Susannah tradutor Francês
211 parallel translation
Harvard'daki bir partide...
A un thé à Harvard, il a rencontré Susannah Finncannon.
Bayan Susannah Finncannon'a rastladı ve oracıkta ona aşık oldu.
Dont il est tombé amoureux.
Baba, bu nişanlım Susannah.
Je te présente ma fiancée, Susannah.
Onu çok zorlama Susannah.
Ménagez-le, Susannah.
Susannah diyor ki...
- Susannah pense que... - Que...
Özür dilerim Susannah.
Excusez-moi. Susannah.
Sevgili Susannah, buradaki dehşet anlatılamaz.
Chère Susannah. L'horreur ici est indescriptible.
Umudumu yitirmemeye çalışsam da... bazen, insanlığın tüm namusunu yitirdiğini düşünüyorum.
Susannah, j'essaie de ne pas céder au désespoir, mais il y a des moments où il semble que toute dignité ait volé en éclats.
Sevgili baba ve Susannah, beni ordudan terhis ettiler... ama henüz eve dönemem.
Cher Père. Chère Susannah. je viens d'être démobilisé, mais je ne peux pas encore rentrer.
Susannah sabah treni ile Boston'a dönecekti... fakat üç gün boyunca esen kuzey rüzgarı tren yolunu kapadı.
Susannah devait rentrer à Boston par le train du lendemain. Le vent du Nord souffla recouvrant de neige la voie du chemin de fer.
Kabahat Susannah'ın değildi.
Elle n'y était pour rien.
Kayanın parçalanması nasıl suyun suçu değilse... olanlar da onun suçu değildi.
Susannah n'était pas plus fautive que l'eau quand le rocher se brise.
Onunla evleneceksin.
Tu vas épouser Susannah.
Sevgili Susannah, bir avcı oldum.
Chère Susannah. je me consacre entièrement à la chasse.
Susannah, aramızdaki her şey öldü.
Susannah, tout ce qu'il peut y avoir entre nous est mort.
Annem, Izzy ve Susannah için de bir şeyler getirdim.
J'ai d'autres cadeaux pour mère, petite lsa et Susannah.
Alfred ve Susannah... yıllar önce evlendi.
Alfred et Susannah se sont mariés il y a quelques années.
Daima senin, Susannah.
Bien à toi. Susannah. Bien à toi.
Bu akşam çok özel bir misafirimiz var. Katharine Susannah Prichard.
Notre invitée d'honneur, Katherine Prichard!
- Susannah öyle demiyor.
- Susannah n'est pas d'accord.
- Susannah aşağıdan çalışıyor mu?
- Susannah te suce?
Çevirecek yanağım kalmadı Susannah.
Je l'ai déjà fait, Susannah.
Susannah?
Susannah? Susannah!
Susannah, tatlım?
Susannah?
Bu da Elizabeth.
Je suis Susannah. Et là, c'est Elizabeth.
- Oh, merhaba Susannah. - Annemi gördünüz mü?
Bonjour, Susannah!
Mutlu Noeller... Susannah'm.
Joyeux Noël... ma Susannah.
Susannah!
Susannah?
Susannah!
Susannah!
Susannah tıpkı senin gibi yaptığımı söyledi.
Susannah a dit que je le faisais exactement comme tu l'as fait.
Koridor boyunca dökülmeden gidebilecek misin?
Susannah! Pourrais-tu le porter jusqu'au bout du couloir sans le répandre?
Susannah Shaw'a, hepimizin Cormac McCarthy'ye olan barbarca ilgisini paylaştığımızı düşünmesini anlamıyorum.
J'ignore comment Suzanna Shaw peut s'imaginer qu'on partage son intérêt barbare pour Cormac McCarthy. Voyons voir.
Benim adım Susannah.
Mon nom est Susannah.
Susannah.
Susannah...
Sana döneceğim, Susannah.
Je reviendrai à toi, Susannah.
Susannah ve o da bana...
Susannah. - Elle m'appelle... - Robin!
Susannah'ın babası, Londra'daki en büyük fıçı imalathanelerinden birinin sahibi.
Le père de Susannah possède la plus grande compagnie à Londres.
Crusoe, Susannah'yı rüyanda görüyorsun, değil mi? Bazen görüyorum, evet.
Tu rêves de Susannah, pas vrai?
Sen Susannah'yı hayal ettiğinde, onun da seni hayal ettiğine inanmıyor musun?
Tu ne crois pas que lorsque tu rêves de Susannah, elle rêve aussi de toi?
Lütfen, bana Susannah de.
Je vous en prie, appelez-moi Susannah.
Angelica Susannah.
Angelica Susannah.
Kasabaya gidiyorum. Eğer...
Susannah, je vais en ville, est-ce que vous...
Mutlu olmayı hak ediyorsun.
Susannah. vous méritez d'être heureuse.
Ben Susannah yengeyim.
Je suis ta tante Susannah.
Hatta sana Susannah adını koyacaktım.
J'ai failli t'appeler Susanna.
Ben Susannah.
Bienvenue.
- Susannah.
Susannah...
Bana göre, Susannah'nın sana gerçek olduğu kadar, gerçekti.
Elle était aussi vraie à mes yeux que Susannah l'est aux tiens.
Susannah'yı gördüm.
J'ai rêvé de Susannah.
Susannah'nın babası bile onları görebilmişti.
Même le père de Susannah pouvait les voir.
Halen Susannah'ya sahibim.
Il me restera Susannah.