English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ S ] / Sürüngen

Sürüngen tradutor Francês

535 parallel translation
Sürüngen herif!
Faux jeton!
Şimdi beni dinle sürüngen.
Ècoute, nabot.
Seni ihtiyar sürüngen, nereden çıktın böyle?
Alors, vieux lézard, d'où tu viens?
Sürüngen Benny çimento cinayetinden yakayı ele verdi.
L'Affreux Benny et le meurtre au ciment!
Buz kıracağı cinayeti. Sürüngen Benny ve Koca Tom arasındaki bağlantı.
Le meurtre au pic à glace... associe l'Affreux Benny avec un dangereux taulard
Sürüngen Benny bir kaza yaptı.
L'Affreux Benny a eu un accident.
Sürüngen Benny diye birini hiç duymadım.
- Connais pas. Qui c'est?
Ve Sürüngen Benny enselendiğinde yanında duran çantada JL işlemeli bir çift pijama vardı.
Benny en avait un dans sa valise. Il portait les initiales "J.L.".
- Sürüngen Benny'e giydirin.
Mets-le sur l'Affreux Benny.
Sen Sürüngen Benny'i tanımıyorsun o da seni hiç duymamış.
T'as jamais entendu parler de l'Affreux Benny.
- Ben sürüngen bilimiyle uğraşırım.
- Je cherchais des serpents.
Kes sesini sürüngen!
Nom d'un épouvantail!
Cehenneme git, seni sürüngen. Seninle geleceğim.
Mais, va te faire...
Sense pes bir sürüngen.
Tu n'es que fumier.
Şu Jerry Sykes yok mu, adam doğal sürüngen anlarsın ya.
Ce Jerry Sykes, C'est pas un marrant, hein?
- Selam sana, çift başlı sürüngen! Geleceğini neden haber vermiyorsun?
Pourquoi ne pas nous avoir prévenus?
Tiger'a sekiz kişinin adını verdim ama yanındaki sürüngen... Resminden seni hemen tanıdı.
Je ne lui avais cité que 8 types... mais le mec à ses côtés... t'a immédiatement reconnu.
- Sizi sürüngen sırtlanlar.
- Espèce de hyène.
Sürüngen.
C'est un reptile.
O küçük sürüngen heyecanlanıp seni ısırırsa,... yaranı açıp zehri emmeye çalışacağım.
Si le reptile s'excite et te mords Je ferai une incision et essayerai de sucer le venin.
Etraftan bir sürüngen gelmesi ihtimaline karşılık kamyonda uyusan daha iyi olur.
Tu ferais mieux de dormir dans le camion. Au cas où des bêtes viendraient rôder.
Sürüngen isimlerini ezberliyorlar.
Ils nous apprenaient la place des ruminants dans l'économie du pays.
Seni büyük sürüngen.
Vilain morse barbu!
Ezeceğim seni, yaşlı sürüngen.
Je vais vous écraser, espèce de vieux crabe.
Silahsız bir halde Metronluların " Gorn dedikleri bir yaratıkla karşı karşıyayım iri yarı bir sürüngen yaratık..
Désarmé, j'affronte la créature que les Métrons ont appelée "Gorn". Grand. Reptilien.
Ne oldu, hastalıklı sürüngen!
Foutez le camp, espèce de détraqués!
Dev bir pterodactyl, uçan bir sürüngen.
C'est un reptile volant. Un Ptérodactyle géant.
O küçük sürüngen her zaman Greta'yı gözlerdi.
Ce sale type était toujours en train d'espionner Greta, de la suivre.
Sana onu örnek verme dedim, seni sürüngen!
Je vous ai dit d'arrêter, sorcière!
Bilimsel adı, Yunancada esnek veya eğilen demek olan campro ile sürüngen demek olan saurus kelimelerinin birleşimidir.
Son nom scientifique est un composé du grec campto, qui signifie flexible ou courbé, et saurus, qui signifie lézard.
Bu yüzden ona genelde "Esnek sürüngen" denir.
Son nom générique est donc "lézard flexible".
"Nemli bir kayanın altında yaşayan bir sürüngen olmalısın."
T'as dû te traîner hors de la fange.
Kes sesini, küçük sürüngen!
Tais-toi, morveux.
Budala kadınları ayartan sürüngen bir kuaförsün.
Un coiffeur prétentieux et servile, tout juste capable de séduire les femmes stupides.
Buraya gel seni sürüngen! Kahvaltı bu tarafda..
Venez, bande de limaces, le petit déjeuner est arrivé.
Kıpırda, sürüngen.
Fais ce qu'on te dit, ver de terre!
Bu ne cüret! "Sürüngen" mi?
Quelle audace! "Ver de terre!"
- Kuş, sürüngen, ama...
- Un oiseau, un reptile, mais...
Evet, sen kimsin ki öğüt veriyorsun, sürüngen? Kimsin sen?
Ca te va bien de la sermoner, pauvre mec.
Sürüngen!
Débile.
Birinci sınıf kamarada ilk kez bir sürüngen görüyorum.
Je n'ai jamais vu ça en 1ère classe!
Hey, sürüngen!
Débile!
Dostuma her zaman saygı göstereceksin, değil mi, sürüngen?
Tu respecteras toujours mon ami, n'est-ce pas, reptile?
Hayatta kalanlar da aynı sürüngen ailesindendi,... fakat kuzenlerini yok eden felaketten sağ çıktılar.
Leurs successeurs descendent aussi des reptiles... mais ont survécu à la catastrophe qui a anéanti leurs cousins.
Pekçok sürüngen yumurtadan çıktıktan sonra suya geri dönmemeyi tercih ettiler.
De nombreux reptiles sont restés sur terre.
Yüz milyonlarca yıl öncesinde sürüngen atalarımızda gelişti.
Il apparut il y a des centaines de millions d'années... chez nos ancêtres reptiliens.
Kapa çeneni, seni küçük sürüngen!
Espèce de chipie!
Sürüngen!
Reptile!
- Defol git, sürüngen.
Où je pense, pauvre mec.
Pekâlâ sürüngen.
Très bien, vaurien.
Sürüngen!
Reptile.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]