Tours tradutor Francês
3,459 parallel translation
Kediye sırayla bakarız ve böylelikle uzun zaman boyunca bizi birbirimize bağlayacak bir yapıştırıcı haline gelir.
Vous savez, on pourrez tous prendre des tours de garde et ça serait un lien qui nous connecterait tous pour un bon moment.
Kaçırılan uçaklar bulutsuz bir eylül göğünü deliyor. İkiz kuleler devriliyor. Pentagondan siyah dumanlar yükseliyor.
Des avions détournés traversant un ciel de septembre sans nuage, les tours jumelles s'effondrant sur elles-mêmes, une fumée noire épaisse s'élevant du Pentagone
Bir Beatles plağı. Ufakken dinlerdik.
On cherche les 45 tours des Beatles qu'on écoutait quand on était petits.
İnce şapka siperi, yaklaşık 25 dönme klasik şerit.
Bord léger, environ 25 tours, Ruban classique.
İlk dört rountta atılsaydın belki daha güvende hissederdim.
Peut être que si tu avais été drafté dans les premiers tours je me sentirais mieux.
Ona birkaç iskambil numarası gösterdim.
Je lui ai montré des tours de cartes.
Bunlar sadece hile.
Ce ne sont que des tours.
Bu çirkin şeyle 9 blok yürüdük, Tuvaletini yapmadı.
J'ai fait neuf tours du quartier avec ce petit bâtard et il en a pas posé une.
Ben bişeleri yapıyorum o de gelip denetliyor.
Je construisais les tours, et il les inspectait.
O hep kepçeyle çocukları bir yere bırakırdı.
Il faisait faire des tours de tractopelle aux enfants.
Onların silahlarını onlara karşı kullandın.
Mike, en train d'utiliser mes tours contre eux.
O hilelerinden birine ihtiyacımız olacak çünkü Zielinski'nin kaynağı açıklanmazsa bize bir yararı olmaz.
He bien, tu vas avoir besoin d'un de tes tours car quels bénéfices la source de Zielinski nous donne-t-elle si elle ne nous laisse pas le rendre public?
Harvey'in mahkemesinde Jessica'yı nasıl ezdiğini ve birkaç hile yüzünden kaybettiğini gördüm.
J'ai vu la façon dont vous avez dominé Jessica sur l'affaire d'Harvey et perdu à cause de vos "tours".
Takas binasını doğrudan gören 3 kule var.
Le bâtiment de change est entouré de 3 tours avec des caméras dans le bâtiment.
Veya Mills'i etrafta birkaç tur attırıp tekrar mı düşündürsek?
Ou devrait-on envoyer Mills courir quelques tours du pâté de maisons, à chercher d'autres idées?
Gotham Yaşam Binası.
Les tours jumelles de Gotham!
Az önce Gotham Yaşam Binası'nda patlama olduğu haberini aldık.
Une explosion vient de se produire dans une des tours de Gotham.
Şu anda enfes Gotham Yaşam Binası'nın tepesinde duruyorum. Yanımda iki kuleyi de enkaza çevirecek kadar büyük iki bomba var.
Je me trouve au sommet des sublimes tours jumelles de Gotham en possession de deux bombes assez puissantes pour raser les deux gratte-ciel.
6 mermi.
Six tours.
Sadece bir parça kül bile olsa sorun olmazdı gökyüzüne bakıp, binalar çökmeden önce Sarah'nın nerede olduğunu bilebilmeyi isterdim.
Des cendres m'auraient suffi. J'aurais voulu pouvoir regarder le ciel, et savoir où était Sarah avant l'effondrement des tours.
O binaların yerle bir olacağını nereden bilebilirdim?
Comment j'aurais pu savoir que ces satanées tours s'écrouleraient?
Bu numaralar ise yaramiyor.
Ces tours ne marchent pas. Je veux mon argent.
40 tur koşu çocuk oyuncağıdır.
40 tours, un jeu d'enfant!
üzerindeki baskı artıyor!
La pression lui joue des tours
Ama bazılarımız kaliteli İtalyan arabalarından anlıyoruz.
Certains d'entre-nous en savent beaucoup sur les tours hauts de gamme italiens.
