Tanya tradutor Francês
1,243 parallel translation
Ama Tanya öldü.
Mais Tanya est morte
Tanya'ya yardım edemeyiz... şu an yapamayız.
Nous ne pouvons plus aider Tanya... Maintenant non...
Üzgünüm, Tanya.
Je le sens Tanya
Tanya öldü.
Tanya est morte
Tanya'yı kaybettik.
On a perdu Tanya
Merhaba, ben Tanya Hart. Programımıza hoşgeldiniz.
Ici Tanya Hart, merci de nous rejoindre.
"Yapmalıydım, etmeliydim" yok Tanya.
Vous n'avez rien fait de mal, Tanya.
Ve Tanya daha geçen hafta Rodin'e gitmiş.
Et Tanya est allée au musée Rodin la semaine dernière.
Artı Tanya'nın yatağının kenarında bıraktığın sigara izmariti bana, artık bırakmaya hazır olduğunu düşündürüyor.
Et le mégot de cigarette que vous avez laissé chez Tania, me dit que vous êtes sur le point d'arrêter tout ceci.
Tanya.
Tanya.
Hayır, üzgünüm burada değil.
Désolée, Tanya, il n'est pas là.
Tanya sakin ol.
Calmez-vous, Tanya.
Ted amcama, Celeste teyzeme çocukları Denise ve Jessica'ya. Piskopos Tom ve eşi Helen'a, komşum John ve yeni kız arkadaşı Tanya'ya. Lean Machine, Inc'deki Bobo, Mullethead Koca Sam.
leurs enfants, Denise et Jessica, le pasteur Tom et sa femme Helen, mon voisin John et sa nouvelle petite amie Tanya, tout le monde chez Lean Machine, Bob, Mullethead,
Tanya, saat 12 : 30'da döneriz.
Tanya, on sera de retour à 0h30.
Tanya, onlara ikişer tişört giydirebilir misin?
Mettez-leur deux chemises.
- Adı ne? - Tanya.
- Comment elle s'appelle?
Tanya'yı da alıyorum.
J'emmène Tanya.
Tanya ile biraz yalnız takılmayı istedim.
Je voulais passer du temps seule avec Tanya.
- Tanya'yı bıraktığına inanamıyorum.
- T'as laissé Tanya?
Tanya'yı idare edebilecek misin?
Ça ira avec Tanya?
İşte geliyor. Tanya, Hugh Conti'ye, hatırladın mı, biti ona senin bulaştırdığını söyledim.
Tanya, c'est moi qui ai dit à Hugh Conti que tu lui avais refilé des morpions.
Kes sesini, Tanya!
Ta gueule, Tanya!
Birkaç ay önce de Tanya Williams, Berkenpass'ı Herman için terk etmiş.
Tanya Williams avait jeté Berkenpass pour Herman quelques mois plutôt.
Ayrıca, Herman onun eski kız arkadaşı Tanya'yla birlikteydi, değil mi?
Plus Herman qui lui pique sa petite copine, Tanya, c'est ça?
Tanya, Herman'ın dosyasına bakmanın oğlunun durumuna yardımcı olacağını düşünüyoruz.
Tanya, nous pensons que réexaminer le meurtre d'Herman nous permettra d'aider votre fils.
Tanya, bırak Freddie Dayısı bununla ilgilensin.
Tanya, laisse tonton Freddie s'occuper de ça.
O gece hakkında ne hatırladığını anlatırsan bize gerçekten çok yardımın dokunur, Tanya.
Ça nous aiderait vraiment si vous pouviez nous raconter ce que vous vous rappelez de ce soir là, Tanya.
Söylediğin bu değil miydi, Tanya?
C'est pas ce que t'as dit, Tanya?
Bir şey bulursak haber vereceğiz, Tanya.
On vous tient au courant, si on a du nouveau, Tanya.
Tanya'nın onun için seni terk etmesinden çok sonra olmamış.
... survenue peu après que Tanya vous ait plaqué pour lui.
- Tanya, neyden bahs...?
- Tanya, qu'est-ce que tu...?
Haydi, Tanya.
Hé, Tanya.
Tanya, Herman hangi üniversiteye gideceği konusunda bir karar vermiş miydi?
Tanya, est-ce qu'Herman avait choisi la fac qu'il allait rejoindre?
Tanya hamile.
Tanya est enceinte.
- Tamam, o zaman Tanya da gelir.
- Ok, alors Tanya vient aussi.
Tanya.
Tanya!
Daha iyi gözüküyor. Her şeyin daha iyi gözükmesini sağlıyor, Tanya.
Elle rend tout plus joli.
Teşekkürler, Tanya.
Merci Tanya.
Tanya, lütfen gösterebilir misin?
Tanya, présentez la photo.
Tanya, hadi oyun başlasın. 1000 dolarlık bir soruyla başlayacağız.
Tanya, commençons par la question valant 1 000 dollars.
Tanya, telefonu getir.
Apportez le téléphone!
- Baş şarkıcı Tanya Murphy.
Dans Intimité Publique, la dernière reine de la pop :
- Ve canlı yayındayız, Viola Fields ile.
Tanya Murphy. Vous êtes en direct avec Viola Fields.
Tanya şırıngayla besliyor.
Tania la nourrit à la seringue.
Tanya, o güzel küçük poponu piyanoya yanaştır, bu konuyu daha sonra konuşuruz.
Tanya, ramène ton joli petit cul jusqu'au piano, et on en reparlera plus tard.
Tanya'ın Lamborghini'sinin Bruce Eiger'ın garajında ne aradığını?
Pourquoi la Lamborghini de Tanya était-elle garée dans l'allée de Bruce Eiger?
Tanya her zaman kuvvetli olana gider.
Tanya va toujours où elle a le plus à gagner.
Tanya adamın bir canavar olduğunu ve kurtulmak istediğini söyledi.
Tanya disait que c'était un malade et qu'elle voulait partir. Et après?
"Elbette, Tanya, gelecek hafta."
"Bien sûr, Tanya, la semaine prochaine".
Üzgünüm Tanya, bilmiyor.
Désolée, il ne sait pas.
Tanya Rollins.
Tanya Rollins.