English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ T ] / Tanırdım

Tanırdım tradutor Francês

1,835 parallel translation
Babanı iyi tanırdım.
Ton père était un ami proche.
Amanda, Fey Sommers'ı tanırdım.
Amanda, je connaissais Fey Sommers.
Ray Fiske'i 20 yıldan uzun süredir tanırdım.
Je connaissais Ray Fiske depuis plus de vingt ans. UNE SEMAINE PLUS TOT C'était un grand avocat.
Oslo'lu bir çocuk tanırdım. "Norwegian Wood" dedikleri gibi kendine Norveç kütüğü derdi.
Je suis désolé. Je connaissais un gigolo à Oslo qui se faisait appeler comme ça.
Onu tanırdım, Heath.
Je le connaissais, Heath.
Ben birini tanırdım.
J'en ai connu un.
Bir zamanlar tanırdım.
Ouais, il fut un temps.
Vanessa'yı tanırdım.
Je connaissais Vanessa.
Doug'ı futbol oynadığı günlerden beri tanırdım.
Pourquoi passer par la fenêtre? J'ai connu Doug quand il jouait encore.
Seninle tanışmadık ama ağabeyini tanırdım.
On ne se connaît pas... mais je connaissais votre frère...
Colleen'i tanırdım.
Je connaissais Colleen.
Bakın efendim, Frank'i dışarıdayken de tanırdım.
Écoutez, Monsieur. Je connais bien Frank.
Eskiden birkaç tane fahişe tanırdım, ama belki de sen...
J'ai connu des garces dans ma vie, mais alors toi!
Orada bir kız tanırdım.
J'ai connu une fille, là-bas.
Kirsten'i çocukluğumdan beri tanırdım.
Je connais Kirsten depuis toujours.
Söhrab'ın babasını tanırdım.
Je connaissais le père de Sohrab.
Kız kardeşini tanırdım.
Je connaissais ta sœur.
Babanı tanırdım.
J'ai connu ton père.
Böyle hassas bir zamanda rahatsız ettiğim için özür dilerim. Ama eşinizi tanırdım. Dolphin'de çalışıyorum.
Je... pardonnez-moi de m'immiscer en ces instants si pénibles, mais je connaissais votre mari.
Kardeşi Jude'u daha iyi tanırdım.
Je connaissais son frère, Jude.
- Nerede görsem tanırdım seni.
- Je t'aurais reconnu entre mille.
Ama Memur Frick beni yeğeni Drew'la tanıştırdı ve onunla birkaç kez çıktık. Bu eğlenceliydi.
Mais l'agent Frick m'a présenté son neveu, Drew, et on est sortis ensemble pendant un temps, c'était sympa.
- Beni patronunla tanıştırdın.
tu m'as présentée à ton chef...
Annemle birlikte çalışırdı, onu çocukluğumdan beri tanırım.
Elle a travaillé avec ma mère, c'est une vieille amie.
Beni kumarla tanıştırdığından beri duramıyorum.
Depuis que tu m'as initié aux paris, je ne peux plus m'arrêter.
Earl beni kumarla tanıştırdı.
Earl m'a initié au jeu.
Tanırdım evet
Je le connais, oui.
Niye beni herkesle tanıştırdın?
Pourquoi m'avez-vous présentée à elles, ce soir?
Ama baya bi şaşırdım doğrusu. Bir tanığı kurtarmak için önemli bir mücevher kullandın.
Utiliser une gemme si précieuse pour le sauver?
Dün gece o kumarheneye gittiğimde bu güzel bayanla tanışacağımı bilseydim, yanıma bir kaç kıyafet alırdım.
Si j'avais su en rentrant dans ce club de bridge hier soir que j'irais chez cette charmante dame, j'aurais pris des affaires de rechange.
Ama önemsiz bir tanıdık olsam, kibarca gülümser ve bir şey yokmuş gibi davranırdım. - Teşekkür ederim.
