Thaddeus tradutor Francês
172 parallel translation
Bu onun amcası, Yargıç Thaddeus.
C'est son oncle, le juge Thaddeus.
Gidelim, Thaddeus.
Allez, Thaddeus.
Merhaba Thaddeus Amca.
Bonjour, oncle Thaddeus.
Thaddeus Amca, hadi dans edelim.
Oncle Thaddeus, dansons.
Dur şimdi, Thaddeus...
Ça suffit, Thaddeus...
Thaddeus, kendini kontrol edecek kadar yaşlısın.
Thaddeus, tu es assez vieux pour te contrôler.
Benim adım Thaddeus Harris.
Je suis Thaddeus Harris.
Yüzbaşı Thaddeus Harris, İI Emniyet Müdürlüğündenim.
Capitaine Thaddeus Harris, Police Métropolitaine.
Thaddeus?
Thaddeus!
Burada Gerçekler Gizli Thaddeus Beaumont
"Lci il y a des Tigres par Thaddeus Beaumont"
- Thaddeus?
- Thaddeus. - Bonjour.
Umarım sen değilsindir, Thaddeus.
J'espère vraiment que ce ne sera pas toi, Thaddeus.
İyi şanslar.
Bonne chance, Thaddeus.
Thaddeus Tribby'e bilgi sızdırıyormuş.
Qui fuite des informations à Thaddeus Tribby.
Bu Albay Thaddeus Riker, Pine Dağı'nda yaralandıktan sonra çekilmiş.
C'est la photo du colonel Thaddius Riker après avoir été blessé.
Profesör Thaddeus Morton. Altı ay önce MlT'den kaçırıldı.
Le professeur Thaddeus Morton, enlevé au M.I.T., il y a six mois.
Oh, evet. Yaşlı Thaddeus'la Georgetown'da tanışmıştık.
- J'étais avec Thaddeus à Georgetown.
Milo Thatch. Yaşlı Thaddeus'un torunuyla tanışmaktan onur duydum
Ravi de rencontrer le petit-fils de Thaddeus.
Oldukça etkileyici, değil mi? Büyükbaban, her zaman bilginin... peşinde koşmanın yerini hiçbirşeyin tutmayacağını söylerdi.
Quand vous pariez, ce n'est pas à moitié. Pour Thaddeus, la conquête du savoir n'avait pas de prix.
Kim demiş?
- Qui vous a dit ça? - Un certain Thaddeus Thatch.
Thaddeus Thatch adında bir dost.
1091 01 : 13 : 14,398 - - 01 : 13 : 15,008 Où vous allez?
Ben Rollin H. Parker. Bay Thaddeus Rains'i temsilen buradayım. Kendisi Rock Kuzey Demiryolu'nun başkanıdır.
Je suis Rollin Parker, l'émissaire de Thaddeus Rains, le président des Chemins de Fer du Nord.
Bu, Allan Pinkerton. Kendisi Bay Rains'le anlaşarak gizli servisi kurmuştur.
Monsieur est Allan Pinkerton, fondateur des Services Secrets au service de M.Thaddeus Rains.
Bay Thaddeus Rains'e, bunu güneşin parlamadığı bir yere koymasını söyleyin.
Vous direz à M.Thaddeus Rains de mettre ce contrat où je pense.
Bay Thaddeus Rains efendim.
M.Thaddeus Rains.
Kanunlar Thaddeus Rains gibi adamlara dokunamaz.
Rains est au-dessus des lois.
Pek çok nedenden dolayı suçluyum ama. bunu yapan Bay Thaddeus Rains ve Parker'dı.
Je suis coupable de beaucoup mais c'était M.Thaddeus Rains et Parker cette fois-là.
- kardeş Thaddeus adında biri.
- Quelqu'un nommé Frère Thaddeus.
- Thaddeus Blake?
- Thaddeus Blake?
- Kardeş Thaddeus.
- Frère Thaddeus.
Kardeş Thaddeus, senin bir savaş gemisi getireceğini söylemişti... Ve köle tacirlerinin birdaha buraya gelemiyeceğini bildirmişti.
Le Frère Thaddeus a dit que vous apporteriez un vaisseau de guerre et que les négriers ne seraient jamais, capables d'atterrir.
- Kardeş Thaddeus, sana söylemedi mi?
- Frère Thaddeus ne vous a rien dit? - Non.
- Sen, onun toy olduğunumu düşünüyorsun... Ama benim, yalıçapkınında Magog'un bir sürüsüne bedel bildiğim Thaddeus Blake Ve yola vermesi için onları yardım etti.
- Tu penses qu'il est naïf mais le Thaddeus Blake que je connais a traversé une horde de Magog sur Kingfisher et les a fait céder à la Voie.
Kardeş Thaddeus, benim öğretmenim ve benim arkadaşımdı.
Frère Thaddeus était mon enseignant et mon ami.
Thaddeus Blake Ben, seni hatırlıyacağım
Thaddeus Blake je me rappelle de toi.
Thaddeus, üzgünüm.
Thaddeus, je suis désolé.
Kardeş Thaddeus, iyi bir adamdı Ama mükemmel değildi.
Frère Thaddeus était un homme bon mais il n'était pas parfait.
Kardeş Thaddeus, beni eğitiyorduama ben asla yakında öyle çağırılacağımı hayal etmiyordum.
Frère Thaddeus me formait pour lui succéder, mais je n'imaginais pas que je serais appelé si tôt.
Thaddeus Blake, bana yolu öğretti.
Thaddeus Blake m'a appris la Voie.
Jason Thaddeus Mayberry hakkında açılan kamu davası.
Ministère public contre Jason Mayberry.
Yani bir sürü şehvetli olay gerçekleşiyor Margaret ile Thaddeus aşırı bir ihtirasa kapılınca pamuk toplama mevsiminde.
Son nom est Thaddeus. Elle est mariée, mais son mari maître d'esclaves à le SIDA. Sexe Insuffisamment Développé d'Avant la sécession.
Sonra, tabiî ki, Kuzeyliler gelip, köleleri serbest bırakıyor. Köleler, eski babayı ipe çekiyor ve o kadar. Tarihî roman.
Donc un tas de choses palpitantes sombrent... quand Margaret et Thaddeus parviennent à avoir un torride rendez-vous sous la lune des cueilleurs de coton.
... "Thaddeus, gerçek aşk, çelişkili olmaz."
Tu vois, à la façon dont le font les blancs. Et son visage noir est sombre dans la nuit.
İyi görünüyorsun. Başka? Ayak bileği şişmiş ve acıyor, ama bacak daha iyi.
"Thaddeus, le véritable Amour n'est jamais ambivalent."
Elveda, Thaddeus.
Au revoir, Thadeus.
Thaddeus.
Thadeus.
Thaddeus.
Thaddeus.
- Siz Thaddeus Beaumont musunuz?
Vous êtes Thaddeus Beaumont?
Dikkatli ol.
Fais attention, Thaddeus.
Bir yerinde, hiç unutmuyorum Margaret'la Thaddeus, aşkın doğasını tartışma fırsatı buluyorlar.
Ensuite, bien sûr, les Yankees arrivent et libèrent les esclaves.
Bilirsin, beyazların yaptığı gibi.
Quelque part là-dedans, je me rappelle... que Margaret et Thaddeus trouvent le temps de discuter de la nature de l'amour.