English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ S ] / Shadow

Shadow tradutor Francês

359 parallel translation
Pekala Kid, biraz gölge boksu yap.
Shadow boxing, gamin.
Purple Shadow ikinci sırada.
Purple Shadow est second.
Son çeyreğe girilirken Lucky Arrow ile Purple Shadow çekişiyor... Stopwatch dışarıdan üçüncülüğü zorluyor.
Passant le poteau de quart de course, voilà Lucky Arrow et Purple Shadow... avec Stopwatch à l'extérieur en troisième.
En önde Purple Shadow bir boy farkla lider.
Au début de la ligne droite, Purple Shadow mène d'une longueur.
Arkasında Purple Shadow ve dışarıdan Stopwatch geliyor.
Purple Shadow d'une petite tête, et Stopwatch remonte vite à l'extérieur.
Sıralama Lucky Arrow, Purple Shadow ve Stopwatch şeklinde. Boyun farkı var.
Lucky Arrow, Purple Shadow, et Stopwatch sont bride à bride.
Lucky Arrow, Purple Shadow ve Stopwatch...
C'est Lucky Arrow, Purple Shadow et Stopwatch.
Purple Shadow burun farkıyla ikinci, Lucky Arrow bir boy geride. Southern Star dördüncü bitirdi.
Purple Shadow second d'une tête, Lucky Arrow troisième d'une longueur... et Southern Star finit quatrième.
Bear Shadow Dağı'nın kuzeyinde bulunan Amerikan Bayrağı'na ulaşmak için tam olarak 3 gün 2 gece vaktiniz var. Gördüğünüz gibi
Vous aurez 3 jours et 2 nuits pour atteindre le drapeau US situé à 7 km des montagnes que vous voyez en face.
Hyatt öldü, Shadow da.
Hyatt est mort, de meme pour Shadow.
Ben "Gölge Şirket" denen özel bir birimleydim.
J'étais rattaché à la compagnie Shadow.
Birkaç yıl önce Gölge Şirket tekrar toplandı.
Il y a quelques années, la Shadow s'est reformée...
Sen Gen. Peter McAllister'sin, Gölge Şirketinin kumandanı.
Vous êtes le général McAllister, de la compagnie Shadow...
'69 da Saigon'da sizin şirketin pisileriyle karşılaşmıştım.
J'ai rencontré quelques tapettes de la Shadow à Saïgon, en 69...
Bu doğru varsayılabilir. "Reginald Kincaid ile Ölüm gölgesi" kendi zamanının çok ilerisinde yüce bir çalışmaydı.
Sachez simplement que Shadow of Death, avec R. Kincaid, avait un demi-siècle d'avance sur son époque.
Şogun'un Gölgesi
SHOGUN SHADOW
Tenor ve soprano saksafonda... Gölge Henderson.
Au saxophone ténor et soprano, Shadow Henderson.
Gölge, seni seviyorum!
- Shadow Henderson.
Gölge!
- Shadow, je t'adore.
Gölge, bu ego olayı nedir?
Shadow, tu n'es pas seul sur scêne.
Neden bunu Gölge'nin mekânda dinlemiyorsun?
- Continue. Tu peux rapporter ça à Shadow?
Hayır, parfüm kokuyor mu?
- Shadow, tu es vraiment barge. Non, ça sent le parfum?
Gölge şarkı söyleyebildiğimi söylüyor.
C'est important d'avoir confiance en soi. Shadow dit que je chante bien.
Elimi tam yerinin üstüne koydum.
- Shadow. Bottom. - J'avais ma main entre ses jambes.
Ne olmuş paraya, Gölge?
Qu'est-ce qu'il y a, Shadow?
Gölge Clarke'ı davet etti.
Je n'ai pas invité Clarke. C'est Shadow qui l'a invitée.
Shadow Henderson Quintet. Bayan Clarke Betancourt'la birlikte.
Le Shadow Henderson Quartet, avec Mlle Clarke Bentancourt.
Bana da Shadow, Shadow'dan başkasını düşünmüyor gibi gelmişti.
Il me semble que Shadow ne pense qu'à lui
Shadow... Adamım ne yapıyorsun?
Shadow, mon pote, mon meilleur pote, comment tu vas?
Shadow Clarke'ı düzüyor.
Shadow se tape Clarke.
Shadow!
Oh, Shadow.
Çekil başımdan Shadow.
- Dégage, je te dis.
Evet, biliyorsun, biz üzerine konuştuk.
Tu joues avec Shadow? On en a parlé.
Görüyorsun, Shadow ve Clarke iyi durumdalar.
Ah oui? C'est cool. Shadow et Clarke ont du succès.
Reggie ve Drop Shadow'u buraya gönderin ki, gümüş Dolar ile kağıtları alsınlar.
Envoyez Reggie et Orop Shadow ici, pour qu'ils viennent chercher le dollar et les papiers.
Selam Gölge.
Shadow?
Gölge, Gölge.
Shadow!
Selam Gölge.
Salut, Shadow.
Yapma Gölge.
Voyons, Shadow.
Kahramanım Gölge beni çekip çıkardı.
Mon héros, Shadow, m'a tiré de là.
- Bu haksızlık Gölge.
- C'est pas juste, Shadow.
- Gölge. Burada bir ceset buldum. - Tanrım.
Shadow, j'en ai un ici.
- The Shadow, Inner Sanctum. - Evet. - Ve Orson Welles'le, the Mercury Theater.
"L'Ombre", "Le Saint des Saints"...
Bakalım nasılsın, Beyaz Gölge.
Montre-nous ce que tu sais faire, White Shadow.
Shadow... sırf bela çıkarmak için geldi.
Shadow... il est venu que pour chercher les ennuis.
Shadow deliye döndü.
Shadow a disjoncté.
Gölge gayet iyi duruyor.
- C'est bien ce que fait Shadow.
Selam Shadow, nasıl gidiyor?
- Salut, Shadow.
Shadow? Clarke.
- Shadow?
Çekil başımdan Shadow.
- Hors de ma vue, Shadow.
Ama Bay Gölge değilse, beni rahatsız etmeyin demiştiniz, hattaki Bay Gölge.
Vous m'avez dit "Sauf pour M. Shadow".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]