Tü tradutor Francês
208 parallel translation
Sherlock Holmes'tü.
C'est Sherlock Holmes.
Sadece 300'tü, Amos.
- Il n'y avait que 300 $, Amos.
1 Kasım 1959'da, New York'un nüfusu 8,042,783'tü.
Le premier novembre 1959, il y avait 8042783 habitants à New-York.
İki yüz gün önce radyasyon seviyesi 93'tü.
Il y a 200 jours, les radiations s'élevaient à 93.
Sen öp-tü beni.
Tu m'as embrassé.
17 yaşımdayken sene 1913'tü yeni komşularımız taşınmıştı.
Quand j'ai eu 17 ans... en 1913... nous eûmes de nouveaux voisins.
Tü-tün dük-kâ-nı.
Bureau de Tabac.
63'tü. 21-17 kaybetmiştik.
63. On a perdu 1 7 à 21.
Eve geldiğimde saat gece 3'tü.
Il était de 3 heures quand je suis rentré.
Süprün-tü.
Ane-ries.
Tabii ki hayır, bunların büyük bir g.. tü var.
Mais il y a une petite tante avec une grande lame, là-bas.
Hatırladın mı? Sene 1923'tü.
Un de tes souvenirs de 1933!
O kadar öldürücü bir virüs yaratti ki... denek daha ameliyat masasini terk edemeden ölmüºtü.
Il a créé un virus létal : le sujet est mort aussitôt.
Annem şey oldu tü... tüberkiloz.
Ma mère a attrapé... comment dit-on?
Yılan kadar kıvrak, ve güzel sanatlarda bir sahtecilik ve kopyacılık ustası. Büyük babası gerçek bir Dük'tü.
Il a lui-même étudié à Eton et à Oxford, alors, Watson... prenez votre revolver.
Beni bulduğunda, 1864'tü. Bakirelik popülerdi.
En 1864 la virginité était à la mode mais c'est terminé.
- Ne tü bir gaz bu?
- C'est quel genre de gaz?
Burke'tü.
C'était Burke.
Son defasında, üçü Jül Sezar'ı öldürmüşlerdi, içlerinden biri de, en yakın arkadaşı Brütüs'tü.
J'en ai vu 3 au théâtre qui tuaient Jules César et l'un d'eux était son ami Brutus!
tü, ne Divina Flor, ne de cinayet i?
Divina Flor a vu non plus.
O patlayan havai fişek değildi, C-4'tü.
Cette bombe, c'était du C-4.
En iyi arkadaşım, bizim evden iki blok ötede oturan Timmy Burns'tü.
Mon meilleur ami c'était Timmy Burns, qui habitait à 200 m de chez nous
Size iyi fiyat vereceğim, Başkan Koch, "Nasılım ama" diyen çikolatalı gazoz içen, simitle füme somon yiyen, Yahudi g... tü!
Je vous fais bon prix, maire Kochie! "Je m" en sors bien? "Boit son cacao-crème, bagels et saumon fumé, B" nai B " rith, connard de Juif!
- Evden çıktığımda 3'tü.
- Il était 3 h quand je suis partie.
Yatıracağım, ğım, ğım Onu sırtüstü, tü, tü
Sortait en boîte, boîte, boîte
Yeni Zelanda'da ertesi günü saat 14.00'tü.
Soit 14 h le lendemain, en Nouvelle-Zélande.
Ama tek gördükleri Uranüs'tü. Bu harika.
Là, il a pu voir qu'Uranus.
Sanırım 1984'tü... 84 veya 85.
Je crois que c'était en 1984... 84 ou 85.
Yük gemisinin istikameti Draken 4'tü.
Draken IV était la destination du cargo.
Öteki taraftan geçerken bundan 10 metre daha küçük tü.
Ce qui nous laisse 2 mètres de chaque côté.
Geçen sezon ortalamam 314'tü.
J'ai fait 314, l'an dernier!
Oradaki kuvvetli bir F-2, hatta F-3'tü.
Celle qu'on a rencontrée était une forte F2 ou F3.
Hatırlatın, 1934'tü, Kanada'nın da iflahını kesen Büyük Bunalım'ın en kötü zamanları. McGeer kamuya açık kayıtlardan silinen kanıtları bulmuştu.
Gerald G. McGeers, un populaire et très respecté avocat canadien, a révélé cette accusation étonnante dans un discours prononcé 5 heures devant la Chambre des communes du Canada critiquant vivement le système monétaire canadien fondé sur la dette.
Yok, o Peder Burke'tü.
Non, c'était Père Burke.
- Saat tam 04 : 00'tü, yerel saatle tabi.
- A 4h00 exactement, heure locale.
Sen de muhtemelen gökyüzünde Venüs dışında bir şey gördüğünü sandın. Ama seni temin ederim ki o Venüs'tü.
Vous avez dû penser avoir vu autre chose que Vénus mais je vous assure que c'était Vénus.
Tarih 1973'tü.
C'était en 1973.
Bu 3'tü, önceki 2.
Trois, et avant, deux.
İçi itfaiye arabası gibi kıpkırmızı, dışı dağsıçanın g.tü gibi simsiyah.
Rouge comme un camion de pompiers à l'intérieur, et noir comme le trou du cul d'un nègre à l'extérieur.
Öncesinde damardan çakıp yamulmuştuk o yüzden a.ı, g.tü dağıtmış bir haldeydim.
Je suis en morceau. On pourrait ralentir putain.
A.. g.tü dağıttım!
M'a coincé, mon pote! Tu ne savais pas!
Zaman kötü, kollayacak g.tü.
Surveilles tes arrières.
Sana gelen arama, Frank... İlk 3 hanesi 774'tü.
Le coup de téléphone venait d'un numéro commençant par 774.
Sene 1994'tü.
C'était en 1994.
Şu an sporu birçok sebepten ötürü seviyorum fakat şunu söylemeliyim ki, beni küçük bir çocuk olarak maçlara çeken şey... o'eve dönüş'tü. "
"J'aime le sport pour de nombreuses raisons. " Mais ce qui m'a plu dans les matchs, "au début, c'était le chemin du retour."
" Tebeþir kutusu yere düþtü.
Il a renversé le bureau et fait tomber la boîte de craies neuves.
Ve de hoş bir g.tü, tamam mı?
Et les jolies fesses aussi!
Senin için olabilir 1953'tü.
C'était 1953.
Düşmanla tanışmıştık, onun da adı Montgomery Burns'tü.
Nous avions rencontré l'ennemi : Montgomery Burns.
- Geçen sene sadece 34'tü.
- 34 l'année dernière.
Bizim belalımızsa er Montgomery Burns'tü.
Mais je me sens mieux, merci.