English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ U ] / Ugradık

Ugradık tradutor Francês

2,577 parallel translation
- Büyük hayal kırıklığına uğradım.
Je suis juste très déçue.
Biraz hayal kırıklığına uğradım.
J'étais un peu déçu.
Karanlık'ın buraya da uğradığını düşünmemiştim.
On n'accapare pas le marché des ténèbres.
- Bu gösteri programda varmıydı? Saldırıya uğradık! - Aa, bak!
- Regardez!
Hayal kırıklığına uğradım.
Tu me déçois.
Umarım iyi bir haberdir çünkü burada hayal kırıklığına uğradım.
J'espère que c'est une bonne nouvelle, parce que là où je suis, je suis déçue.
Umarım iyi bir haberdir çünkü burada hayal kırıklığına uğradım.
J'espère qu'elles sont bonnes, parce que je n'ai rien d'autre que de la déception, ici!
Hayal kırıklığına uğradım tabii ki, ama önceliğimiz, ee, organizasyonun başarısı.
Je suis déçue, bien sûr, mais le succès de l'événement est la priorité.
Ron, hayal kırıklığına uğradım.
Je suis déçu.
Bir hayvanın, kurdun saldırısına uğradık.
Un animal. Un loup.
25 yaşında yaşlanmamız duracak şekilde genetik müdahaleye uğradık.
Nous sommes génétiquement conçus pour cesser de vieillir à 25 ans.
Az önce hayal kırıklığına uğradı Memur Bey.
Il était juste frustré, monsieur l'agent.
Ben de hayal kırıklığına uğradım.
Je suis aussi déçu à ce sujet.
Hayal kırıklığına uğradığını biliyorum. ama bu senin gösterinde sana.. hiçbirşey kaybettirmeyecek.
Je sais que tu es déçu, ça n'enlève rien à tout ce que tu fais.
Saldırıya uğradık, ve onu yanlarında götürdüler.
Ils nous ont attaqués et l'ont emmenée.
Dinamitle balık tutayım, bakalım neler su yüzüne çıkacak diye uğradın.
T'es allé pêcher à la dynamite voir ce qui remonterait.
Buraya gelirken Wild Turkey'e uğradı, bu yüzden biraz suratı asık.
Il a picolé tout le chemin, alors il boude.
İşe götürmek için uğradık. Hepsi bu.
On est passés le prendre.
Hayal kırıklığına uğradım, Jude.
Je suis très déçue, Jude.
biliyorum hayal kırıklığına uğradın Jo ve herşey düzelecek tatlım herzaman güçlü olmak zorunda değilsin
Je sais que tu es déçue. Je comprends. Tu n'es pas obligée de toujours être si forte.
Jaran Jitthanya, evinin önünde uğradığı suikastla, keşiş kılığındaki tetikçi tarafından öldürüldü.
"Assassiné devant sa maison" Jaran Jitthanya, un député renommé.
Hayal kırıklığına uğradığınızın farkındayım ama son teklifim budur.
Je comprends votre déception, mais c'est ma dernière offre.
Sağ ol. Millet! Şunu bilmenizi isterim ki biraz hayal kırıklığına uğradım.
Vous tous, sachez que je suis assez déçu.
- Hayal kırıklığına mı uğradın?
- C'est vide. - T'es déçue?
Sanırım ikimiz de hayal kırıklığına uğradık.
On est déçus tous les deux.
Saldırıya uğradık.
On est attaqués.
Saldırıya uğradık.
On nous a attaquées.
Sanırım hayal kırıklıgına ugradı.
Je crois qu'il était un peu déçu.
Biraz hayal kırıklığına uğradım.
Je suis un peu déçu.
Bunların son derece rahatsız edici görüntüler ve temel vatandaşlık hakları için gösteri yapan sıradan Amerikan vatandaşlarının uğradığı haksız muamele olduğu konusunda görüş birliğine varabileceğinize eminim.
Vous reconnaîtrez qu'il s'agit d'images très dérangeantes et du traitement illégal d'Américains se battant pour leurs droits.
- Ölümle karşı karşıya kalmadık diye hayal kırıklığına uğradığını mı söylemeye çalışıyorsun?
Tu es déçu qu'on ait survécu?
Saldırya uğradık!
On nous attaque.
Sinirli değilim. Hayal kırıklığına uğradım.
Je t'en veux pas, je suis déçu.
Kentucky Kızarmış Tavuk'a uğradık.
On est passés prendre à bouffer.
Biraz tavuk ister misin? Kentucky Fried Chicken'a uğradık.
Vous voulez un peu de poulet?
O buraya gelince kızı saldırıya uğradı.
Il est venu dès qu'il a su.. .. à propos de sa fille.
Saldırıya uğradığımız andan itibaren sonar cihazından temas alamadık zannımca, sonar kablosu pervaneye dolandı.
Qu'en est-il de l'hélice? Nous avons perdu le signal du sonar lorsque nous avons été attaqués je pense que le câble s'est enroulé autour de l'hélice.
Daha yeni bir Sıçrayanın saldırısına uğradık.
Nous venons juste d'être attaqué par un skitter.
Her ikisi tecâvüze uğradı, boyunları kırıldı.
Les deux violées, nuques brisées.
Sonrasında ise Tanrı bana ceza veriyormuş gibi Müslüman korsanların saldırısına uğradık.
Et comme si Dieu voulait me punir, des pirates musulmans nous ont attaqués.
Kız kardeşim, eski başkan Sally Sheridan suikasta uğradı.
L'assassinat de ma soeur... feue le Président Wally.
Hayal kırıklığına uğradınız mı yoksa bu kararı bekliyor muydunuz?
Etes-vous déçus ou vous attendiez-vous à ça?
Kesinlikle hayal kırıklığına uğradık.
Evidemment, on est déçus.
Sadece eski bir yazar hakkında birkaç soru sormak için Bay Hattaway'a uğradık.
On nous a jetés à cause des questions sur l'ancien rédac chef.
Alkış, fotoğrafçı falan da. Düğün pastası bile yok ki en çok hayal kırıklığına uğradığım konu buydu çünkü düğün pastalarına bayılırım.
Il n'y a ni alliance, ni serment, ni photographe, ni gâteau de mariage.
Babanın, banliyöde yaşayan, sıkıcı yaşlı bir direksiyon hocası çıktığı için hayal kırıklığına uğradığının farkındayım.
Je sais que tu es déçu que ton père soit juste un pauvre moniteur d'auto-école de banlieu.
- Hayal kırıklığına uğradın, biliyorum ama akıllı bir gence benziyorsun.
- Et pour la mine? - C'est décevant, mais tu sembles être intelligent.
Şu anda ofisin U.S. politikasından dolayı hayal kırıklığına uğradım.
Je suis vraiment frustré par la politique du bureau sur les DPA à cet instant.
Hayal kırıklığına uğradım.
Décevant.
Hatta epey hayal kırıklığına uğradım.
En fait, je suis très déçue.
Ordu beni almayınca hayal kırıklığına uğradım.
Je suis tellement déçue.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]