English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ S ] / Starkey

Starkey tradutor Francês

74 parallel translation
Ben Starkey, polis karakolundan.
Je suis l'inspecteur Starkey.
- Merhaba Bay Starkey.
- Bonjour, M. Starkey.
Bay Starkey'i bağlar mısınız lütfen?
Puis-je parler à M. Starkey?
Ama Bay Starkey'e döndüğünde orada kalmasını söyler misiniz?
Dites à M. Starkey d'attendre mon appel.
Lütfen, Polly! Bay Starkey, bundan sıkıldım. Ona ne yaptığına bir bakın.
Regardez dans quel état elle est!
Bay Starkey, ben Morris.
M. Starkey, ici Morris.
- Ben Starkey.
- Starkey, j'écoute.
O zaman hoşça kalın Bay Starkey.
Au revoir, M. Starkey.
Sıçrama istiyorsun demek, Bay Starkey.
Vous voulez un "plouf", M. Starkey?
Bay Richard Starkey'i-bu sensin - şirketinin oyun salonlarına davet etmekten şeref duyar. "
"d'inviter M. Starkey...", c'est toi "... dans ses salles
Bay Bosun, Starkey ve Willoughby'o alıp geminin kıç tarafını araştırın.
M. Bosun, prenez Starkey et Willoughby avec vous et fouillez l'arrière.
Starkey ve Willoughby!
Starkey et Willoughby! Et, Bosun?
- Evet, General Starkey?
- Oui, général Starkey?
General Starkey Kesselring'in stratejisi bizi ileriye çekmek üzerine kurulu.
Et général Starkey... pour sûr, la stratégie de Kesselring est de nous voir avancer.
Bay Starkey.
Maître Starkey.
Starkey.
Starkey :
Bay Starkey çok yardımcı oldu.
Me Starkey a été coopératif.
Bay Starkey Kübalıların Miami'den olduklarını söyledi.
Les Cubains sont de Miami.
Lütfen ileri çıkın avukat Starkey.
Maître Starkey.
Bay Starkey, beşini de temsil edecek misiniz?
- Représentez-vous les cinq accusés?
Franklin Starkey.
- Franklin Starkey.
- Nick Starkey.
- Nick Starkey. - Il est à l'intérieur.
Bayan Starkey, bu akşam Komiser Bey nerede? İşte orada.
Mme Starkey, où se trouve le préfet de police?
Nick Starkey durumuyla ilgili nasıl başa çıkarız,.. .. neler yapabilir ya ada neler yapamaz?
Comment faire face au spectacle terrible de Nick Starkey, que fera-t-il ou non?
Senden yapmanı istediğim şey,.. .. Nick Starkey'i geri getirmek için.. .. şehrin seferber olduğunu görtermendir.
Je veux qu'on croie que la décision de reprendre Nick Starkey a été unanime, et non que son frère l'a blanchi.
Kimse seni dinlemek zorunda değil. Nick Starkey bir polis değil!
- Nick Starkey n'est pas flic.
Sayın Başkan, Nick Starkey'nin polis departmanından.. .. 2 sene önceki hoş olmayan ayrılışından sonra.. .. beklediği destek ve saygıyı..
Pensez-vous que Nick Starkey aura le soutien de la police malgré son départ il y a deux ans?
Çünkü bizim yapamamız gereken bir işimiz var.. .. ve Teğmen Starkey..... bunu barşarmamıza yardımcı olabilir.
Il faut agir et je crois que l'inspecteur Starkey est l'homme de la situation.
Komiser Starkey, kardeşiniz özel dedektif olması konusunda.. .. neler hissediyorsunuz?
Qu'est-ce que cela vous fait de voir votre frère à la tête de cette enquête?
Teğmen Starkey gelirse onu benden uzak tut.
Ne m'amenez pas l'inspecteur Starkey quand il se présentera.
Teğmen Starkey çoktan geldi efendim.
L'inspecteur Starkey est déjà arrivé.
Bayan Starkey.
- Oui. Mme Starkey.
Ben bir teğmenim. Teğmen Starkey.
Je suis l'inspecteur Starkey.
Merhaba Bayan Starkey.
- Bonsoir, Mme Starkey.
Selam, Teğmen Starkey ofisinde değil. Onunla konuşmalıyım.
- L'inspecteur Starkey n'est pas là.
General Starkey komutanım!
Général Starkey!
Vincent Starkey ismi sana bir şey ifade ediyor mu?
Le nom de Vincent Starkey vous est familier?
Starkey iyi huylu bir mahkumdu.
Starkey a été un prisonnier modèle.
Starkey boş tehditler yağdıracak biri değil.
Starkey ne menace pas à la légère.
Starkey, gardiyanlar gardiyan değil.
Starkey, ce ne sont pas des gardes.
Başkanın adı Richard Starkey.
Il s'appelle... Richard Starkey.
Şu an doğuda Başkan Starkey'le.
Il est dans l'Est, avec le Président Starkey.
Başkanın beni yanına çağırması gün meselesi.
Le Président Starkey me rappellera un jour... et je devrai m'en aller.
Çağırana dek buradasın, öyle ya?
Jusqu'á ce que le Président Starkey te rappelle?
Selâm Başkan Starkey!
Salut, Président Starkey!
Ben Sosyal Servisler Birimi'nden Aaron Starkey.
Je suis Aaron Starkey, des services sociaux.
Adım Aaron Starkey. Paulo Koklos'a atanmış sosyal hizmetliyim. Bu çok korkunç.
Je suis Aaron Starkey, travailleur social chargé de Paula Koklos.
Bay Starkey, Paula'ya ait olan bir haç var mıydı?
M. Starkey, savez-vous si cette croix appartenait à Paula?
Sosyal servisteki adam, Starkey bölgeyi aramak için bana yardım ediyor.
Le type des services sociaux, Starkey, m'aide à sonder les environs.
Nick Starkey'siniz.
- Vous êtes Nick Starkey.
Benin adım Teğmen Nicholas Starkey.
Je suis l'inspecteur Nicholas Starkey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]