English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ S ] / Soğukkanlı

Soğukkanlı tradutor Francês

1,600 parallel translation
Onları insan konukçunun yaşamını hiçe sayarak soğukkanlılıkla öldürdünüz.
Vous les avez tués de sang froid sans vous soucier de l'hôte humain.
En iyisi işimi yapmaya devam edeyim, yoksa soğukkanlılığımı kaybedeceğim.
Je ferais mieux de continuer à faire ça ou bien je vais craquer.
Onu soğukkanlılıkla kesip yediniz mi?
Vous l'avez découpé de sang-froid avant de le manger?
Beni gözünü kırpmadan, soğukkanlılıkla öldürecek misin?
Tu vas me liquider, comme ça? de sang-froid?
Soğukkanlılıkla.
De sang-froid.
İyi akşamlar New York'lular... Truman Capote'nin Soğukkanlılıkla adlı yeni kitabının... ilk okuma seansına... ve ilk tanıtımına geldiğiniz için çok teşekkür ederiz.
Bonsoir, New-Yorkais... la première présentation du nouvel ouvrage de Truman Capote, De sang-froid.
" belgesel romanı Soğukkanlılıkla'yı okudu.
"des passages de son roman-vérité, " De sang-froid. "
Soğukkanlılıkla Truman Capote'yi Amerika'nın en ünlü yazarı yaptı.
De sang-froid a fait de T. Capote l'écrivain le plus célèbre d'Amérique.
Soğukkanlısın.
Mr. Super Costume.
O yüzden soğukkanlı ve tetikte olun.
Alors, sang-froid et qui-vive.
Soğukkanlı olduğum için mi?
Je suis trop chaud?
Yine de... bence bugünkü soğukkanlılığından sonra... çoğundan iyi uyuduğuna eminim.
Bien que je soupçonne qu'avec le calme surnaturel qu'il a montré, il dormira mieux que la plupart.
Çok soğukkanlıdır. Kuşlar asla kazaya doğru uçmazlar.
126, paiement par bon, appartement 17...
Eğer her şeyi yeterince dikkatli planlarsanız, her bir detayı iyice düşünürseniz, çelikten yapılma sinirlere sahipseniz, ne olursa olsun soğukkanlı kalabiliyorsanız, üstesinden gelemeyeceğiniz hiç bir sorun olmaz.
Si on planifie les choses avec minutie, si on réfléchit à chaque petit détail, si on a des nerfs d'acier... BANQUE D'AFFAIRES DE WICHITA et qu'on garde son calme en tout temps, on devrait arriver à surmonter tous les problèmes.
Bizim bacaksız soğukkanlıymış.
Il a du nerf, le petit maudit. Il retient ça de son père.
Soğukkanlı, profesyonel bir katil.
C'est une meurtrière calculatrice et froide.
Soru sor, soğukkanlı ol ve it gibi davran.
Pose des questions, sois cool et un peu macho.
Soğukkanlı kızgın avcılar.
Tuent de sang-froid pour se chauffer.
Pekala, soğukkanlı olmaya çalışıp bir saat seni aramayacağım, tamam mı?
Je vais essayer de jouer l'indifférent et je ne vais pas t'appeler tout de suite.
Oysa uzay boşluğunun ötesinde anlayışsız, soğukkanlı ve dünyalar kadar zeki yaratık kıskanç gözlerle gezegenimize bakıyor ve yavaşça, ama kararlılıkla bize karşı olan planlarını uyguluyorlardı.
Mais, par-delà le gouffre de l'espace, des intellects puissants, froids et hostiles, considéraient notre planète d'un oeil envieux. Et lentement, sûrement... ils échafaudaient leurs plans contre nous.
Baskı altında soğukkanlı ama yaratıcı.
Cool sous pression, mais créatif.
Soğukkanlılığını koru.
T'en fais pas! Ok
Emniyet güçleri, yakalananlardan birinin polis memurunun üzerine soğukkanlılıkla arabayı sürdüğünden şüpheleri olmadığını açıkladı.
D'après la police, il ne fait aucun doute que l'un d'entre eux a écrasé l'agent de police de sang froid.
