un endroit plus calme.
Bu büyük bir olay olabilir.
On est tombés sur un scoop.
Büyük balık yakalamanın kolay bir şey olduğunu mu sanıyordun?
Tu croyais qu'il était si facile de tenir un scoop?
- "Poker oyuncusu değilsin."
J'ai un scoop pour toi.
Pekâla, gizli bir bilgi vereyim.
Eh bien, j'ai un scoop pour lui.
Sanırım buraya gelme nedenim olan hikayeden daha büyüğünü yakaladım.
Je crois que je viens de tomber sur un scoop.
Senatör, telefonla bağlanıp atanma hikayenizi anlatırsam Newsworld bu ülkedeki tüm yayın kanallarını atlatmış olur.
M. Le sénateur, si je préviens ma rédaction de votre nomination, Newsworld aura un scoop unique dans tout le pays.
PİEDMONT GÖZLEM KULESİ
Base militaire aérienne Vandenberg, Californie Le 5 février 1971... Poste de contrôle de la mission Scoop
Alo, santral, ben Binbaşı Manchek, Scoop Kontrol A-12'den.
Allô, Opérations. Ici le général Manchek. Contrôle Scoop A-12.
Sonuçlar direkt Scoop'a gelsin.
Envoyez le film à Scoop.
Binbaşı Arthur Manchek, Scoop Görevi Kontrol A-12.
Général Arthur Manchek, poste de contrôle de la mission Scoop, A-12.
Scoop 7'nin dünya dönüşünden kaynaklanan, doğal olmayan ölümler var.
Nous avons la preuve de décès liés au retour sur Terre de Scoop VII.
SCOOP PROJESİ TÜMGENERAL SPARKS'IN EMRİYLE BAŞLAMIŞTIR. BU PROJENİN AMACI WISCONSIN'DEKİ LABORATUVARLARDA UZAY DIŞINDAKİ HAYATI ARAŞTIRMAK İÇİN FARKLI GEZEGENLER ÜZERİNDEN NUMUNELER ALINMASIDIR.
Le projet Scoop est sous le commandement du général Sparks, directeur en recherche biologique.
- Ne tür bir dalga bu, Joe?
Quel genre de scoop, Joe?
Evet, nedir olay?
- Quel est le scoop?
- Bak Darcey, sana iyi haberlerim var.
J'ai un scoop.
Hepsi günün haberi diyor.
Le scoop du jour!
Vanderberg, Hava Kuvvetleri Üssü ve Flatrock, Nevada'daki Wildfire laboratuvarından çok büyük yardımlar aldık.
Nous avons été aidés par de nombreuses personnes rattachées au projet Scoop et au laboratoire Wildfire.