Static tradutor Francês
40 parallel translation
- Vazgeç Statik.
- Fermez-la, Static.
- Hadi Statik. Yer değişelim mi? Hadi.
- Static, tu veux changer de place?
Hey Statik bu şey buraya iyice kaynamış ve sıkışmış anladın mı?
Dis, Static... je veux que tu saches que ce truc est soudé en place, d'accord?
Tamam Statik.
D'accord, Static.
400 metreden de yapıldığı olmuştu.
- Static. - Ca a été fait de 3650 mètres.
Statik.
Static.
Statik, Liz'i sana emanet ediyorum, onu Amerika'ya götürmeni istiyorum, olur mu?
Static, je veux que tu prennes Liz et que tu l'amènes en Amérique, d'accord?
Hadi Statik.
Allez, Static.
Link Parazit, haberleşme. Emrinize hazırım komutanım?
Lien Static, communications.
Link Parazit'ten kumandaya.
Lien Static au poste.
Anlaşıldı Er Parazit.
Roger, soldat Static. Bien reçu.
Er Parazit?
Soldat Static!
Tanrıya şükür.
( Imitating Radio Static ) Uh, Houston, on est prêt à y aller.
- Adı T.K. Static adında bir kulübü var.
TK... ll a une boîte, le Static.
Static'te ne işiniz vardı?
Vous faisiez quoi au Static?
Smallville Sezon 6 Bölüm 8
"Static"
Teğmen, orada mısınız?
Lieutenant, vous etes la? [Static]
O zaman açıkla bakalım... Statik Plakçılığa gidip, neden AfterShock'u,... eğer seni oraya alırlarsa, onlara vermeyi teklif ettin.
Alors explique-moi pourquoi tu as dit à Static Records que tu pouvais amener Aftershock si tu étais inclus dans le deal?
Statik Plakçılık mı?
Static Records?
Static 4, kalkış için hazırız.
Static 4, prêts pour le décollage.
Static 4, duyuyor musun?
Static 4, m'entendez-vous?
Ne, Static mi?
Le Static?
Static'e hoşgeldin.
Bienvenue au Static.
Burası, Static'in hayalini kurduğumuz yer.
- C'est ici qu'est née l'idée du Static.
Okullarına, sanat araç gereçleri alabilmek için, performans sergileyecek olan çok fazla New york sanatçısının olduğu. Static'ten, canlı yayınla karşınızdayız.
Ici au Static divers artistes vont mettre aux enchères leur art au profit des écoles de New York.
Her zamanki gibi, Static Kulübünde olmaktan dolayı mutluyuz.
Comme toujours le Club Static participe à une bonne cause.
Pekala, adamın kendinden duydunuz. Hemen şimdi Static'e gelip desteğinizi gösterin.
Vous l'avez entendu : venez au Static et soutenez une bonne cause.
Static'te bir şeyler oldu. Neydi bilmiyorum.
Un truc spécial s'est passé au Static.
" Static, Brooklyn.
" Le Static à Brooklyn.
Static'te sahneye çıkacak mısın?
- Tu vas te produire au Static?
Static büyük başarı yakalayacak. Geldiğiniz için hepinize teşekkürler.
Le Static va faire un tabac et merci à tous d'être venus.
Club Static New York'un en bomba kulübü olacak.
Le Static va être la boîte de N.Y.
Static'i kapattılar.
Le Static a été fermé.
Bak, herkesi bir araya getir, tamam mı? Static'e geri gidin, İçki deposundakileri alıp gelin.
Avec les autres, récupère les boissons du Static.
If it was static, maybe, but with drop-outs, there's nothing to clean.
Si c'était continu, oui, mais avec des blancs, il n'y a rien à nettoyer.
- "Sabit Simon" silahina ihtiyacimiz var.
- Vous avez besoin d'une static Simon.
Herkes static bir sesle geliyor, fakat o çan sesi gibi net.
Toutes les autres viennent avec beaucoup de parasites, mais lui, il est clair comme un putain son de cloche.
Cold Case - 4x06 - Static Çeviri :
Cold Case
O zaman Static'e gelin.
Venez au Static.