Ve yeterince soğukkanlı ve yeterince sıkıyım. Fakat dediğim gibi, bu hayvanları, bu işi kitabına göre yapacak kadar, çok seviyorum.
Et je suis assez barré, je suis assez coriace, mais surtout, je les aime assez pour survivre et bien faire.
62 yaşındaydı. Soğukkanlılıkla öldürüldü.
Soixante-deux ans, tuée de sang-froid.
En soğukkanlı adam bile oksijensizliğe 4 dakika dayanabilir.
Même sans s'agiter, on s'étouffe en quatre minutes, sans oxygène.
Ve sen o kadar da soğukkanlı değilsin, değil mi?
On peut pas dire que tu t'agites pas.
Beni soğukkanlı bir suikastçi yapmak için ustamız bize kendi dostlarımızı öldürmemizi emretmişti.
Il voulait faire de nous des tueurs au cœur d'acier. Pour lui, nous avons accepté de tuer nos camarades.
Soğukkanlılığımı korumalı mıyım?
- Je suis supposé la jouer tranquille?
Yoksa soğukkanlı bir katil olacaksın ki bu durumda... - Hayır. Ya da o evde, bunu yapmana neden olan bir şey oldu.
Soit vous avez tué de sang-froid, ce que je ne crois pas, soit il est arrivé quelque chose qui vous a poussée à faire ça.
Ama Kaptan çok soğukkanlı.
Mais le Capitaine est sympa.
Kıçımın soğukkanlılığı.
Sympa, mon cul!
Çok soğukkanlı görünüyorsun.
Tu avais vraiment l'air cool.
Bu insanlar senin soğukkanlı olduğunu söyleyip, iyi bir itfaiyeci olduğuna inandırıyorlar.
Ces gens disent que tu es bon, t'encouragent à être un bon pompier. C'est ça?
Bizde soğukkanlı kadınlar ve erkekler var korsanlar korkacak.
Mais, monsieur, il est tout à fait nécessaire de remplir le journal... Vous êtes congédié.
Çok soğukkanlıydı.
C'était un sacré mec.
Ve soğukkanlılığını koruyabildi.
Et elle s'est débrouillée pour garder son rôle.
Soğukkanlılıkla karşılıyorsun.
Vous le prenez très bien.
Olabildiğince soğukkanlıymış.
Il a été tué de sang-froid.
Sarah, tuhaf "kayıp kişi" vakanız soğukkanlı cinayete dönüştü.
Sarah, ta recherche d'une personne disparue se transforme en affaire de meurtre de sang froid.
Gerçek imzanı atmayarak sonunda soğukkanlılığımı etkilemeyi başardın.
Même face à mon sang-froid, votre signature est un faux.
Sen soğukkanlı bir katilsin.
Vous êtes un meurtrier de sang froid.
Doktora döndüm, ve soğukkanlı bir şekilde... benim için endişelenmemesini görevinin senin hayatını... kurtarmak olduğunu söyledim.
Alors je me suis tourné vers le docteur et je lui ai dit calmement qu'il ne fallait pas qu'il s'occupe de moi, , que son travail c'était de sauver ta vie.
Evet, kuzey ikliminde çok soğukkanlı olabiliyorlar.
Ouais, ils peuvent être assez stoïques dans ces régions nordiques.
Soğukkanlılığına hayran olduğumu ifade etmeliyim, ama Ella'nın etkilenmesine pek sevinmedim.
Je dois dire que je suis très impressionnée par ton sang-froid, mais pas du tout impressionnée par elle.
Dublörümün önünde soğukkanlı görünmeye çalışıyorum!
J'essaye d'avoir l'air cool devant ma doublure!
Kız kardeşin soğukkanlı bir katil değil.
Tu vois des assassins partout.
Sogukkanlılığın sona erme koşulları,... senin hayallerini uyandırmayacağını umuyorum.
Sensations des terminaisons nerveuses, que même ton imagination la plus débridée ne peut rêver.
Ludo soğukkanlı çocuktur, kuzu gibi uysaldır.
C'est toi, Clémence? - Oui.
- Soğukkanlılıkla, yargılanmadan bile.
De sang froid, sans même un procès.
Nasıl soğukkanlı kalabildin?
Comment garder son sang-froid?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]