English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ U ] / Umm

Umm tradutor Francês

178 parallel translation
Buradaki yüklemeyi durdurmak için...
Umm... interrompez le transfert maintenant.
Ben Bayan Brisby. Umm... Nicodemus'u görmeyi umuyordum.
On m'a dit de voir Nicodèmus.
Dinler misin? Umm mmm.
Écoutez, il faut qu'on soit forts, à propos de tout ça.
Alo? Umm.
AIlô?
Umm, Larry, onu orada bırakamayız biliyorsun.
On ne peut pas le laisser là.
- Umm, Ta-mam.
- D'accord.
Pekala, bak,... umm, yaşlılarınız var mı, konuşabileceğimiz...
Très bien, écoutez. Vous avez des aînés avec qui je pourrais parler?
Umm, yıllar, günler ;
Avec les années, les jours.
Umm... Peki o zaman, ben bir tabak çikolata soslu... çilekli dondurma alacağım. Teşekkür ederim.
Je vais prendre un Sunday au chocolat et à la fraise.
— Gerçek mi Cüret mi? — Umm.
- Action ou vérité?
Evet. Umm... eğer karanlık çağlar olmasaydı biz de belki uzayı kolonileştiriyor olacaktık.
Aujourd'hui, on coloniserait l'espace si on avait pas vécu le Moyen âge.
Umm... Sana söylemek istedim, yaşadığım için mutluyum.
Je voulais vous dire que je suis heureux d'être en vie.
Umm... eğer karanlık çağlar olmasaydı biz de belki uzayı kolonileştiriyor olacaktık.
Aujourd'hui, on coloniserait l'espace si on avait pas vécu le Moyen âge.
Umm, Bir sonraki Londra uçuşu ne zaman?
Bon, l'hôtel est là...
Umm, Tüm gün seni düşündüm.
Fergie, mon vieux!
Umm, Sun-Joo...
Umm, Sun-Joo...
Hımm... kız olursa, Susana.
Umm... Si c'est une fille, Susana.
Teşekkürler. Umm.. Onun hakkındaki izlenimimi nasıl açıklamalıyım?
Merci, comment pourrais-je exprimer l'impression que j'ai pour elle?
Ve umm...... artık dost olduğumuza ve hiç silahınız olmadığını bildiğinize göre,
Et humm...... Maintenant que nous sommes amis, et que vous savez que nous n'avons pas d'armes, vous pensez que vous pouvez me réincarner dans mon vrai corps?
Umm, pro... propan gazı...
Heu, pro propane gaz...
Benim... Umm...
Je vous prie de m'excuser.
um... oraya Sean'la gidiyorum ve, umm, oradaki durumun kontrolden çıkmamasını sağla.
Bon, je vais là-bas avec Sean pour faire en sorte que la situation ne dérape pas complètement.
Umm... şeyler, uh... şey, uh... bilirsin.
Inaperçus de... Tu sais...
Umm.. emin değilim, Başkan
Umm... je ne suis pas sûr, monsieur le premier ministre.
Ben, umm şey.. çok, çok..
Je vois un très, très...
Nasıl anlatayım, umm, onun davranışları size göre rahatsız edici, ancak güvenin bana bu koşullar altında etkilenmesi kaptan için normal bu, uh... insanın tabiatı o iyi olacak.
Je comprends bien que son comportement soit, hum, inconfortable pour vous, mais... croyez moi, il n'aurait pas été naturel pour le Capitaine de ne pas être affecté en de telles circonstances. C'est la nature humaine. Il va aller mieux.
Umm...
Eh bien...
Umm... aslında... tamam. Ben... Eskiden benim sana büyük bir aşkım vardı.
En fait, j'étais très amoureuse de toi avant.
Umm, gitmeliyim.
Heu... faut qu'on y aille.
Amerikalıyı Umm al-Salime zorla.
Poussez l'Américain vers les sables mouvants.
Umm, bugün kulüpten ayrılacağınız için size bir şeyler vermek istedik.
Eh bien... Étant donné que vous les senpais allez quitter le club aujourd'hui... Nous voulions te donner quelque chose.
Umm Maki-chan'dan mı duydun?
C'est Maki-chan qui t'en a parlé?
Umm...
Euh.
Hava saldırısında ölen Ebu Hazem ve Umm Cabir'in oğlunun katillerinden intikam almaya karar verdik.
On veut venger l'assassinat d'Abu Hazem et du fils d'Um Jaber... qui sont morts dans l'attentat.
Umm... 26.
Hum... 26 ans.
- Toplantıda.
Umm, il est à une réunion du personnel.
Görelim bakalım.İyi birşey.
Umm... Oh, voyons voir...
Umm.. bir şey var.
Hum.... Vous savez.....
Umm Lauren dün sorun oldugumu biliyorum ama sadece..... seninle çalismak güzeldi.Bilirsin sen bana söylemem gereken seyi söylüyordun, bende tekrarliyordum.
Hé, Lauren, écoute, je sais que j'ai été une source de problème hier, mais je voulais juste dire c'était vraiment sympa de travailler ensemble, tu sais. Toi, en train de me dicter les bonnes choses à dire, et moi en train de les dire.
Umm... Düğmeli mi?
Euh... bien boutonnée?
Şey, umm, hala manyaklar.
Hum, toujours fous.
Ve bu umm, çalışmanı ve para kazanmanı etkiledi mi?
Et, hum... ca a affecté votre capacité à gagner votre vie?
Be-ben... Ben...
J'étais, umm...
Umm... Saber...
Saber...
Merak ediyorumda, Lütfen, eğer-eğer size çok zor olmayacaksa, lütfen, umm, Bayan Emily Waltham, ile konuşabilirmiyim lütfen?
et qu'on poireaute à la douane... Allez... Dépêchons!
Oh, Radyoda mıyım? Hayır.. umm, Onlardan biriyle konuşabilir miyim?
- Te lève pas, t'as besoin de quoi?
Umm... sende küçük bir...
T'as un peu de...
Vazoyu şuradan buraya koymayı düşünüyordum.
Umm.
Umm... şey...
montre-lui.
Şerif..
Umm, la soeur de Rachel, Rebecca Caldwell est ici et elle aimerait vous parler... Bien sur.
Burada eski bir şeyler olacak.
Umm... tout ce que j'ai c'est ce vieux truc là.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]