Shirl tradutor Francês
41 parallel translation
- Arabamız da var. - Shirl...
On a la voiture.
Bayan Shirl.
Mlle Shirl.
Shirl'ü kaybettim. Oteli kaybettim.
J'ai perdu Shirl et l'hôtel.
Bunun ona hiçbir faydası olmaz.
Ça ne l'aidera pas du tout. Shirl...
Ne oldu Shirl? Beni dinle, Shirl.
Ils rampent sur moi!
- Her yerimde dolaşıyorlar.
Écoutez-moi, Shirl. Ils rampent sur moi!
Seni özleyeceğiz Shirl.
Vous allez nous manquer. N'est-ce pas, vous autres?
Güle güle Shirl. Ama umutsuzluğa kapılma.
Au revoir, Shirl, mais ne désespérez pas.
Senin için bir şey yapayım. Hazır mısınız Bayan Shirl?
Mlle Shirl?
Sığır eti, Bayan Shirl.
Mlle Shirl.
Kimsenin suçu değil, Shirl.
Personne n'est fautif.
Bir dakika içeri gel, Shirl.
Shirl.
Shirl'ü düşünüyordum.
Je pensais à Shirl.
Dr.Oliver Sacks'ın Shirl ve Barbara Jennings ile ilgili deneyimlerinden esinlenilerek hazırlanmıştır.
Inspiré par le récit du DR OLIVER SACKS sur les expériences de SHIRL et BARBARA JENNINGS.
Barbara heykeltraşlık yapmaya devam ediyor, Shirl ise görme yeteneğini hiç kazanamadı. Şimdilerde kısa süreli görme macerasından aklında kalanları resme döküyor.
BARBARA sculpte toujours et bien que SHIRL n'ait pas recouvré la vue, il peint des souvenirs de sa brève incursion chez ceux qui voient.
Ben de öyle söyledim Shirl, ama erkekleri bilirsin.
C'est ce que je lui ai dit, mais tu sais comment sont les hommes.
hadi ahbap.
Shirl, viens.
insan kaçakçılığı yapar. bunun için sık sık sınır ötesine geçiyor.
Le trafic d'humains. Il graisse la patte de Dep. Shirl les introduit dans le pays.
frank'i görmediğine emin misin?
Shirl, t'as vu Frank?
Shirl ne biçim isim.
- Et Shirl, ça sort d'où?
Bize araba lazım Koca Shirl.
Il nous faut une voiture.
Shirley Maclaine'e şöyle derim...
Tu sais, Je dirais juste à Shirley MacLaine, " Eh, écoute, Shirl.
"Bak, çekil Shirl. Luke bilmemi istese bir önceki hayatımda bana söylerdi. Ve beklediğimden değil de..."
Si Luke avait voulu que je sache, il me l'aurait dit dans une autre vie, et je n'attends certainement pas - "
Düğünde görüşürüz, Shirley.
Je te verrai à la cérémonie, Shirl.
- Bak, Shirl, gitmeliyim.
- Bon, Shirl, je dois y aller. - Pourquoi?
- Doktorların ne dediği umurumda bile değil.
Je me fiche des psychiatres, Shirl.
Seni buradan çıkaracağım Shirl.
Je vais te sortir d'ici, Shirl.
Endişelenme Shirl.
Ne t'en fais pas, Shirley.
Ama geçmiş de geçmişte kaldı. Ne kadar süre eğitim aldım demiştin Shirl?
Et tu disais que ce stage a duré combien de temps, Shirl?
- Shirl'ü arama zamanı.
C'est l'heure d'appeler Shirl.
Shirl'ün düzenlediği kahve gününe gitmeliyim.
Je dois aller à cette réunion café que Shirl a mis en place.
Mesele bu değil Shirl.
Ce n'est pas la question, Shirl.
Shirl, köy şenliği hakkında biraz vaaz verdi.
Shirl n'arrêtait pas de bavarder sur la fête du village.
- Duydun mu Shirl?
- Hé, tu as entendu, Shirl?
- Merhaba. Merhaba, Bayan Shirl.
Bonsoir, Mlle Shirl.
Kızı ve beni.
Shirl... j'ai vu les éraflures sur la porte. Je me suis précipité... mais...
Aptal, amatör bir hırsızdı.
Shirl.
KahvaltıIı bir pansiyon bulacağız.
Non, on va dans un Bed and Breakfast, hein, Shirl?
memnun oldum. bu benim yardımcım. bay cash.
Et mon adjoint, Shirl Cash.
Bu da Shirl Kendrick. 285. birlik.
Je suis Steven Gould et voici Shirl Kendrick, de la 285e.
Eve dön Shirl.
Sors d'ici, Shirl.