Ulaştım tradutor Francês
2,996 parallel translation
DNA'sından bir isme ulaştım.
J'ai effectivement trouvé un échantillon d'ADN.
- Nick, ulaştım sana.
Nick, je t'ai enfin.
Çocuklara ulaştım!
J'ai atteint les gars!
Ohio'daki ailesine ulaştım.
J'ai retrouvé les parents de Shayn dans sa ville natale de l'Ohio.
En son sınırıma ulaştım yani benden bu kadar.
C'est ma limite, alors c'est fini.
- Baba kuyruğa ulaştım, anlaşıldı mı?
Kitai? - Papa, je l'ai fait jusqu'à la queue, tu me reçois?
- Baba kuyruğa ulaştım, anlaşıldı mı? - Kitai.
Papa, je suis arrivé à la queue, tu m'entends?
Oslo'ya ulaştım ve bir şeyler yerine oturana dek birkaç gün gölge gibi onu takip ettim.
Je me suis pointé à Oslo et je l'ai suivi quelques jours avant que tout tombe en place.
Bir kere oraya ulaştım mı, gezegenin mikronovaya dönüşecek ve minik bir güneş olacak, ben de belediye başkanı.
Une fois que je serais là-bas, ta planète se changera en micro-nova et deviendra un soleil miniature, et je serais Conseiller Suprême.
Bana göre, sınırların ötesinde bir şeydi. Hedefime ulaştım ; sırada ne var?
Pour moi, c'était plus le long des lignes de, bien, j'ai atteint mon objectif, maintenant, quelle est la prochaine?
Sonrakine de ulaştım ya sonra?
Et j'ai atteint mon objectif, et quelle est la prochaine?
Kapıma ulaştım.
Je reçois ma porte.
Evet ve daha önemlisi, en azından bu online yorumlara bakarak, Rufus'la ilgili kısım okuyucu kitlesinde yeni bir boyuta ulaştı.
Ouais, et plus important encore, en jugeant de ces commentaires au moins, cet extrait sur Rufus a attiré un nouveau type de lecteurs.
Özel Birim Başkanına ulaştın mı?
Tu as eu le directeur des services secrets?
- Polis istediği bilgilere ulaştı mı?
As-tu pu aider la police?
İstediğin evrakları sana ulaştırdım.
T'es sérieux?
Sanırım. Yani amacına ulaştığına göre, Brooklyn'e geri döndün.
Donc, maintenant que tu as achevé ça, tu peux revenir à Brooklyn.
Öyle ya da böyle, ikimiz de amaçlarımıza ulaştık.
d'une manière ou d'une autre, nous avons atteint nos objectifs.
Sanırım Kandinsky adındaki yeni hastanız şu an size ulaştı.
Je crois qu'un nouveau patient nommé Kandinsky vient juste d'arriver.
Biliyorum elinizden geleni yapıyorsunuz. Ama size de birini ulaştıracağım.
Je sais que vous faites de votre mieux mais je vous enverrai quelqu'un.
Oyunculuğuma bakarak bana ulaştı.
Il m'a engagé suite à une de mes représentations.
Seni Rumplestiltskin'e ulaştıracağımı söylemiştim.
Je vous avais dit que je vous livrerais Rumplestiltskin.
Ambara ulaştılar mı?
Est-ce qu'ils sont dans la soute?
Sonra namımız yayılacak, daha fazlası için geri dönecekler. Şimdi oyuncağı, modayı yaratan insanlara ulaştırmalıyız.
Maintenant que le jouet est dans les mains de nos lanceur de mode.
Elime, Richmond'dan vefalı vatandaşlarımızın yeminli beyannameleri ulaştı. İç savaşın derhal bitmesi için bir teklif getiren delegelerin kuzeye geldiğini ve şimdiye kadar Washington'a varmış olmaları gerektiğini doğruluyorlar.
Les témoignages d'honnêtes citoyens, de retour de Richmond, attestant que des émissaires devraient effectivement être arrivés à Washington, porteurs d'une proposition de cessation immédiate de la guerre civile!
