Ups tradutor Francês
260 parallel translation
Bu yakaya hiç geçmediler. San Diego yolunun aşağısında soygun yaparlar.
Ils ont commis des hold-ups du côté de San Diego.
Niye San Dieogo yolundaki silahlı soygunları benim yaptığımı düşünüyorsun? ve eski Steve ve karısı ile birlikte yaşamak, bu aynı yolu iki kez yürümemiz kadar bir asparagas.
On a fait des hold-ups du côté de San Diego pour brouiller les pistes et revenir se planquer chez toi.
- Ups.... - Afedersin, Mitch.
- A l'instant, et en pleine forme.
"Ups" diyecektin, değil mi?
Vous voulez dire : "Zut!" non?
"Ups" deyip çık odadan.
Alors dites : "Zut" et sortez!
"A-ah" değil. "Ups".
Mais... - "Zut!"
- Ups.
- Zut.
Ups?
Zut?
- Elbette hayır. Seven-Ups'da istese de olamazdı.
Non, sinon il n'aurait pas été dans les "seven-ups".
- Elinizde ölü bir polis var. - Durun. Seven-Ups nedir?
Vous vous trouvez avec un mort sur les bras Un moment, c'est quoi les "Seven-Ups"?
Seven-Ups, polis teşkilatı içerisinde... çok gizli bir araştırma birimidir.
Une unité d'investigation très fermée.. Au sein de la police.
Seven-Ups'ın gizliliğinden mi bahsettiniz? Bize bilgi veremez misiniz?
Vous parlez des "Seven-Ups" D'unité d'investigation, vous pouvez en dire plus?
- "Seven-Ups" neyi ifade ediyor?
- qu'entendez-vous par "Seven-Ups"?
- Seven-Ups nedir?
- c'est quoi les "Seven-Ups"?
Seven-Ups'ı anlatın.
, Parlez nous des "Seven-Ups".
DİĞER SOYGUN DA QUINCY'Lİ "VUR KAÇ" SOYGUNCUYA ATFEDİLİYOR.
nouveaux HOLD-uPS ATTRIBuES Au BANDIT ARME DE quincy
Ups, sanırım ona bir otel borcum var.
Je crois que je l'ai acheté. Et j'ai un hôtel.
Fernand, sadece şınav yaparak kendini boşa yoramazdı.
J'ai pas volé l'orange... Fernand n'arrivait plus à s'épuiser lui-même en faisant ses push-ups.
- Ups, kötü zamanlama.
- Oh, mauvais timing.
UPS'teki Lance. Atın sahibi yakın bir müşterisiymiş.
Lance, mon coursier, connaît les propriétaires du cheval.
25-35 yaşlarında muhtemelen Gaz şirketi, UPS ya da başka bir şirketin...
Nous recherchons un homme, 25-35 ans, peut-être en uniforme.
-... üniformasını giyen bir erkek arıyoruz.
Compagnie du gaz, UPS, etc..
Yoksa bir kutu dolusu sosis getiren kargocu çocuk mu? Hadi.
Le gars d'UPS avec des saucisses plein les poches?
Don't lay your hang-ups on me, just'cause you lostyour mojo.
Ne rejette pas la faute sur moi juste parce que tu as perdu ton mojo. Ouch, baby.
UPS'i aradım. Öğleden sonraya kadar gelmezlerse bana söyle.
UPS doit venir le prendre d'ici cet après-midi.
Pekiyi. Ups.
Super.
Gelecek 1 - 2 yılda Meksika'daki taşıma şirketleri... Amerika'dan Meksika'ya, oradan da buraya... aynen UPS, DHL ve FedEx gibi rahatça geçebilecekler.
Vous réalisez que dans un an ou deux les compagnies de transport mexicaines... pourront aller aux Etats-Unis et revenir au Mexique... avec la même liberté que U PS, DH L, FedEx?
- Söylemek istediğim... Sen kamyonların sıçrattığı çamurlardan oluşmuş çıplak kadın silüeti gibisin.
Tu te délectes des silhouettes de pin-ups sur les camions.
# İnanılmaz bir dünyaya gideceksek #
- On dirait un colis UPS. - C'est du scotch. - Je sais ce qu'est le scotch.
Ups! Zeminde bir yarık var.
Oh, une fissure dans le sol!
Ups, pencere açık kalmış.
Y a une fenêtre ouverte.
Karen, geçen hafta fazla kahverengi giyinmiş diye kovdurduğun UPS'teki adamı hatırlıyor musun?
Karen, tu sais, la semaine dernière, quand t'as fait virer ce type de la Poste car tu trouvais que le marron était plus à la mode?
Paulette postacı çocukla evlendi.
Paulette a épousé le livreur d'UPS.
Hey, dostum, aşağı bak. Ups!
Eh, mon ami, regarde en bas.
- UPS. Yine hediye.
Encore des cadeaux.
Pens ve pick-ups.
Pince courbe et plan vasculaire.
Ve Pamuk Prenses ve Yedigün.
Blanche Neige et les 7 Ups.
Ups! .
Ah oui, excusez-moi.
Oh, bok çuvalı. Ups! ?
Crotte alors!
Kim olduğunuzu biliyorum ve polisi arıyorum! Whoa! Ups!
Je sais qui vous êtes et je vais appeler la police.
Ups...
Woops...
Baader-Meinhof Çetesi tarafından yürütülen banka soygunlarına katılmakla suçlanan... Karl Rossman iki sivil polis tarafından bir restoranda... tutuklandı.
Karl Roßmann, soupçonné d'avoir participé à plusieurs hold-ups perpétrés par la bande à Baader, a été arreté par 2 policiers en civil dans un restaurant.
Üzerinde UPS baskılı küçük kahverengi üniforma giyiyor muyum?
Est-ce que je porte un bel uniforme avec écrit La Poste dessus?
Ups, pardon!
Oups, désolé!
Ups.
Oups...
"Mississippi tarihinin en gözüpek soygununda, Canton Döviz Bankası " bu sabah üç silahlı haydut " tarafından soyuldu.
"Dans l'un des plus audacieux hold-ups de l'histoire du Mississippi, trois bandits armés ont dévalisé la banque de Canton, kidnappé AT Burger, le vice président, sa secrétaire, Mlle Alma Biggestaff, et se sont enfuis avec la valeur de 1 00 000 $ en liquide et en titres."
UPS.
UPS.
- Ups Pardon
- Pardon.
UPS'i deneyin.
Tente UPS.
Ups. | |
C'est pas vrai!
Birde Jackson ile UPS'te çalışan çocuk.
- C'est ma fille aussi.