English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ U ] / Ugraşamam

Ugraşamam tradutor Francês

512 parallel translation
- Yerinde olsam buradan uzardım. - Senle uğraşamam... ah!
Je filerais, â votre place Je n'ai pas le temps de
Şimdi seninle uğraşamam. - Senin dertlerinle...
Je n'ai pas le temps pour tes bêtises.
- Gayet güzel bir sabah, hiç uğraşamam.
- Il fait trop beau ce matin.
Böyle küçük yerel davalarla uğraşamam.
Je ne peux pas m'occuper des affaires locales.
- Komik olan ne? - "Yerel davalarla uğraşamam."
"Pas d'affaires locales".
Senin için bir şans ; burnunun dikine giden kızlarla uğraşamam.
Je n'ai pas le temps d'écouter les caprices de cette gamine.
Hayır. İnsanlardan nefret etmekle uğraşamam.
Je n'en veux à personne.
Artık bununIa uğraşamam.
Et j'en ai ma claque.
Benim derdim bana yeter, bir de sizinkilerle uğraşamam.
J'ai mes ennuis sans vouloir encore me charger des vôtres.
Kendini kılıç ustası gibi gösteren katillerle uğraşamam.
Je refuse de traiter avec des tueurs déguisés en samouraïs!
Uğraşamam şimdi onunla. Başının çaresine baksın.
Je veux pas d'histoire.
Valla ben hiç uğraşamam.
La technique, je ne veux pas y être mêlé.
Bakın, bütün akşam bununla uğraşamam.
Ecoutez, je n'ai pas que ça à faire.
Kendi kafa derimi korumalıyım seninkiyle uğraşamam.
J'aurai assez de mal à veiller sur mon scalp sans avoir à veiller sur le tien.
Seninle uğraşamam.
Tu me fatigues. Appelle-la.
Hayatım boyunca kazlarla uğraşamam
Mirta a plumé ses oies?
O kadar derdin arasında bir de keşle uğraşamam.
J'ai assez d'ennui sans un camé.
Uğraşamam artık! Dertlere düşürdüler beni!
- Ils me rendent malheureux.
Bir de bununla uğraşamam.
Je ne prends pas celle-là.
İşim başımdan aşkın. Pazarlıkla falan uğraşamam.
Je ne marchande pas.
Üzgünüm Maurice, şimdi seninle uğraşamam.
Maurice! Excuse-moi mais je ne peux pas te voir maintenant.
Başka mevzulardan dolayı, stresteyim. Ödemelerle uğraşamam, ne dediğimi anlıyor musun?
Je suis trop déprimé pour penser à ces paiements.
Bununla uğraşamam.
C'est trop de travail.
İtalyan tefecilerle uğraşamam çünkü onlar ailemle uğraşır.
Je peux pas emprunter aux usuriers ritals, ils s'en prennent à la famille.
Hepsiyle tek başına uğraşamam.
Je ne peux pas me battre contre tous.
Şu anda çok meşgulüm Hyer ile uğraşamam, Hedef üzerindeyiz.
Je me fierais pas à ça. On est sur la cible.
Deniyorum... ama karar vermeliyim. Burayı gelip de sadece burayı boyamakla uğraşamam.
Il y faut plus qu'un coup de peinture fraîche.
3 tanesi 50 fenik. Yolda durmayın bayım yoksa araba çarpacak. Bir de onunla uğraşamam şimdi.
Ne restez pas là, vous serez écrasé, et qui nettoiera?
Saatlerce uğraşamam. Tek yapacağım daha beter etmek.
Je ne pourrais pas travailler toutes ces heures.
Uzanınca, donup kalan klostrofobik bir vampirle uğraşamam ben...
J'en ai rien à foutre d'un vampire claustrophobe... qui se paralyse quand il s'allonge...
Seninle uğraşamam.
Je t'ai assez vu, ce soir.
Haydi, bütün gün seninle uğraşamam.
J'ai pas de temps à perdre. Les cuisses!
Senin saçmalıklarınla uğraşamam! Ne istiyorsun?
Me gonfle pas avec tes conneries!
- Ama bu gece uğraşamam.
- Simplement, ce soir je ne peux pas.
5 centlik bok için 5 $'lık uğraşamam.
Il faut que tu me donnes des renseignements.
Yeterince problemim var senin ağlamalarınla uğraşamam!
J'ai assez de problèmes. Alors, gérer tes crises prépubères...
Ben uğraşamam.
Te gêne pas.
Biliyor musun, Klevin? Gerçekten bunla uğraşamam.
Je ne peux vraiment pas supporter ça maintenant.
Kızarkadaşım evde diş ağrısından ölüyor. Boktan insanlarla uğraşamam.
Ma nana a mal aux dents, elle m'attend.
Hayır, Şu anda bu portfolyölerle uğraşamam
Non, j'ai pas d'actions, en ce moment.
Bayan Fisher, ben bu saçmalıklarla uğraşamam.
Accepter ces conneries? Jamais!
Şimdi bununla uğraşamam, tamam mı?
Plus tard. Là, je dois y aller.
Şu anda bir de seninle uğraşamam.
Vous ne devez pas me laisser tomber.
Şimdi bununla uğraşamam ki.
Pas maintenant.
Bununla uğraşamam.
J'en ai marre.
Bununla uğraşamam Henry, uğraşamam.
Je craque, j'en peux plus.
Bir dördüncüyle uğraşamam. Şigeru!
Shigeru.
Çamaşır yıkamakla uğraşamam, o nedenle 40 tane iç çamaşırım var.
Je déteste lessiver. Aussi, j'ai 40 paires de caleçons.
Çünkü bu dertlerle uğraşamam.
J'ai pas besoin de tes problèmes.
Sen ümitsiz vakasın..... ve artık seninle uğraşamam.
Vous êtes un cas désespéré et je m'en lave les mains.
Şimdi seninle uğraşamam, tamam mı?
Ecoute, j'ai pas le temps, okay?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]