Thanksgiving tradutor Francês
2,905 parallel translation
Pastafari'de şükran günü yemeği yani süslü kıyafetlerde alın.
Dîner de Thanksgiving chez Pastafari, prenez une tenue classe.
- Çocuklar yarın şükran günü.
Demain, c'est Thanksgiving.
Bu şükran günü, tamam mı?
On aura appris ce mot. C'est Thanksgiving, pas vrai?
- Evet ama sadece anneme gitmek istemedim çünkü seninle zaman geçirmek istedim. ve belki beraber şükran günü yemeği yeriz.
J'avais pas envie de rentrer, je voulais te voir, te demander qu'on fête Thanksgiving en famille.
- Sanırım bir aileyi tekrar birleştirdik. tam zamanında şükran gününde.
On vient de réunir une famille à temps pour Thanksgiving.
Evet, zamanında annem beni şükran gününe kadar yaz kampında bırakmıştı.
Ouais, et bien ma mère m'a laissé au camp d'été jusqu'à Thanksgiving.
Şükran Günü'nde hangi restoran açık acaba?
Quel restaurant est ouvert pour Thanksgiving? Le chinois?
Şükran Günü için yeterince soğuk değil, biliyorum.
Assez froid pour être Thanksgiving, je sais.
Bugünün Şükran Günü olduğunu sanıyor.
Elle pensait que c'était thanksgiving.
Eylül'de Şükran Günü kutlayacağız.
On est sur le point de fêter Thanksgiving en septembre.
Evet, biz bir Şükran Günü kutlaması yapıyoruz da...
Nous sommes en plein milieu d'un repas de Thanksgiving, donc...
Sonra babanla aşevine gittik. Şükran Günü için bu sene bize Otto'yu verdiler.
Nous sommes allés à l'aide alimentaire et ils nous ont donné Otto pour Thanksgiving, cette année.
Hayır anne, Şükran Gününün en sevdiğim kısmına geldik.
C'est mon moment préféré de Thanksgiving.
- Şükran Günün iyi geçti mi? Evet.
C'était bien, Thanksgiving?
Şükran Günü için kardeşimi ziyarete gitmiştim.
J'étais chez mon frère pour Thanksgiving et il...
Şükran Günü'nde hep birlikte olacaktık. Bütün aileyi toplayacaktı.
Pour Thanksgiving, il réunissait la famille et moi, je faisais...
Dokuz yaşındayken Şükran gününde ikisi de etrafımda dolanıyorlardı çünkü hayvan sever olduğumu ve tabağımı asla bitiremediğimi biliyorlardı.
Un jour à Thanksgiving, quand j'avais neuf ans, ces dieux vieux chiens me tournaient autour... ils connaissaient la chanson... Je suis du genre qui ne finit jamais son assiette.
Sonra yıllar geçiyor ve o kız üniversiteye başlıyor Noel tatillerinde eve gelmemeye başlıyor.
Puis les années passent, votre fille va à la fac et ne revient plus pour Thanksgiving, Noël,
Şükran günü yemeğini paylaşacak biri var.
Ça fait plaisir d'avoir quelqu'un pour Thanksgiving.
Hadi ama, Şükran Günü'ndeyiz. Tanrı aşkına!
C'est Thanksgiving, bon sang.
Tad'in ailesine Şükran Günü'nü kendi ailenle geçireceğini söylemeye ne dersin?
Dis que tu passes Thanksgiving avec la tienne.
Abby. Şükran Günü'ndeyiz.
Abby... c'est Thanksgiving.
- Şükran Günü'nü kutlarım! Harika.
Joyeux Thanksgiving.
Şükran Günü'ndeyiz.
On fête Thanksgiving.
Şükran Günün kutlu olsun.
Joyeux Thanksgiving.
- Gerçekten Şükran Günü mü? O kimdi?
C'est déjà Thanksgiving?
Ve şükran günü geçti ve yüzük yok.
Thanksgiving est passé, toujours pas de bague, et mon père a dit :
Evet. İnsanlar Şükran Günü'nde kalan yemekleri yer.
Les gens mangent des restes après Thanksgiving.
- Şükran Günü için arkadaşlarınla mı buluşacaksın?
Tu passes Thanksgiving en famille? J'en sait rien.
Yarın Şükran Günü'ne gelebiliyorsun o zaman.
On fêtera Thanksgiving ensemble, demain.
Ben küçükken, annemle babamın Şükran Günü için beni buraya getirdiğini hatırlıyorum.
Mes parents m'emmenaient ici pour Thanksgiving.
Şükran Günü için bir planınız var mı?
Des projets pour Thanksgiving?
Şükran Günü'nde böyle yapılır. Adettendir.
Pour Thanksgiving, c'est l'usage.
Soruna cevap vereyim. Patricia, Şükran Günü'nde ailemle yemek yemek için evime gelemezdi.
Rassure-toi, je la vois mal passer Thanksgiving chez mes parents.
Şükran Günü için yapmıştım.
Pour Thanksgiving, oui.
Doğru ya, bugün Şükran Günü.
Mais c'est vrai. C'est Thanksgiving.
Ayrıca bugün Şükran Günü.
En plus, c'est Thanksgiving.
Şükran Günü'n kutlu olsun anne.
Joyeux Thanksgiving, maman.
Şükran Günü için mi geldi?
En visite surprise pour Thanksgiving?
Şükran Günü'ndeyiz.
C'est Thanksgiving.
- Evet. Adı Şükran Günü Efsanesi.
Ca s'appelle Le Mythe de Thanksgiving.
- Şükran Günü Efsanesi mi?
"Thanksgiving" est un mythe?
Baban şükran gününün nasıl hiç var olmadığı hakkında bir kitap mı yazmış? Evet.
Votre père a écrit un livre sur le fait que Thanksgiving n'est jamais arrivé?
Hayatımın en iyi şükran günlerinden birini bile burada geçirdim.
Toujours. J'y ai même passé l'un de mes plus beaux Thanksgiving.
Neden Şükran Gününü onunla geçirmiyorsun ben de evine gider ve eşini beceririm.
Pourquoi tu ne passes pas Thanksgiving avec elle et pendant ce temps j'irai baiser ta femme?
Şükran Günü'nde ne getirmemi istersin?
Qu'est-ce que je dois emmener pour Thanksgiving?
Yapabileceğin en iyi şey, önümüzdeki Şükran Gününde dayanmak olabilir.
C'est la meilleure des choses à faire avec le défi de Thanksgiving à venir.
- Pekala Şükran günü güncellemesi
Quelques news sur ce Thanksgiving.
- Mutlu şükran günleri.
- Joyeux Thanksgiving.
- Muhtemelen şükran günü için ailelerinin yanında.
Ils fêtent sûrement Thanksgiving en famille.
Şükran Günü'nün tadını çıkartmaya bak.
Bon Thanksgiving.