En tant que connaissance, je sourirais en prétendant qu'il n'existe pas.
Bir çekimde Tyrese ile tanışmış, beni cebimden arattırdı, bazen göbek deliğini ağızmış gibi yapıp kukla oynatır, adına da Bay Gutley der.
Il a rencontré Tyrese et lui a demandé de m'appeler, et parfois il fait ce truc avec son nombril. Il le fait parler et l'appelle M. Gutley.
Bana bu yoğun programında zaman ayırdığın için teşekkürler,... bilirsin, benimle tanışmak gibi, Mr.Jones.
Merci d'avoir pris le temps de vous libérer pour me voir, M. Jones.
Onları ben tanıştırdım!
Je les ai présentés.
Küçükken arka bahçede oturur ve babamın telsizinden Mars'tan gelen radyo sinyallerini yakalamaya çalışırdım.
Je m'asseyais dans le jardin et j'essayais de capter des signaux martiens sur la radio de mon père.
Eskiden Candice olarak tanınırdım ama seni Kirby Plaza'dan kaçırmayı başardıktan sonra polis eski halimi arar oldu.
Avant je m'appelais Candice, mais depuis que je t'ai enlevé de Kirby Plaza... la police me recherche sous cette identité.
Sonra beni evine çağırdı, kocasıyla tanıştırdı.
Cette femme mûre et sexy m'aborde, elle m'emmène chez elle et me présente son mari.
Şey, eğer onu çocukluğunda kaçıran kadın olsaydı Beth onu tanırdı sanırım.
Eh bien, si c'est vraiment la femme qui l'a kidnappée enfant, je pense que Beth doit avoir une piètre opinion d'elle.
Don Juan 2-3 olursa onu tanıyacağımızı biliyordu. Bazı değişikikler yaptı. Bu yüzden bu karakteri oluşturup Venüs rolü yapan kişiye saldırdı.
Je veux dire, il savait qu'on le reconnaîtrait en Don Juan 2-3, alors il a changé des choses est devenu la Peluche et a attaqué la personne prétendant être Venus.
Evet, tanırdım.
Euh, bien... oui, je l'ai connue.
Yüz tanımayı çalıştırdığımızda çıkan fotoğraf da onunkiydi.
Lors de la reconnaissance faciale sa photo est sortie.
Eskiden ağabeyini tanırdım.
Je connaissais ton frère.
Jen'i garsonumla tanıştırdın mı?
T'as présenté Jen à la serveuse?
Evet, tanıştırdım. Kız hala bana asılıyor.
Oui, et elle craque toujours pour moi.
Sen insanlarda gördüklerini harmanlayıp onların ruh hallerini tanımlayabiliyorsun. Belki benim kaçırdığım birşey yakalmışsındır.
Vous êtes doué pour récolter les indices les comportements humains, et vous pourriez remarquer quelque chose que j'ai manqué.
Araç Tanımlama Numarasını ve plakayı araştırdım. Sistemde kayıtlı değiller.
J'ai cherché le numéro de série et l'immatriculation, ils ne sont pas dans la base de données.
Sanırım, şu etrafı dolaştırdıkları adamı tanıyorum.
Je crois que je connais ce gars, qui fait un tour.
Seni 50 bin papel dolandırdı diye, Elizabeth Rodriguez'i öldürdüğünü söyleyen görgü tanıklarımız var.
On a un témoin qui affirme que vous avez tué Elizabeth Rodriguez parce qu'elle vous a arnaqué de 50 000 $.
Beni birazcık önemseseydin, tanışmadan beni bırakırdın.
Si je comptais un tant soit peu pour toi, tu ne m'aurais jamais rencontré.
Seni tanıştırdığım çocuklar harika.
Tu es très bien entouré.
- Birkaç gösteri numarası ve kâbusla tanıştırdın.
Tu m'as surtout donné des cauchemars. Tais-toi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]