Kuyruk topçusu, 52.'nci filo ulaştı mı?
Cannon de queue, le 52ème d'escorte est arrivé?
Bay Weiler'ın yıllardır "doruk noktasına" ulaştığından şüpheliyim.
Eh bien, je doute que M.Weiler ait éprouvé su plaisir depuis longtemps.
Başka nasıl ulaştıracaktım?
Comment faire autrement?
" Sevgili kızım, bugün bu yeri, bu hapishaneyi terk ediyorum. Özgürlüğüme kavuştuğumda bu mektupları bir şekilde sana ulaştıracağım.
Ma chère fille, aujourd'hui, je quitte cet endroit, cette prison, et une fois libre, je te ferai parvenir ces lettres.
Köprüye ulaştığımızda zannedersem kafam karışmıştı.
Arrivés au pont, j'étais déboussolé.
Hedefe ulaştığımızda Atılgan fırlatma için hazır olacak.
L'Enterprise devrait être prêt au moment de notre arrivée.
Hava kilidine ulaştın mı?
- Êtes-vous proche du sas?
- Merkeze ulaştın mı?
- Tu as eu le QG?
Üsse ulaştın mı?
Tu es à la base?
Kurtarma ekibine ulaştığımızda görev kontrole doğrudan bağlantı kuracaklar.
On va à l'atterrisseur, ils ont la ligne directe avec le contrôle de mission.
Sizi vaat edilmiş topraklara ulaştıracağım.
Je nous emmène en Terre promise.
Birinci sıcak noktaya ulaştım.
Point chaud un, arrivé :
Ona ulaştın mı?
- Tu l'as joint? - Non.
Amacımıza ulaştık! Amacımıza ulaştık!
Elle a avoué, arrête!
Dibe ulaştığımızda tatbikat yapacağız.
Une fois au fond, on fera un exercice.
Erkek ve kadın arasında var olan bağın, derinliklerine ulaştın mı?
Et l'amour entre un homme et une femme?
Ne olacağı umurumda değil. Hepinizi eve ulaştıracağım.
Je me fiche de ce qui s'est passé, Je vais tous vous ramener à la maison.
Ağabeyin için bir mesaj çekebilirsin. Ona ulaştırırım.
Je vais m'assurer qu'il l'ait.
Oraya ulaştığımızda savaşın ilk kurşunu daha atılmamıştı...
Une fois arrivés... la première balle de la guerre n'avait pas encore été tirée...
Aster Şirketler Grubunda, geleceği beklemeyiz bunu her gün düşünürüz. İnsanların kullandığı enerjiyi ürettiğimizde ürünlerimizi dünyanın dört bir yanına ulaştırdığımızda.
A Aster Corps, on n'attend pas que le futur advienne, on y pense chaque jour... lorsque nous créons l'énergie qui alimente le monde, lorsque nous expédions nos produits aux quatre coins du globe.
Adamlarımız başarıya ulaştı efendim.
Nos hommes ont réussi, Votre Grâce!
Oğl.. Müvekkilim bunu sana ulaştırmamı istedi.
Mon f... client m'a prié de délivrer ceci.
O buraya, Perth'e ulaştığında, eminim burada oturup, şöyle diyebilirim, " Hatalarım vardı ama...
Quand ça tombera sur Perth, je sais que je pourrai me dire : " J'avais mes défauts, mais...
- Yarınki kokteylin ve cumartesi günkü dövüşün davetiyesi size ulaştı mı?
Vous avez reçu mon invitation au cocktail de demain - et au combat de Samedi?
Bu ulusun oluşması için, halkını vaat edilen ülkeye ulaştırmamda bana yardım et.
Aide moi à forger cette nation, pour amener ton peuple à hériter de leur terre.
Çok meşgul olduğunuzun farkındayım. Bayan Adams hakkında ilginç bir bilgiye ulaştığım için rahatsız etmiştim.
Je sais que vous êtes terriblement occupée, mais je viens de découvrir une chose très troublante au sujet de Melle Adams.