Sensiz tradutor Francês
3,920 parallel translation
Paris'e sensiz gitmemin sorun olmayacağına emin misin?
Ça te dérange vraiment pas que j'aille à Paris sans toi?
Nucky Thompson sensiz de yaşıyor.
Nucky Thompson continue sans vous.
Sensiz, ben ben değilim.. başka biri oluyorum
Sans toi... Je ne suis pas moi. Je suis quelqu'un d'autre, quelqu'un de moins.
O zaman belki sensiz daha iyi oluruz.
Alors peut-être qu'on serait mieux sans toi.
Sensiz pek bir anlamı yoktu.
Ça ne voulait rien dire sans toi.
Sensiz ne yapardık bilmiyorum.
Car je ne sais ce que l'on ferait sans vous.
Sensiz hiçbirimiz burada olamazdık.
Aucun d'entre nous serait là sans vous.
Bak, Drew'nun defteri dürüldü, senli ya da sensiz.
Écoute, Drew est foutu... avec ou sans toi.
Finali sensiz izleyemedim.
Je ne pouvais pas voir la finale sans toi.
Sensiz yok olacağım.
Sans que tu sois là perdu.
- Sensiz Graceland olmaz.
C'est pas Graceland sans toi.
Ben sensiz ne yapacağım Charlie?
Qu'est ce que je suis censé faire sans toi, Charlie?
- Sensiz bu cenazede daha eğlenceli olacak. - Ah, kes.
Je m'amuserai plus à cet enterrement sans toi.
- Sensiz gidecek.
- J'y vais sans toi.
Seninle ya da sensiz intikam arzusunu paylaşanlarla Roma'ya saldıracağım.
Avec ou sans toi, je marcherai sur Rome avec ceux qui partagent mon désir de vengeance.
Seninle ya da sensiz Roma'ya saldıracağım.
Avec ou sans toi Je marcherai sur Rome.
Sensiz gittim ama senin için geri geldim.
Sans toi, et je suis revenue... pour toi.
Sensiz bir hayatı düşünmek beni dehşete düşürüyor.
La vie sans toi me terrifie.
... - Sensiz buradan ayrılmıyorum!
Je ne partirai pas sans toi!
Sensiz yaşayamam sandım.
Que je ne pourrais pas survivre sans toi.
Burası sensiz aynı değil.
Cet endroit n'est pas le même sans toi.
Sensiz başaramazdım.
J'aurais pas pu le faire sans toi.
Sensiz bir hayatı hayal edemedim.
Je m'imaginais pas vivre sans toi.
Sensiz hayatım nasıl olur bilmiyorum.
Comment je vais faire, sans toi?
Sensiz devam etmek uçurumdan atlamak gibi.
Continuer sans toi, c'est comme une chute dans le vide.
Burası sensiz nasıl olacak bilemiyorum.
Je ne sais pas comment sera cet endroit sans toi.
Sensiz, bunların hiçbiri mümkün olmazdı.
Sans vous, rien de tout ça n'aurait été possible.
Onlar sensiz yaşayamıyor.
Ils peuvent pas vivre sans toi.
♪ Hayatım boyunca, sensiz nasıl yaşadım. ♪
Toute ma vie, j'ai vécu seul sans toi
Sensiz başladım.
J'ai déjà commencé sans toi.
En sensiz o kadar boş ki.
L'endroit semblait vide sans toi.
Sensiz ne yapardım ben?
Qu'est-ce que je ferais sans toi?
Ev, sensiz çekilmiyor.
La maison est insupportable sans toi.
Sensiz gitmek istemiyorum.
je ne vaux pas y aller sans toi.
Neden sensiz yaşamak zorunda olduğumu anlamıyorum.
Je ne sais pas ce que j'aurais fait sans toi.
Sensiz ne yapacağız cidden bilmiyorum.
Je suis pas sûr de ce qu'on va faire sans toi.
Ben sensiz ne yapacağım?
Comment je vais faire sans toi?
Sensiz asla yapamam.
Je n'aurais pu le faire sans vous.
Sensiz nasıl yaşarım?
Comment vais je vivre sans vous?
Asıl yaptığı şey ise, Rhys, bana sensiz bir yaşam satın alacak.
Ce qui se passe vraiment est que Rhys vit sans vous.
Sensiz nasıl dayanacağım bilmiyorum ama idare etmeye çalışırım.
Je ne sais pas comment je survivrai sans toi, mais j'essaierai de me débrouiller.
Carol, seni seviyorum ve sensiz yaşayamam.
Carol, je t'aime et ne peux vivre sans toi.
Sensiz hiç bir şey yapamazlar.
Ils ne peuvent rien faire sans toi.
Sensiz bunu yapamazdım, biliyorsun.
tu sais que je n'aurais pas pu réussir sans toi.
Sensiz olmaz, hayır.
Pas sans toi.
Yani sensiz idare edemez ki o Edi.
Je veux dire... Comment il va faire sans toi? Ernie
Michael operasyonu sensiz de yönetebilir.
Michael peut diriger l'opération sans toi.
Sensiz mutlu bir hayat süreceğim.
J'aurai une heureuse vie sans toi.
Çünkü sensiz geçen hayatım başka bir nimetmiş meğer.
Parce que ma vie sans vous s'est révélée être une bénédiction.
- "Sensiz bir hiçim."
- "Je ne suis rien sans toi."
Sensiz kalkmak istemiyorum.
- Je te veux près de moi.