Sherrif tradutor Francês
58 parallel translation
Jim, git ve şu pilotla konuş bakalım. Neler oluyor anlayalım.
Jim, allez voir ce sherrif et demandez lui ce qui s'est passé.
İyi atış, Sherrif.
Bien joué, vieux.
- Nereye gideceksin, Sherrif?
- Tu choisis quoi?
- Ben, Sherrif.
- C'est Shérif.
Şehre geldiği zaman Sherrif'i bulmanı mı söyledi?
II vous a dit de chercher Shérif en arrivant en ville?
Sherrif. Sen ve Tony Penang'tan ayrıldığınız gün bir adam sizin kiraladığınız bisikleti aramaya gelmiş.
Shérif, le jour où Tony et vous avez quitté Penang, un homme est venu chercher le vélo que vous aviez loué.
Ya Sherrif geri dönmeyi kabul ederse...
Mais si Shérif accepte d'y aller...
Şimdi Sherrif'le akşam yemeğine çıkacağım.
Je dîne avec Shérif ce soir.
Merhaba, Sherrif.
Qu'est-ce que tu deviens, Shérif?
Sherrif, bu olay hayatını mahvetmene neden olabilir.
Ça va te poursuivre jusqu'à la fin de ta vie.
Sherrif, beni dinle, tamam mı?
Ecoute-moi.
"Sherrif ve Tony'ye. Lewis'den"
POUR SHÈRIF ET TONY DE LA PART DE LEWIS
Sherrif, benim hakkımda ne düşünüyorsun?
Shérif, que pensez-vous de moi?
Sherrif.
Shérif.
Hemen buradan defol git, Sherrif.
Foutez le camp, Shérif.
- Sherrif. Burada.
- Shérif est là.
Sherrif, bu Kerrie. Nişanlım.
Shérif, voici Kerrie, ma fiancée.
Dinle Sherrif...
Ecoute, Shérif...
Lewis'in kendi hücresi var, Tony'nin de olur, ve dönerse Sherrif'in de.
Lewis a sa propre cellule, Tony et Shérif auraient la leur aussi.
Pekala, Sherrif.
OK, Shérif.
Ve Sherrif isimli bir kaynak arıyorum.
Etje cherche une source, un certain Shérif.
Sherrif?
Shérif?
Yapma, Sherrif.
Allons, Shérif.
Sherrif, seninle bir saniye konuşabilir miyiz, lütfen?
Shérif, je peux vous parler une seconde?
- Bu Sherrif mi?
- C'est Shérif?
Sen söyle, Sherrif?
A vous de me le dire, Shérif.
Sherrif, orada mısın?
Shérif, tu es là?
Sherrif, ben büyük bir adamım.
Je suis grand.
- Sherrif?
- Shérif?
Sherrif?
Shérif.
Ona nasıl güveneceğiz, Sherrif?
Comment lui faire confiance, Shérif?
Dinle beni, Sherrif.
Ecoute-moi, Shérif.
Ne, Sherrif?
Quoi, Shérif?
Hemen uçağa bin, Sherrif.
Monte dans l'avion, Shérif.
- Ama hiç şansın yok, Sherrif.
- Tu n'as aucune chance, Shérif.
- Sherrif!
- Shérif!
Haydi, Sherrif?
Allons, Shérif.
Sherrif. Kardeşimi eve götüreceğim... ve hemen buraya döneceğim.
Je vais ramener mon frère aux Etats-Unis etje reviens.
Şerifin dediğine göre ülkedeki bütün trenleri bekletiyormuşuz.
Le Sherrif m'a dit qu'on bloquait les trains dans tout l'état.
- Öyleyse sen neden burdasın Şerif?
Alors pourquoi êtes vous là Sherrif?
Şerif Birim 21, adam öldürme bildiriyorum. Araç yolda, geliyor.
Sherrif, 2, 1, c'est un message, une voiture est sur la route
Şerif'in buyruğu.
Voici les ordres du Sherrif.
Selam. Ben Şerif Forrester.
Salut, je suis le sherrif Forester.
Şerif, çekilin.
Sherrif, calmez vous.
Şerif Clyde'ın artık bunlara ihtiyacı olmayacak.
Le Sherrif Clyde n'en aura plus besoin..
- Şerif Givens, Loren Hunkis, Campbell ilçesi şerif yardımcısı.
Loren Hunkis, Comté de Campbell, Député du sherrif
Polis Teşkilâtı tanıklarla görüştüklerini ama herhangi bir şüpheli üzerinde odaklanmadıklarını doğruladı.
Les services du Sherrif confirment qu'ils ont interrogé des témoins mais qu'ils n'ont pour l'instant aucun suspect.
Şerif Corbin'in dosyaları arasında bir bölüme dair ilişki buldum.
J'ai trouvé une référence à un chapitre dans l'un des dossier du Sherrif Corbin.
Yedek yardımcı olarak resmi görüşüm davranışlarının şüpheli olduğu yönünde.
C'est une opinion officielle de l'adjoint du sherrif que son comportement était louche.
Sherrif.
Shérif, pour que Lewis ne soit pas considéré comme un dealer,
- Sizin için ne yapabilirim, Şerif?
Qu'est ce que je peux faire pour vous, shérrif?