Sua tradutor Francês
25 parallel translation
Eğer yakalarsam ikisini de öldürürüm. - Ne söylüyor?
Se la porta a casa sua li ammazzo tutti due!
Clarisse ve Laura ile iletişim kurmak için, lütfen mesaj bırakınız.
Vous êtes chez Clarisse et Laura. Deixe sua mensagem.
Sua sponte.
"Sua Sponte".
"Sua Sponte" yaptım.
Je... les ai "sua spontées".
# Hata ettim ruhumu seninkiyle evlendirmekle #
Eu só errela quando juntela mianha alama à sua
Kendi isteğinle, eski dostum.
"Sua sponte" mon vieil ami.
Be defa katılmamanızı umut ediyorum. Yeni savaşçıların şansı artsın istiyorum.
Sua, désapprouves-tu ma décision d'enseigner notre art à un étranger?
Tabancası boş atıyormuş.
A sua arma esta'vazia.
Commodum ex injuria sua nemo habere debet.
Commodum ex injuria sua nemo habere debet.
Kalpleri aydınlatan Tanrı'nın yardımıyla günahlarını anla ve O'nun merhametine güven.
Dio Onnipotente che con la Fede illumina i nostri cuori ti dia una vera conoscenza dei tuoi peccati e della sua misericordia.
Pekala, şua ana kadar gidişat fena değil, değil mi? Hayır.
- On se débrouille bien.
Şua onun içine işlemez.
Ça protège des rayons X.
Onu yoğun şua programına aldık. - Etkilenmemiş hücreleri kurtarmaya çalışacağız. - Doktor Sullivan 1. hattan aranıyorsunuz
Nous le traitons par les rayons pour tenter d'éliminer les cellules malades
Evet, şua nadan itibaren.. iletişime geçeceğin tek kişi o.
À partir de maintenant, il est votre seul contact.
Ve açıkçası şua ana kadar da bilmiyordum.
Et franchement je ne le savais pas jusqu'à maintenant. Chu.
Gideon şua bir bak ;
Gideon, regardez ça.
Şua nda Pakistan'da mı?
Est-elle au Pakistan?
Keşke Annem şua halimi görebilse.
Si seulement mère pouvait me voir.
Kemiğe yapılan şua tedavisi iliğin rengini değiştirir.
Les rayons peuvent modifier la couleur de la moelle.
Şua şaşırdım bu La Boeuf vuruldu, çiğnendi, dilinden fena halde yaralandı ama konuşmayı bırak şöyle dursun, adam edebiyat parçalıyor.
Je suis épaté... LaBoeuf s'est fait tirer dessus, piétiner, sa langue est presque sectionnée, et non seulement il parle encore, mais il s'aventure en terre étrangère.
Bu yüzden, Kralımızın hepinizi kutsamasını umut ediyorum. Hepinizin, düşmanımızı bertaraf edip eve zaferle geri dönmesini diliyorum.
Sua, emmène dix gardes du corps pour affronter les 200 soldats hongsas.
Ben bu ülkeyi korumak için yemin ettim ve şua anda yaptığım bu.
J'ai juré de protéger mon pays, et c'est ce que je fais.
Bak şua nda sadece beni çıldırtmaya çalışıyorsun.
Tu vois, maintenant tu essayes de me faire peur.
Şua anda espri yapmadığını söyle lütfen.
Dis-moi que tu n'es pas en train de plaisanter.
Şua bak, şuna bak...
C'est celle-là, c'est celle là...