Tarik tradutor Francês
109 parallel translation
- Tarık!
- Tarik!
Tarık mı dediniz?
Vous avez dit Tarik?
Size gelince Tarık Bey. Dün geceyi nerde geçirdiğiniz söyler misiniz?
Et vous, Tarik, pouvez-vous me dire où vous étiez hier soir?
Tarık.
Tarik?
Tarık, sen misin?
Tarik, c'est toi?
- Alo Tarık sensin değil mi?
Allô, Tarik? C'est toi?
Mutlaka Tarık'tır. Yoksa seni tanımayan biri neden sesini değiştirmeye kalksın?
C'était Tarik, sinon pourquoi un inconnu aurait changé sa voix?
- Tarık?
- Était-ce Tarik?
Tarık o sırada Bursa'da olduğu için o olamaz.
Ça ne peut pas être Tarik car il est à Bursa.
Tarık'tan başkası olamaz.
C'est Tarik, j'en suis sûr.
Eğer kardeşimi görürsen, seni onun da seni tarik edeceğinden eminim.
Si tu voyais mon frère, il t'exciterait aussi.
Tarik sizi çağdaşlıklarınızdan daha çok iyileştirecek.
L'histoire vous traitera plus généreusement que vos contemporains.
Katilin adı Tarık Ben Rabat.
L'assassin est le dénommé Tarik ben Rabat... 37 ans.
Onun ismi Tarik Husseini.
Il s'appelle Tariq Husseini.
Tarik yer altına girecek.
Tu sais, Tariq va se terrer.
William Devereaux, sizi tutukluyorum... Tarik Husseini'ye işkence yapıp öldürmekten tutuklusunuz. O bir Amerikan vatandaşıydı.
William Devereaux, je vous arrête pour la torture et le meurtre de Tariq Husseini, un citoyen américain.
Kendinizi tanıtın. Ben Trajis Lo
Je suis Trajis Lo-Tarik.
- Tarik. Mikrofizyon odacığı arıyorum.
J'ai besoin d'un caisson de microfusion.
Bugünün başlıkları, Rutgers'da profesör olan Tarik Jackson ve avukat Nathaniel Banks ırk ayrımı ve polis işkencesi sebebiyle... New Jersey eyaletine dava açıyor.
Tarik Jackson, un professeur renommé de Rutgers et son avocat Nathaniel Banks attaquent L'État du New Jersey pour discrimination raciale et brutalité policière.
- Pekâlâ Tarık, el sıkışalım.
- On s'en serre une, Tarik?
Tarık, cevap versene.
- Tarik, tu me reçois, oui ou merde?
- Olur Tarık.
- D'accord Tarik.
Hacı abi, Tarık niye derslere katılmıyor?
Hadji, pourquoi Tarik ne vient pas suivre des cours?
Tarık oğlum dur.
Tarik, arrête.
Tarık'ıma sen kıydın!
Tu as tué mon Tarik.
Canımı aldın, şimdide Tarık'a kıydın.
Et tu as maintenant tué mon Tarik.
- Tarık döndü mü?
- Est-ce que Tarik est de retour?
Bacı, Tarık'ı gördünüz mü?
Avez vous vu Tarik?
Hasan, Tarık'ı gördün mü?
As-tu vu Tarik?
- Kardeş, Tarık'ı gördün mü?
- Tu as vu Tarik?
Kardeş, Tarık'ı gördün mü?
Tu as vu Tarik?
- Bacı, Tarık'ı gördün mü?
- Tu as vu Tarik?
Tarık'ı gördün mü?
Tu as vu Tarik?
Tarık'ıma kıydın! Bir de dönüp dönüp bana mı soruyorsun?
Tu as tué mon Tarik et tu me demandes encore?
- Tarık'ı gördün mü?
- Tu as vu Tarik?
Ben Tarık'ı arıyorum.
Je cherche Tarik!
Tarık'ı gördünüz mü?
Vous avez vu Tarik?
Tarık'ı gördünüz mü?
Tu as vu Tarik?
Tarık'ı görmediniz mi ulan? Ulan, Tarık yok diyorum ulan!
Tu as vu Tarik?
Tarık'ı gördünüz mü ya?
Vous avez vu Tarik?
He, gördüm. Tarık orada.
Oui Tarik est là-bas.
- Tarık orada olabilir.
- Peut-être Tarik est là-bas.
Yok, Tarık'ı bulacağım. Sen bu motoru satarsan bu motorla Samsun'a gideceğim.
Non Quand je trouverai Tarik J'irai en moto à Samsun, si tu me la vends.
- Tarık orada olabilir.
- Tarik est là-bas peut être.
Tarik, kaçacağımız yerleri hesapla.
Talit, fais attention.
Açıklamaya göre dün öğle saatlerinde, iş yerinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Saraç Holding Yönetim Kurulu Başkan'ı Tarık Saraç, Bugün ikindi namazında toprağa verilecek.
Monsieur Tarik Sarac, membre du conseil d'administration de SARAC HOLDING est décédé suite à une tentative de meurtre dans son bureau.
Tarik, Londra'daki Sudanlıların birbirleriyle yaptıkları telefon görüşmelerinin bir simülasyonuna ihtiyacım var. İngiltere'ye yapılacak bir saldırıdan bahsediyor olması lazım.
Simule des appels entre Soudanais à Londres parlant d'attentat en Grande-Bretagne.
Adın ne? - Tarık.
- Tarik.
Tarık, yukarı gelen kim?
Tarik, qui c'est qui monte, là?
Tarık!
Tarik?
Tarık, cevap ver!
Bouge ton cul un peu! Tarik, tu me réponds, merde?