Timmy tradutor Francês
1,277 parallel translation
- Timmy!
- Timmy!
Kapı lütfen, Timmy.
Timmy, la porte, s'il te plait.
Timmy, bana malzemelerimi getir.
Timmy... amène-moi mes outils.
Öncelikle, bir şey söylemek istiyorum. 11 yaşında Timmy Woods'a senin var olmadığını söylediğim zamanlar için özür dilerim.
Avant tout, je voulais m'excuser pour la fois où, à 11 ans, j'ai dit à Timmy que tu n'existais pas.
İlk yıl biraz korkutucu olur, değil mi, Timmy?
La première année, c'est assez effrayant, hein Timmy?
Timmy?
Timmy?
Biliyor musun, Timmy?
Et tu sais quoi, Timmy?
Görüyorsun, Timmy, bunun seni yönetmesine izin veremezsin.
Tu vois, Timmy, tu peux pas le laisser te diriger à chaque fois.
İyiliğimi unutma, Timmy.
Souviens-toi de mon conseil, Timmy.
Timmy'nin odasına gittim, orada, pencerenin önünde kocaman, el yapımı kanatlarıyla duruyordu.
Il était là, à la fenêtre... avec d'énormes ailes cousues main, sur le dos.
Çocukken birçok kez kuzenim Timmy üzerinde pratik yapmıştım.
J'ai eu l'occasion de m'entraîner sur mon cousin Timmy.
Timmy Diehl, namı diğer Motor. Bal Harbor tayfasından.
L'excité du portable, c'est Timmy Diehl, alias Motor.
Katil bir sonraki tehdidin peşindeydi. Dokuz yaşındaki çocuk.
Pendant que Luke sauve la petite, le tueur s'attaque à une autre menace, Timmy.
Gözlerinle parmağımı takip et Timmy. Güzel.
Suis mon doigt des yeux Timmy.
Bunu bilmek Timmy'nin ilaca veya ameliyata ihtiyacı olup olmadığını anlamamı sağlar. Belki ikisine de vardır.
Ca m'aiderait de le savoir, imagine que Timmy ait besoin de soins.
Örneğin lisedeyken, Timmy'i benden çaldığın zaman.
Au collège, quand tu m'as piqué Timmy...
Timmy benim sevgilimdi ve sen onunla seviştin!
C'était mon copain, tu l'as dragué!
- Timmy Kirk'i öldür.
- Tue Timmy Kirk.
- Timmy Kirk'i öldür, Jaz.
- Tue Timmy Kirk, Jaz.
Hoyt, Timmy Kirk'i öldürmesini Cloutier'in istediğini iddia ediyor.
Gloria, Hoyt déclare que Cloutier lui a demandé de tuer Timmy Kirk.
Leo, Timmy.
Leo, Timmy.
- Timmy, çok şirinsin.
- Timmy, tu es vraiment mignon.
Hayır, hayır, hepsini değil, ama Timmy Kirk...
Pas tous, mais Timmy Kirk...
- Timmy Kirk'i öldürdüm.
- J'ai tué Timmy Kirk.
Evet, oyunun adı "Timmy yiyene kadar sen yiyemezsin."
Oui. Ça s'appelle : "Ne mange pas tant que Timmy ne mange pas."
Fakat şimdi eğer arkadaşımız geri zekâlı olacaksa...
Si on choisit un handicapé, ce sera Timmy.
Ben Timmy'yi seçerim. Çünkü Timmy espri yapmıyor.
Lui, il raconte pas d'histoires drôles.
Timmay! Sıradaki!
- Timmy!
Tweek.
- Timmy!
Haklısın.
Et Timmy?
Peki ya Timmy? Sessiz biri ve iyi idare ediyor.
Il est gentil, il fait ce qu'on lui dit.
Evet, ama Timmy biraz bencil olabilir.
Mais, il est très égocentrique. - Alors, Token
Timmy, haydi.
On s'en va.
Timmy!
Timmy...
Timmy, lütfen...
Timmy, je t'en prie...
gofretim ve çikolatam var. - hayır.
- Oh, Timmy--des Snowballs.
ama sanırım birlikte pek çok güzel anımız geçtiği için sana yükleniyorum. güzel günlerimiz olduğu için sana yükleniyorum.
Mais je pense que je suis dure avec toi parce que nous avons eu beaucoup de bons moments et je risque, car ça s'aggrave, Timmy, d'être dure avec toi aussi, parce que nous avons eu beaucoup de bons moments.
ya da timmy'nin oyuncaklarını yakmak için çakmağı kullandığı zamanlar.
Ou qu'elle égalisait la frange de Timmy avec un briquet? - Et les drogues, l'ingratitude! - Joy, allez.
anne... - beni götürür müsün timmy?
- Timmy peut m'accompagner.
Yardım edebilir Timmy.
Elle peut nous aider, Timmy.
- Bırak yardım edelim.
- Laisse-nous t'aider, Timmy.
Bu da dilek vakfından Timmy.
Et voici le petit Timmy, de la fondation "Réalise tes Rêves".
- O olduğunu anlayıp yukarı koştum.
J'ai monté l'escalier en courant jusqu'à la chambre de Timmy.
- Timmy'nin parmak izleri karışmış.
Qui nourrissait le bébé?
Öyleyse, 9 yaşındaki çocuk bebeğe annelik yaparken, anne ne yapıyordu? - Pekâlâ.
Timmy, selon les empreintes.
Timmy
Craig. - Timmy.
Timmih!
- Timmy!
Timmy.
- Timmy.
merhaba. adım timmy.
- Salut, je suis Timmy.
- timmy senin torunun.
- Timmy est ton petit-fils.
timmy çok yeteneklidir.
Timmy est très doué.