Spoiler tradutor Francês
191 parallel translation
Hızlanarak, Dostum öne geçti, Mızıkçı ikinci, Giriş İzni üçüncü...
Bud est en tête, suivi de The Spoiler, Aces Up, 3e.
Üzücüydü, ama izlemediyseniz diye spoiler uyarısı veriyorum.
Trop triste. Mais attention aux spoilers si vous ne l'avez pas vu.
İnsanlar spoiler vererek gevezelik ettiğinde sinir oluyorum.
Je déteste qu'on me raconte la fin.
Sonunu söyleme!
Hey! Spoiler!
Tamam ama resmi Burton Guster uyarımı yapayım.
D'accord, mais je mets l'alerte Burton Guster anti-spoiler.
Pekâlâ, ama spoiler uyarısı vereyim.
D'accord. Mais alerte au spoiler.
Detay ( spoiler ) vermek yok, Edwin.
Pas de spoilers, Edwin.
Eğer kapakta varsa, bir detay sayılmaz, Brent!
Si c'est sur la couverture ce n'est pas un spoiler, Brent!
Spoiler alarmı :
Alerte au spoiler :
Haber vereyim şimdiden. Ben kazanacağım.
Alerte spoiler : ce sera moi.
Asıl seninle yolculuk yapmak geleceğe ait bilgi değil mi?
Mais voyager avec vous est un énorme spoiler, non?
Tüm hayatım boyunca bunu yaptım.
Attention, spoiler : j'ai fait que ça toute ma vie.
Spoiler Uyarısı : Gemi batıyor.
"Brèche, le bateau coule."
Dostum, böyle şeyleri söylemeden önce "spoiler alarmı" vermelisin.
Tu devrais dire "spoiler" avant de dire ce genre de choses.
Spoiler alarmı.
Ne me spoile pas.
Bekle. Spoiler alarmı.
Je vais dévoiler un secret.
Hatta kendi kendime "neredeyse tüm filmi verdiler" diyordum.
Je faisais que me dire : "ils vont spoiler tout le film."
- Spoiler.
- Spoilers.
Gerçek hikayelerde spoiler olmaz.
Dans la vraie vie, il n'y a pas de spoilers.
Ben işlerin temeline inmeye çalışan bir ay bilimcisini oynuyorum ve onun, spoiler uyarısı, kendisi de kurt kadın olabilir.
Je joue une scientifique lunaire qui veut aller au fond des choses et qui, alerte spoiler, pourrait être un loup-garou.
Eğer bize yardım edersen, sana özel spoiler'ları herşeyi veririz.
Si vous nous aidez, on vous donnera tous les spoilers en exclusivité.
Birlikte yaşamaya karar vermiş olmanız pek de spoiler sayılmaz.
Que vous ayez décidé de cohabiter, c'est pas franchement un choc.
District 9'nı kiraladım. Belki bana spoiler vermek isteyebilirsin.
J'ai loué District 9... si tu veux me raconter la fin ce soir.
Şimdiden söyleyeyim, sonuncusun!
- Spoiler : t'es dernier.
Dikkat spoiler geliyor. Tenim çok gariptir.
- Je te préviens, j'ai la peau qui part en pellicules.
Spoiler veriyorsun!
Spoilers!
Spoiler veririm.
Spoilers!
Spoiler alarmı! Spoiler alarmı!
Alerte spoiler!
Spoiler vermeyin. Daha izlemedim filmi.
Attention aux spoilers!
İşte sana gelecekten haberler!
Ca c'était du spoiler.
Spoiler uyarısı için teşekkür ederim, pislik.
Jared : Merci pour la révélation, enfoiré.
Spoiler.
Spoilers.
Spoiler mı?
Spoilers?
Ne spoiler'ı?
Quels spoilers?
Çocuklar, spoiler vermeyin.
Hey, ne dites pas la fin. Carl ne l'a pas encore vu. ( aboiements )
Spoiler uyarısı!
Alerte spoiler!
♪ La la la la la. ♪ Sakın dün akşamki Project Runway.'den bahsetme.
Pas de spoiler sur Project Runway.
- Spoiler verme!
- Attention spoiler.
Spoiler uyarısı senin Bayan Montauk ile kız kıza konuşmanız işe yaramamış.
Révélation. Ta conversation avec Mlle Montauk n'a pas porté ses fruits.
Pardon, spoiler verdim.
Désolé, je ne veux pas te gâcher la surprise.
Çevirmeye çalış, çevirmeye çalış Filmin sonunu söyleme
Vas-y, fais tourner Attention spoiler!
Filmin sonunu söyleme Filmin sonunu söyleme
Attention spoiler!
Spoiler uyarısı.
Révélations sur l'intrigue.
- Spoiler verme.
Non, ne dis rien.
Spoiler yok!
Ils sont tous victime d'une vicieuse...
Spoiler uyarısı!
Spoiler.
Spoiler veriyorsun.
Révélations!
Söylemek zorundayım, spoiler.
Spoilers.
Delilik bu! Spoiler uyarısı!
Alerte spoiler!
Bilgin olsun :
Spoiler :
Spoiler verme!
Spoiler.