Ekipmanları hazırlayıp, çalıştırdığımızda her şey yerli yerinde olduğunda seyahate çıkmalıyız diye düşünüyorum.
Quand nous érigeons ces tours de forage et nous les faisons fonctionner, tout s'installe j'ai pensé que nous pourrions faire un voyage.
Geleceğin yıldızlarının başta patlayan oyunculardan ayrıldığı üç yorucu gün.
Qui rêvent de devenir des joueurs pro... Trois jours exténuants où les futures superstars émergent après les premiers tours...
En yakın arkadaşıyla, dostluk balığı yiyemez.
Ok, tu attrape une colada sans alcool pendant que je poudre, et alors on fera d'autre tours.
Yo, yo, bu yaşlı kurdun hâlâ birkaç numarası var.
Non, non, le vieux a encore quelques tours dans sa poche.
Geceler oyun oynamak için.
"La nuit nous joue des tours"
Bu numaraları nereden bildiğini anlaşıldı.
C'est pour ça que tu connais tous ces petits tours.
24 saat vardiya.
Des tours de 24 heures.
Pope'un fişek mermilerinden biri.
Un des tours pyrotechniques de Pope.
Onları uzaklaştırmak için aklıma gelen bütün yolları denedim ama bizi Fitchburg'de kıstırdılar.
J'ai essayé tous les tours auquels je pensais pour les secouer, mais, ils nous ont encerclés... à fitchburg.
Dr. Shulman, Danny koca kıçını benim hemşire mülakatlarıma sokuyor. Ayrıca sizin de buna izin verdiğinizi söylüyor.
Dr Shulma, Danny impose son gros, son énorme cul dans mes tours de garde, et il m'a dit que vous aviez dit que ce n'était pas gênant.
Peki, hey gidip birkaç tur daha koşacağım.
D'accord, et bien, hey, je vais aller courir quelques tours de piste de plus.
Bir düzine Van Halen şarkısı yazmadan, atış yapamam, Andy de İki kez kaçırdı ve on tur daha atacak.
Je ne peux techniquement pas y retourner avant d'avoir écrit une douzaine de chanson de Van Halen, et Andy a eu un double-rebond, donc il a dix tours à passer.
Hayal gücünün seni kandırmasına izin verme?
Ne laisse pas ton imagination te jouer des tours.
"Bir sihirbaz numaralarını asla ifşa etmez."
"Un magicien ne révèle jamais ses tours." Mr.
Ama Sihirbazlık Kanunu sana bu numarayla ilgili herhangi bir şey söylememi yasaklıyor.
Mais en fait, Le code des magiciens m'interdit de te dire quoi que ce soit à propos des tours.
Pekala dostum şimdi senden parmağınla yaptığın büyülerle meşgul olmanı istiyoruz.
Très bien... Et bien, nous avons besoin que tu fasses un de tes tours de magie numérique, mon pote.
- Umarım saklı numaraların vardır.
J'espère qu'il vous reste quelques tours dans votre manche.
Canal sokağının güneyindeki tüm iletişim kanalları kapandı.
Euh, toutes les tours cellulaires sur du sud de Canal Street viennent de cesser d'émettre.
Kanallar beyaz listeli.
Les tours sont sur liste blanche.
- Muhtemelen Greenpoint Kuleleri anlaşmasındaki rakiplerimden birinin işidir.
Bien sûr. Ça vient probablement de l'un de mes concurrents sur le projet des tours de Greenpoint.
Bir kaç sayı alırsan babamın bunları memnuniyetle kabul edeceğini mi düşünüyorsun?
Tu penses qu'avec quelques tours de piste et en éliminant quelqu'un, Papa acceptera volontiers tout ça?
Haydi ama. Birkaç şeye bineriz, bir sandviç yeriz yeter.
Tu en as bien assez pour quelques tours et un sandwich au boeuf.
Kulelerde birini tanıyorsun.
Un de tes proches était dans les tours.
# To the Machine. # Kan denizi size doğru gelir ve çelik duvarlara çarpar.
La mer de sang qui s'avance vers nous et s'abat sur les tours d'acier,
Parami geri istiyorum.
Il n'y a pas de mauvais tours.
Yürüyemiyor.
Elle ne va plus faire de tours.