Théo tradutor Francês
1,434 parallel translation
Söz, Théo.
J'ai promis quelque chose à Théo.
Gidelim!
Viens, Théo. On y va!
Theo nerede?
Où est Théo?
Theo bir saat içinde burada olacak.
Théo va arriver dans moins d'une heure.
Théo Gilbright.
Théo Gilbright.
Bu Théo'nun tercih ettiği Bordeaux şarabı. Fransa'dan özel olarak getirtiyor.
C'est le bordeaux préféré de Théo, importé spécialement de France.
Théo bana bir kaç paragraf okudu.
Théo m'a lu certains passages.
Théo mu?
Théo?
Bay Howe-Nevinson, Théo Gilbright.
M. Howe-Nevinson, Théo Gilbright.
Yazarlık hakların Paradise için Théo'ya borçlandığın miktarı karşılamıyor.
Les droits d'auteur ne couvrent pas ce que tu dois à Théo pour Paradise.
Théo çok sevinecek.
Théo va être ravi.
Bunu yarın sabah Théo'ya yolla lütfen.
Envoie-le bien à Théo demain matin.
- Gidebilir miyiz? - Theo, buçukta, biliyosun.
- Théo, c'est à et demie, tu le sais.
Ee, Theo, arabamı sevdin mi?
Hein, Théo! L'aimes-tu, mon char?
- önce bi bak Theo.
- Prends soin de Théo.
Kim takar ki?
[Théo] : C'est pas grave!
Theo'dan onu kaybetmesini istemiyorum.
Je veux pas que Théo la perde.
Bensiz iyi olacak.
- Théo, il sera pas malheureux sans moi.
Theo'yu sevdiğimi biliyorsun.
Tu le sais que j'aime Théo.
Theo. 9 yaşında.
- ll s'appelle Théo. Il a 9 ans.
Theo'ya bak.
[Alice] : Prends soin de Théo.
Dur, Theo'ya bakacaksın.
- Dis pas ça, c'est toi qui vas prendre soin de Théo.
- Theo?
- Allô, Théo?
Seni sevdiğimi biliyorsun
Tu le sais que je t'aime, Théo.
Belki bu bir yarış ve ben yenemeyeceğim.
Peut-être que je pourrai pas gagner cette course-là, Théo.
İyi, şeyden mutluyum...
- Ben là, Théo, c'est parce que...
Burada hiç büyük yelkenli yok.
[Julien et Théo] : Mais il n'y a pas de gros bateau
- Ve daha büyük bir fil operada şarkı söylüyor
[Théo] : Sur un éléphant chanteur d'opéra
Theo, şimdi gitmek zorundayım.
- Théo, il va falloir que je te laisse, maintenant. O.K.?
Peter!
Theo!
Theo! Kimseyi rahatsız etmeyin.
N'embêtez pas les gens.
Theo iyi bir isim.
Theo, c'est parfait.
Theo'ya.
" Pour Theo.
Sadık dostunuz, Théo.
Pour nous enterrer tous.
Theo?
Théo?
Theo, nasılsın dostum?
Comment ça va?
Önce Şuraya bakalım Theo.
Arrête, dis pas ça. C'est toi qui vas prendre soin de Théo.
Tamam. Birlikte..
On va prendre soin de Théo tous les deux.
- Baba, bak, nitro!
[Théo imite le bruit d'un moteur.] - "Checke" papa!
Theo'yu birkaç geceliğine aldığın için teşekkür ederim.
Merci ben gros de t'occuper du petit... - Ah, voyons donc!
Sen ve Theo burada kalabilir.
- Tu peux venir rester ici avec le petit, si tu veux.
Adı Theo.
Il s'appelle Théo.
- Teo!
- Theo!
Teo!
Theo!
Teo...
Theo...
Nasılsın, Teo?
Comment ça va, Theo?
İçeri gel, Teo.
Entre, Theo.
Kahretsin, Teo.
Eh bien, Theo.
Bak şuna, Teo.
Regarde, Theo.
Sen ne diyorsun, Teo?
Qu'en dis-tu, Theo?
Bu kadar kayıtsız olmak sana hiç yakışmıyor, Teo.
Je n'aurais jamais cru entendre une telle bêtise de toi, Theo.