Td tradutor Francês
83 parallel translation
Sonra difteri-tetanos var kısaca dif-tet diyorlar.
Et il y a le vaccin tétanos-diphtérie, le Td.
- Olmasa bile, dif-tet aşısı lazım.
- De toute façon, il doit faire son Td.
Dif-tet aşısı lazımmış, tatlım.
Il doit faire son Td, chéri.
Bebeğe ne lazım, dif-tet mi?
Il doit faire quoi, son Td?
- Ne olmuş? Para dediğin kağıtdır.
- Ce n'est que du papier sale.
- William laboratuvar partnerim.
- William est mon collègue de TD.
Gelecek dönem labaratuvar çalışmaları ve ödevler çok yoğun olacak
Je suis chargé de TD à la rentrée. Une charrette, tu connais ça.
Yarın grubunuzun tezinin taslaklarını hazırlayın.
Vous défendrez votre thèse de groupe demain en TD.
- Yarın görüşürüz.
- A demain, au TD.
Bugün derse gelmediler.
Elles n'étaient pas en TD ce matin.
Ama dersi kaçırdık.
On a manqué le TD.
Dersi kaçırdıkları için kızmaya gelmiştim.
J'allais les engueuler pour ne pas être venues au TD.
Ben de onu araştırma için kayıtdışı işe aldım.
- Je lui ai confié des recherches.
Bruce, yarın sabah bir seminere katılacağım.
Bruce, j'ai un TD demain matin.
Chris Comer, lise ligindeki ilk 6 puanını kazandı.
Chris Comer avec son premier TD d'étudiant.
Strandler soldan koşuyor, blok yapan yok. 32 yarddan 6 puan.
Strandler vers la gauche, sans opposition. 32 yards vers un TD.
Graf tek eliyle müthiş bir şekilde topu yakalıyor. Carter'a 6 puan daha kazandıracak.
Graf reçoit d'une main, phénoménal, pour un autre TD pour Carter.
Winchell gol bölgesinde topu yakaladı... Mojo'ya 6 puan kazandırdı!
Winchell, avec une réception de TD, marque le touchdown Mojo!
Kızlar sapıtdı, erkekler kıvırıyor dönemindeyiz.
C'est "les filles se lachent", et les mecs font la fête.
Öğlen matematik dersinde asistanlık yapacak.
Elle y dirige un td de mathématique.
Ücretini kayıtdışı ödedik.
On la payait au noir.
Süpürgecilerin çoğuna kayıtdışı ödeme yapıldı.
Comme la plupart des balayeuses.
Dünya'da en azından, 5,000 kayıtdışı uzaylı olduğu tahmin ediliyor.
Il y aurait 5 000 extraterrestres non immatriculés sur Terre.
- Millet, bu o. Seni istiyoruz. Laboratuar grubumuzu kastediyor.
Il nous faut un 4ème pour les TD de labo
Tabure çeksene. Tabure çek lafı daha çok kafelerde söylenmez mi?
Tu fais des câlins avec notre sujet de TD?
Hesaplanamayan en büyük risk, kayıtdışı askeri malzeme satışı.
Un des grands facteurs d'accidents, c'est la vente non réglementée des surplus militaires.
-'bu not TD tarafından korkutucu bir durumda yazılmıştır.'- aynı el yazısı.
-'C'est TD écrivant d'un endroit effrayant.' - C'est la même écriture.
'bu not TD tarafından korkutucu bir durumda yazılmıştır.
'C'est TD écrivant d'un endroit effrayant.
Ve şunu çok iyi anla ki, bu tamamen "kayıtdışı" bir işlem.
Et comprends bien que c'est vraiment un travail hors du commun.
Ya da gerçekten sizden biri yapmadı da kurnaz asistanımız bizi mi deniyor...
Ou parce que personne ne l'a fait et que notre fouine de chargé de TD essaye de...
Ve sabah kimya laboratuvarım var.. yani.. Tabi.
Tu sais, j'ai ce TD de chimie... demain matin.
Pekala kayıtlı numaralar, kışla, hamburger, tavuk, anne pizza, TD's, Ted.
Il y a des numéros : burger, caserne, chicken, maman, pizza, TD, Ted...
TD's de ne?
- C'est quoi, TD?
- TD's nerede?
Le TD, c'est où?
Mansfield Park hakkında bir seminer yapacağız, yani...
On étudie Mansfield Park en TD.
Kayıtdışı, tamam mı?
Are we off the record?
Zamansız ölümünün ardındaki en büyük ihtimal... mutsuz bir müşteri tarafından... kayıtdışı bir silahla öldürülmüş olması.
Je parie que sa fin précoce est un client pas content et une arme pas déclarée.
Kayıtdışı bir silah bulundu.
On a trouvé une arme non déclarée.
Kayıtdışı silah taşımak kanuna aykırıdır biliyorsun.
Vous savez que c'est illégal d'avoir une arme non déclarée.
Lafımı kesme, sana anlatıp DigiPres'e gitmek için 30 saniyem var.
Ne me coupe pas, je retourne en TD dans 30 secondes.
"TD" tamamen dışkı ve onlara eşlik eden "D" de dolu anlamına geliyor.
le côlon RDM. "RD" : "Rempli De". Pour pas choquer, M : "matières fécales".
Silah kayıtdışı.
L'arme n'est pas enregistrée.
Bu kumarhane kayıtdışı olarak çalışsa da biz de kurallara bağlı kalıyoruz.
Même si c'est un casino clandestin, nous avons aussi des règles strictes.
Evet. Bu iki hoş bayanı, yüksek lisans okulunda asistan öğretmenleri olduğumdan beri tanıyorum.
Je connais ces deux femmes charmantes depuis... que je dirigeais leurs TD.
Kayıtdışı, kaynak meçhul, işe yarar bir iz yok.
Elle n'est pas enregistrée. Pas d'empreintes pour l'instant.
Orada ne yaptığın hakkında gerçekten de hiçbir fikrin yok değil mi? Sen bir TD'sin.
T'as vraiment pas idée de ce que tu viens de faire.
Sen TD'sin unutma bunu.
Tu es N-DUB.
Buna gelince ; hakkındaki suçlama, hırsızlık ve kayıtdışı silah bulundurma.
Va chez ce peigne-cul et inculpe le pépé... pour possession illégale d'arme à feu.
- Bunu yapmamalıtdın..
- T'aurais pas dû. - J'en avais envie.
eğer kayıtdışı olacaksa, bizim hakkımızda konuşmayı tercih ederim.
Si c'est officieux, je préfèrerais plutôt parler de nous.
TD de ne?
- Tu es N-DUB.