Seveceksin tradutor Francês
1,383 parallel translation
Kesinlikle. Oyunu çok seveceksin.
Et tu vas adorer cette version.
Bunu seveceksin.
Vous allez aimer.
Seveceksin.
Ça cha va te plaire.
Seveceksin.
Tu vas en redemander.
Bunu çok seveceksin.
Je crois que tu y prendras goût.
Onları seveceksin.
Ils vont te plaire.
Seveceksin!
Tu adores ça.
Pekala, o zaman bunu da seveceksin
Alors tu vas adorer celle-là.
Evrenin bu büzgen köşesini seveceksin.
Je vais aimer ce trou de balle de l'Univers.
Onu çok seveceksin.
Tu vas l'adorer.
Bizi seveceksin.
Vous nous aimerez.
Önceki bölümde... Amphipolis'i seveceksin.
Tu vas adorer Amphipolis, c'est...
Bende. Amfipolisi çok seveceksin. O hayat dolu bir...
Tu vas adorer Amphipolis, c'est... tellement vivant.
O zaman gelen şeyi seveceksin.
Alors vous allez aimer ce char.
Ölü olmayı seveceksin.
C'est super la mort.
İnan, emin ellerdesin. Restoranı çok seveceksin.
Nina, tu es entre de bonnes mains.
Sanırım bu sefer espressonu çok seveceksin.
Je crois qu'il vous plaira, cette fois
Telefonu kullanmayı seveceksin.
Nous voudrions utiliser le téléphone.
Burayı kesinlikle seveceksin.
Tu vas aimer.
Burada yaşamayı seveceksin.
Tu te plairas ici.
Bir yanlış anlamanın insanı nasıI bir belaya sürüklediğini görünce seveceksin. Çılgınca.
Vous verrez comment des malentendus nous créent des problèmes terribles.
Onu seveceksin.
Tu dois l'adorer.
Buradan aşağısını çok seveceksin. Çok güzeldir.
- Tu vas adorer par ici, c'est tellement cool!
Ve eminim zamanla, Cenova Sarayı'nı çok seveceksin.
Avec le temps, tu trouveras le palais très agréable pour y vivre.
Onu çok severdim. Umuyorum ki, sen de seveceksin.
J'espère qu'il te plaira aussi.
Sanırım seveceksin.
Ça devrait vous plaire.
Seveceksin bence.
Je pense que ça va te plaire.
Çok lezzetli, seveceksin.
Délicieux. Tu vas adorer.
- Cin ve tonik. Fizzy. Seveceksin.
- C'est du gin avec du tonic, des bulles.
Ah, beni şimdi daha fazla seveceksin.
Tu vas m'apprécier plus, maintenant.
Eminim sen de seveceksin.
Je suis sûr que vous l'aimerez.
Ve bunun sonucunda sen de onu seveceksin ki...
Que tu l'aimes en retour...
Bu güzel, dene bak, bunu seveceksin. Mmm, harika...
Je suis coincé avec 4 coûteux démons morts.
Mike'ı seveceksin.
Il te plaira.
Bunu seveceksin. Oldukça güzeldir.
Ca va te plaire.
Odamı seveceksin.
Tu vas adorer ma chambre.
Orayı gerçekten seveceksin.
Tu vas adorer cet endroit.
Harikadır.Onu seveceksin
- Elle n'est pas exigeante.
Onları seveceksin.
Et tu les aimeras.
Kulübü seveceksin Marco,..
Tu vas adorer le club, Marco.
Evimizi seveceksin, Jenna Jameson.
Tu te sentiras bien chez nous, Jenna Jameson.
Beni çok fazla seveceksin.
Tu vas m'adorer.
Ellerinde, yaklaşık 7 ay sonra, Öyle birşey olacak ki ve onu çıktığın herkesten çok daha fazla seveceksin.
D'un autre côté, dans sept mois environ... tu auras quelque chose que tu vas aimer... plus que n'importe quel mec avec qui tu es sorti.
- Çok seveceksin bak.
Vous allez adorer ça.
- Tanrım! Beni çok seveceksin.
Je suis sûre que tu vas m'adorer!
Herneyse... Yarın akşam bizi yemeğe davet etti. Kızı Rory, henüz tanışmadın ama eminim onu seveceksin.
Oui, eh bien, elle nous a invités tous les deux à dîner demain soir dans sa maison et sa fille Rory, que t'as pas rencontrée, mais que tu aimeras, elle ressemble beaucoup à Lorelai,
Çok seveceksin.
Tu vas adorer.
Sen de beni seveceksin - olduğum gibi, cinsel bir şey değil...
Pas physiquement, y a rien de sexuel...
Bence yıkama işini seveceksin, Francis.
Tu aimeras ton poste à la lingerie.
Bu döşemeyi seveceksin.
Tu vas adorer ce plancher.
Evi çok seveceksin, Avlusu ve havuzu var.
Tu vas adorer.