English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ U ] / Ubient

Ubient tradutor Francês

38 parallel translation
Demek istediğim, Ubient yazılım'ın başkanı gelecekten gelen bir çifte ajan mı?
Le P.D.G. d'Ubient Software est censé être une sorte d'agent double à la solde du futur?
Ubient'in merkezi Seattle'da.
Ubient est installé à Seattle.
Ubient Yazılım'ın başkanı gelecekten gelen bir çifte ajan mı yani?
Le P.D.G. d'Ubient Software est censé être une sorte d'agent double à la solde du futur?
Hepsi Ubient'in Enzim işletim sistemini kullanıyor.
Ils utilisent tous le système Enzyme d'Ubient.
Ama öyleyse bile, Ubient dünyadaki en büyük şirketlerden biri.
Ubient est l'une des plus importantes sociétés au monde.
Ubient Yazılım'ın sonunu ilan ediyor.
Un appel à l'anéantissement d'Ubient Software.
Ubient kayıp verilerinizi kurtarmak için her şeyi yapacak.
Ubient fera tout son possible pour récupérer vos données perdues.
Doğru, şu Ubient virüsü.
C'est le virus Ubient.
Bunu Anti-Ubient bildirisinde kullanılan dille Drew Imroth'a gönderilen nefret mailindeki dili karşılaştırmak için kullandık.
On l'a utilisé pour recouper le langage utilisé dans le manifeste anti-Ubient avec celui du mail de menace envoyé à Imroth.
Hâlâ Ubient'e olanların arkasında onun olduğuna inanıyor musunuz?
Vous croyez vraiment qu'il est à l'origine des problèmes d'Ubient?
Ama Ubient saatte milyonlarca dolar kaybediyor.
Mais Ubient perd des millions de dollars par heure.
Trask'ı NTAC'te gizli tutunca Ubient'e olan saldırıların duracağı garanti değil.
Cacher Trask au NTAC ne garantit pas que les attaques s'arrêteront.
Çünkü bu hızla, Ubient Yazılım üç gün içinde yok olacak, bu da demek oluyor ki bütün mali desteğimizi kaybedeceğiz, casus yazılım programımızdan bahsetmiyorum bile.
Parce qu'à ce rythme, Ubient n'existera plus d'ici 3 jours, signifiant la perte de tout notre soutien financier, sans parler de notre programme-espion...
Peki ya Ubient'e yapılan saldırılar?
Et les attaques contre Ubient?
Bu sabah itibariyle, Ubient Yazılım virüssüz.
Depuis ce matin, Ubient est libéré de tout virus.
Önümüzdeki iki mali dönem biraz sarsıntılı olacak, ama senin sayende, Ubient ayakta.
Les 2 prochains trimestres seront au pire hésitants, mais grâce à vous, Ubient a survécu.
Evet. Ben Bayan Desai, Ubient Kredi Firmasından arıyorum.
C'est Mme Desai de la société de crédit Ubient.
Suprabhaat, Ubient Kredi, Bangalore.
- Suprabhaat, Ubient credit, bangalore.
Ubient Kredi'nin bir çalışanını arıyorum.
Je recherche un employé d'Ubient Credit.
Şu an Ubient İlaç Firması için çalışıyorsun, değil mi?
Vous travaillez pour Ubient Pharmaceuticals, non?
Dr. Kirke Ubient İlaç Şirketi'nde araştırma laboratuvarın başına geçiriliyor.
Le Dr Kirke dirige un laboratoire de recherche à Ubient Pharmaceuticals.
Biraz da şansla öğle vaktine kadar onu yakalayabilir ve Ubient İlaç'taki üstlerini ele vermeye ikna edebiliriz.
Avec un peu de chance, nous pouvons l'arrêter et le convaincre de dénoncer ses supérieurs à Ubient Pharmaceuticals avant midi.
Bize Ubient'ten bahsedin.
Parlez-nous d'Ubient.
Ubient hakkında yanıldığımızı mı düşünüyorsun?
Vous pensez que nous avons tort pour Ubient.
Başta Bay Kirke'ün Ubient İlaç Şirketi'ndeki işverenleri için çalıştığını düşünmüştük.
Nous avons d'abord pensé que M. Kirke travaillait au nom de ses employeurs d'Ubient Pharmaceutical.
Ubient'in hikayesi sadece ilaç üretimiyle ilgili değil. İnsan beyninin potansiyelini dünya sahnesinde gözler önüne sermeye karşı büyük merakları olan küçük bir grup insanın hikayesi.
L'histoire d'Ubient n'est pas juste une histoire de production pharmaceutique, c'est l'histoire d'un petit groupe de personnes qui ont mis leur fascination pour le déverrouillage du potentiel du cerveau humain sur le devant de la scène.
Ubient'te A.E. baş harfleriyle çalışmış epey kişi var ama bence adamımız bu.
Il y a énormément de personne avec les initiales A.E. ça marche chez Ubient, mais je pense que c'est notre homme.
Bu, Ubient'te bunaklık ilaçlarını denediği insan deneklerle ilgili.
Celui-ci est sur les essais qu'il a supervisé chez Ubient. avec des drogues sur la démence.
Ubient'te bir şeyler bilen başka biri olmalı.
Il doit y avoir quelqu'un d'autre à Ubient qui sache quelque chose.
Hepiniz Ubient İlaç Firmasını yönetmekle çok meşgulsünüzdür eminim, o yüzden vakit kaybetmeyelim.
Bon, je suis sûr que vous êtes tous très occupés à diriger Ubient Pharmaceutical, donc sauvons-nous un temps précieux.
Andrew Epperly, Ubient İlaç Firmasının bir çalışanı değil.
Andrew Epperly n'est pas un employé d'Ubient Pharmaceutique.
Ubient İlaç Firmasının bir çalışanıyken diyelim o zaman.
Eh bien, c'était un employé d'Ubient Pharmaceutique.
Efendim, Ubient'te NZT adında bir ilaç için deney yapılmadı.
Monsieur, il n'y a pas eu d'essai d'une drogue appelée NZT à Ubient.
Belli ki kimsenin Ubient ve NZT arasında bağ kurmasını istemiyorlar.
Ecoute, il est clair qu'ils ne veulent pas que quelqu'un fasse le rapprochement entre Ubient et le NZT.
Ubient'teki kadın.
La femme d'Ubient.
- Ubient yapmayı kabul etti yani?
Donc Ubient était d'accord avec ça?
- Ubient, hastalardan birkaçı ortadan kaybolana kadar çalışmanın içeriğinden haberdar değildi.
Quand l'ont-ils découvert? Ubient ne savait rien de l'étude jusqu'à ce que plusieurs patients aient déjà disparus.
Ubient mi?
Ubient?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]