Sono tradutor Francês
169 parallel translation
Ama çirkinler.
Ma non sono belle.
Yorulmadım, sağol.
- Non, non. Non sono stanco, grazie.
Bu iki grubu ve cihazlarını bir araya getirmekle uğraşıyoruz, sonra tamamdır.
On règle la sono, et on envoie!
Oh, evet, ses düzenini kontrol etmek için gelmiştim.
Oui, je suis venu vérifier la sono.
Hiçbir şey yapma. Her şey normalmiş gibi hareket et. "Come tutto cose sono buone!"
On fait comme si tout était normal.
"Tutte cosse sono lo stesso!" İçki sayısı aynı olsun her şey aynı olsun!
Même nombre de verres, tout pareil.
Ama ses düzeni bir harika.
La sono est super.
Bir keresinde senden grubum için...
Je vous ai loué une sono, une fois.
Bu akşam ses sisteminden sorumlu olduğumu biliyorsun.
- Wow, génial, ce soir je m'occupe de la sono avec Ted.
Birçok dünyada gösteri yapmaları yasaklanmıştır, bazen sanatsal sebeplerden ama genelde, grubun ses sisteminin birçok yerel silahlanma yasasını ihlal ettiği için.
Bien des mondes ont définitivement interdit leurs concerts, parfois pour des raisons artistiques mais le plus souvent parce que la sono du groupe contrevient aux traités locaux de limitation des armements stratégiques.
Yeni bir yeni bir ses sistemi kurdum.
J'ai une sono dernier cri. Et la piste!
E io sono molto caro!
E io sono molto caro.
Kaslı kadınların bikinili fotoğraflarını çekiyordu ve gürültülü, müzik gibi bir şeyler çalıyordu.
Il photographiait des filles avec des gros biceps et des strings et une sono d'enfer.
Test bir, iki, üç.
La sono, un, deux, trois.
DJ sana etrafı gezdirecek ve ses sistemini dinletecek.
Le DJ va te faire visiter. Il va te faire écouter la sono.
Anayolda bir araçtan anons mu yapıyorlar?
Tu as vu un camion-sono?
Duvardaki prizden aldığın şey, gerizekalı.
Tu branches la prise, et t'as la sono, abruti!
Biletlerim hoparlörlerin hemen yanındaydı.
J'étais assis près de la sono.
Rex, ses sistemini ayarlayabilir misin? Jimmie kasedimizi dinlesin.
Rex, t'installes la sono pour que Jimmie Wing écoute la cassette?
Playback yapacağız siz de çalıyor gibi yapacaksınız.
On va passer la cassette sur la sono. Faites du play-back.
Birazcık serbest "dj" işleri yapıyorum ama biliyorsun şu anda sadece taksi kullanıyorum.
Je fais de la sono en free-lance. Mais là, je fais le taxi.
Sino locig 16. Sono 7 bilgi eldivenleri gerekiyor, Bir GPL gizli modülü, bir zeki çevirmen ve Tomson göz telefonu.
Il me faut un Sino-Logic 16, des Data Gloves de type Sogo 7, un module d'infiltration GPL, un traducteur électronique et un casque audiovisuel.
Ama bir gün gelecek ve farkına varacaksın... Sahip olduğun her şey...
Dakedo itsuka kizuku deshou sono senaka niwa
100 ) } Dakedo itsuka kidzuku deshou 100 ) } Sono senaka ni wa
Dakedo itsuka kizuku deshou sono senaka niwa
... yeni ses sistemini çok sevdim.
La nouvelle sono est bonne.
Kusura bakmayın millet... disko şeyiyle ilgili bir sorun vardı da.
Merci. Désolé pour l'attente, les amis - des problèmes avec la vieille sono.
Konumuza dönersek, siz dışarıda yapılan bir konserde spot ışığı operatörü olarak görev yapıyordunuz, ama konserden hemen önce bütün ses sistemi çökmüştü.
Vous étiez éclairagiste dans un concert en plein air qui a failli ne pas avoir lieu à cause d'une panne de sono.
Kaderinin yolunda takip edecek... Ama bir gün gelecek ve farkına varacaksın...
Dakedo itsuka kizuku deshou sono senaka niwa
Ses sistemi ve dekorasyonlar.
La sono et les décos.
Bronze, onların ses sistemini kullanmamıza izin vermiyor.
On n'aura pas la sono du Bronze.
Pekâlâ çocuklar. Ses kamyonunu getirin.
Envoyez le camion avec la sono.
Yüz bin dolarlık müzik sistemi kurdum ama hiç kimse dans etmiyor.
J'ai investi 100 000 $ dans la sono et personne ne danse.
Sesin ağaçtaki teypten geldiğini anlamış olmalı.
Il a dû réaliser que c'était juste une sono dans cet arbre!
Ben ile olanlar konusunda tamamen rahattım.
Quelqu'un peut avoir une bonne sono?
Böyle dediğim için kendimi ne kadar kötü hissettiğimi anlamanıza imkân yok.
J'ai la sono, la nourriture. Boissons, produits d'entretien. Pour combien de personnes?
Ses sistemi yeterli değil. Gerçekten kötü.
La sono n'est pas assez bonne.
Tanrı dedi ki, "Müzik başlaşın şov devam etsin."
Dieu a dit que la musique soit, faite péter la sono.
Ucuz hoparlörler.
Sono bas de gamme?
Ama kayıt odasında çıkarken... öbür kaset yanımdaydı.
Je suis partie du plateau de sono, mais j'en avais une autre.
Olağanüstü, harika. Bugün çalacağız. CD'yi gönderdin mi bak bir, tamam mı?
On va le passer sur la sono.
Yanında getirdiği yeni ses düzeni.
C'est la sono qu'il a apportée. Et ça?
İşi büyüteyim diye karaoke makinesi almak için sattım.
Je l'ai vendue pour acheter une sono de karaoké, pour attirer les clients.
Isı ve meteor rezistansı, gücü arttıran moment kompresör ve müthiş bir ses düzeni var.
Résiste aux météorites. Pulso-compression et une sono à vous décapiter!
Bay Choi, şarkıcıların MR bantlarını kontrol edin.
Mr. Choi, contrôlez la Sono.
Ses sistemin güzelmiş.
- Excellente, ton installation sono.
Sonno, bunları dükkâna götür ve Farrukh'a söyle onlara bir mini versin.
Sono, emmène-les au point de location. Dis à Farrukh de leur donner une Padmini.
Bu yalnızlığın sonu...
Kodoku No Sono Saki Ni La fin de cette sollitude
Müzik sistemine bağlar mısınız?
On peut brancher cet appareil sur la sono?
Kaze ni fukeranagara Rüzgardan soluğun kesilirken ashita wo kakinagara Geleceğin şekillenirken tooku made, dokomade. tadori tsukeru made ben uzaklardayken oraya ulaş zettai makenaiyo Kaybetmeyeceğim, zettai nakanaiyo Ağlamayacağım kono yume wo kanaeru sono hi made ha Rüyalarımı gerçekleştirinceye kadar.
Maashirona chizuo katateni mochinagara kaze ni fukare nagara Ashitaemukenagara Tookumade dokomade tadori tukerumade
İnsanların kafası güzel, ses sistemi kötü.
Une sono pourrie.
Hey, sesçi elemanla konuşuyordum ve dediğine göre karaoke şeysi varmış.
Jesus wehret allem Leide Le type de la sono m'a dit qu'il faisait karaoké.