English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ T ] / Timsah

Timsah tradutor Francês

1,291 parallel translation
Hayır, "timsah avcısı" gibi günlerim tükeniyor artık.
Ma carrière de chasseur de crocos est finie.
Şimdi yapacağımız şey, gizlice sokulup bu şüphe duymaz timsahı kurtarmak.
Nous allons nous glisser subrepticement et sauver cet alligator peu soupçonneux. Silence, qu'il ne sache rien!
Timsah.
Crocodile.
Her şeyin yolunda olduğunu, herifin şüphelenmediğini anladığında, bize "Burada timsah var mıdır?" diye bağıracaksın.
Quand tu vois que tout baigne, qu'il soupçonne rien, tu dis : "Y a des alligators par ici?"
Timsah diyeceğim, sonra da siz geleceksiniz.
Et on se le fait. Tu dis alligators, et vous le tuez.
- Orada, şey, ahh... timsah var mıdır?
Il y a des alligators par ici?
Orada timsah var mı diye soruyor. Bilmiyorum.
Elle demande s'il y a des alligators.
Bir gece en büyük timsahımız tarafından yutuldular.
Une nuit... ils se sont fait dévorer par un énorme alligator.
Ölmeden önce kalbini yumruklayarak timsahı içeriden ödürdüler.
Avant de mourir... ils lui ont donné des coups de l'intérieur et il est mort.
Hunhar kısmı bu : O gece annemin çalı makasını aldım ve timsahın karnını yarıp annemle babamı çıkardım.
Le soir même, j'ai pris les cisailles de ma mère... et j'ai découpé son ventre pour en extraire mes parents.
Ailemin timsah bokuna dönüşmesi düşüncesine katlanamadım.
Je ne voulais pas qu'ils soient transformés en merde d'alligator.
Doğru adamla karşılaşsam ben... ben hemen bu eski timsah çiftliğini kapatırım ve...
Si je rencontrais mon prince... je crois que je... mettrais la clé sous la porte et...
Timsah şovu başlamak üzeredir.
Le spectacle va bientôt commencer.
Dalgayı severim. 2. kural : Başlamadan önce... 3. kural ne? Timsah ikinci sırada.
Règle numéro deux : c'est lui le numéro deux.
İyi ki o timsah yüzük parmağımı kapmadı. Çünkü Gert evlenme teklif etti!
Heureusement, j'ai encore mon annulaire... car Gert m'a demandé en mariage.
Genç Louis'e Mısır'dan bir yavru timsah gelmiş.
Petit, Louis a reçu un bébé crocodile d'Egypte.
- Timsah derisi ayakkabı satmıştım sana!
- J'ai du croco, si tu veux!
Timsah birden serbest kaldı.
"Les cordes se sont soudain détachées de l'alligator."
Size ölü bir hayvan giydirelim. Timsah derisi. Tereyağı kremi, timsah derisi, tereyağı kremi...
Du croco, et une chemise beurre frais.
Bu model gerçek Bengal timsahının derisinden yapılıyor.
C'est un modìle en peau vìritable de crocodile du Bengale.
Yani gerçek tuzlu su timsahı. Bu timsahlar Güney Çin, Avustralya ve Fiji Adalarında da yaşar.
C'est le vrai crocodile de mer... qu'on trouve aussi en Chine du sud, en Australie et aux îles Fidji.
Rodezya ve Kuzey Amerika'dakiler tatlı su timsahıdır.
Il y a aussi le crocodile d'eau douce en Rhodìsie et en Amìrique du Nord.
Çamur yaratık ve Timsah canavar mı?
Gator GhouI et Ie Tar Monster?
Bu yürüyen timsah çantası bir kaç dakika sonra bize ulaşıcak.
Ce sac a main ambulant va nous rattraper d'une minute a l'autre.
Sonra görüşürüz, timsah!
A plus tard, gros lezard!
Önceden vardı.Bir timsah.
J'en ai eu un. Un alligator.
Cildin timsahın ki gibi pullu.
Vous avez une peau de crocodile...
- Timsah derisi denir ona.
- C'est l'écaillage.
Bak ahşap nasıl çatlamış. Tıpkı timsah derisi gibi.
Le bois se fend comme une peau d'alligator.
Timsah derisi.
- L'écaillage...
Timsah.
Superstar!
Ben bakmıyorken, bir timsah üstüme çıkmış. Bağırsaklarıma yumurtalarını bırakmış.
Un alligator m'a pris par derrière et m'a pondu ses œufs dans le rectum.
Timsah tarafından yenmek uykuya dalmak gibidir. Tabii büyük bir parçalayıcının içinde.
Être mangé par un crocodile, c'est comme s'endormir dans un mixeur géant.
Timsah çocuk.
- Le garçon alligator.
Ona timsah çocuk diyorlar.
Il s'appelle
Hmm. ne demek istiyorsun, yani timsah çocuk?
Comment ça, Garçon Alligator?
O bir timsah, dostum!
C'est un alligator.
O bir timsah çocuk!
Un garçon alligator.
Desmond timsah çocuk büyük bir olay değil mi?
Desmond, le garçon alligator, est spectaculaire. Pas vrai?
İlk başta timsah çocuğu... görmeye bile gelmiyordun, Pilot.
Tu voulais même pas y aller au départ.
Timsah sikini mi seviyorsun?
T'aimes la bite d'alligator?
Pandalar ve timsah çocuklar.
pandas et garçons alligator.
Hakiki timsah derisinden yapılmıştı.
C'était de l'alligator. Vous me suivez?
Timsah derisi.
Un produit terrestre.
- Timsahın midesine gideceğim.
- Je finirai dans un crocodile!
Timsah diyorum, senin aklın burunda.
- Elle va me jeter aux crocos et il admire son nez!
Timsah lezzetli midir acaba?
- C'est bon, du crocrodile?
Üzerinde küçük bir timsah var.
Elle est ornée d'un petit alligator.
Bu timsahı yakalamanın püf noktası şu dişlerden sakınmak, şu kocaman...
Hé, Dolittle...
Timsah var mı diye sordum.
Je lui ai demandé s'il y avait des alligators par ici.
Hey, Desmond'la tanışın, timsah çocuk.
Desmond, l'alligator.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]