English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ U ] / Uygulaması

Uygulaması tradutor Francês

755 parallel translation
Bu halkın itaatkar olmasını istiyoruz... ve sizler kendi içlerinizde bu itaatkarlığın uygulamasını yapmalısınız.
Nous voulons un peuple obéissant... et vous devez être obéissants vous-mêmes.
Yasa yasadır ve siz askerlerin bunu uygulamasını talep ediyorum.
J'exige que vous fassiez respecter la loi!
Pekala, o halde Bay Smollett'e yukarıdan delme yöntemini uygulamasına izin verelim.
Bien, on va donc laisser M. Smollett continuer comme il l'entend.
Akıllı kadınlar, hayatlarını, modern bankacılık teorisi ve uygulaması üzerine kurar.
Elle modèle sa vie sur le principe moderne de la banque.
Şerif bir şey yapmayacağı için... adamlarım, yasayı kendilerinin uygulaması gerektiğini düşündü.
Vu que le shérif ne fait rien, mes hommes pensaient rendre justice eux-mêmes.
Bazen uygulaması en zor emir olan... nefret değil, sevgiye inan emrini uyguluyoruz.
Parfois, le commandement le plus dur à respecter... Mais peu importe, en bref, nous croyons en l'amour, pas en la haine.
Bu yaşamların alınması yerine, yaşamların verilmesi... demek olan göze göz uygulamasından farklı bir tür olabilir.
C'est bien autre chose que "œil pour œil"! "Sauver des vies au lieu d'en prendre".
Emirler benden... uygulaması sizden, yoksa hemen burada yollarımız ayrılır.
C'est moi qui donne les ordres... Alors, suivez-les ou separons-nous tout de suite.
Ama her elektrik uygulamasında elektroküsyona eşdeğer bir şok ortaya çıktı.
Mais chaque décharge entraînait un choc semblable à l'électrocution.
Bu gece bu inancın bir uygulamasını gördüm.
J'ai vu cette foi en action ce soir.
Basitçe dürüst bir işletme uygulaması, tatlım.
C'est une simple question de pratique du travail, mon chéri.
Ben sadece hayvanın yan kaslarına baskı uygulamasın diye eyeri değiştirdim.
Non, j'ai simplement fait changer la selle qui comprimait les tenseurs latéraux!
Bay Valdemar hipnotizma uygulamasının, ölüme...
M. Valdemar a consenti à être hypnotisé à l'article de la mort...
O akşam Doğu ve Yaz saati uygulamasına göre. hatta Batı Mississippi'deki saate göre........ saat 21'den gece yarısına kadar meşguldünüz demek.
Vous étiez donc occupé ce soir là, entre 21 h et minuit, heure de l'Est et heure d'été, même heure à l'ouest du Mississippi et depuis les 3 / 4 ou 5 / 8 de la journée du 12 décembre,
Tüm bunlar kanun uygulamasının eğelenceli olabileceğini gösteriyor.
Cela prouve que la loi peut être amusante.
- Uygulaması kolay. - Ne diyorsunuz?
- Et facile à mettre en place.
Genel Emir 24 uygulamasını iptal et.
Annulez l'ordre général 24.
Siyah bir yavru horozu ve beyaz bir tavuğu katledip efendilerine kurban etme uygulamasını yapmak üzerelerdi.
Ils allaient pratiquer d'anciens sacrifices à leur maître infernal. Les sacrifices du coq et de la poule.
Büyü sanatının uygulamasının doğrularıyla veya yanlışlarıyla seninle tartışmayı teklif etmiyorum.
Je ne me propose pas de discuter avec vous du principe même de la magie.
O bir FHİ uygulaması.
C'est un des règlements de la FAA.
Çöl alanı uygulamasında kişi dönümü 1,25 dolardan 320 dönüm alabilir. Ve artı masraflar.
Pour les terres désertes, on a droit à 320 acres à 1,25 dollar... plus justification.
Parça başı ücret uygulamasının acilen iptalini isteyenler, ellerini kaldırsınlar!
Ceux favorables à l'abolition du travail aux pièces, levez la main!
Cesareti, çarpışma sırasında parlak taktikler uygulaması...' '.. süslü binici takımı, çizmeleri ve kabzası inciden Colt-45 liğiyle...''... kısa zamanda "Demir Süvari" lâkabıyla anılır oldu.'
Son courage, son audace au cœur de la bataille, sa tenue bigarrée composée d'une culotte, de bottes et d'un Colt.45, lui vaut bientôt le surnom de Cavalier Sans Peur.
En çok da Ceza Kampı uygulamasından rahatsızlık duyduğunu belirtti.
Il s'est dit particulièrement préoccupé par les activités des Punishment Parks.
Hamile kalabilmek için tedavi edilmesi ve belli şeyleri jinekologun yazacağı şekilde uygulaması gerekiyordu.
Pour être enceinte, elle a dû suivre une cure très stricte.
Dilerseniz pratikteki uygulaması hakkında sizlere seve seve açıklama yapabilirim.
Si vous préférez entendre un point de vue pratique, je suis à votre disposition.
Modern savaşın nafileliği, günümüz devletinin ikiyüzlülüğü toplum içindeki şiddete bir standart uygularken, bir toplumun diğerine uyguladığı şiddete başka standart uygulaması.
L'absurdité de la guerre? Et l'hypocrisie avec laquelle les gouvernements appliquent un standard de violence à une communauté et un autre aux violences perpétrées par une communauté sur une autre?
İlk olarak... temel beyincik fonksiyonlarının nörolojik uygulamasını, sizlere sunmak istiyorum.
Tout d'abord, puis-je vous présenter une démonstration neurologique des fonctions cérébelleuses primaires.
Rastgele şiddet uygulaması değil de sanki ölümcül bir seremoni gibi.
Un genre de cérémonie mortelle et pas à de la violence semée au hasard.
- Sihir. - Değil. Sadece hidrodinamiklerin basit bir uygulaması.
- Non, seulement une modeste application de l'hydrodynamique.
Karısını kaçırdıktan sonra, Pilate'a onun elimizde olduğunu ve taleplerimizi hemen uygulamasını söyleyeceğiz.
On l'enlève, on en informe Pilate... et nous lui communiquons nos exigences, séance tenante.
Esirleri açık vagonlarda taşıma uygulamasını durdurdunuz mu?
Avez-vous mis fin à cette pratique consistant à mettre les prisonniers dans des chariots ouverts?
Patron Güvenlik uygulaması tarihindeki en büyük uygulama açığını yakaladım.
Patron, c'est le plus grand coup... de l'histoire de l'unité du maintien de la sécurité.
Kanca uygulaması.
Crochet.
Diğer taraftan, kanun uygulayıcı resmi kuvvetler zavallı bir şekilde silahlanmış öldürücü olmayan kuvvet uygulaması öğretilmiş ve, büyük bir çoğunlukla, sahip oldukları silahları kullanmakta da usta değillerdir.
Les forces de police, par contre, sont mal armées, converties aux techniques non-létales et, en général, ne savent pas se servir des armes dont elles disposent.
46 yıldır tıp uygulaması yapıyorum ve bir haksızlık yapılırsa bunu bilirim.
J'exerce la médecine depuis 46 ans et je sais déceler une injustice.
"Genel anestezi uygulamasından en çok dokuz saat öncesine kadar hastanın gıda almaması gerekir." Bu sözler tanıdık geliyor mu?
"ldéalement, un patient ne devrait pas s'alimenter neuf heures avant une anesthésie générale." Vous reconnaissez?
Eğer hastaneye kabulünden önceki bir saat içinde yemek yemiş olsaydı, o zaman genel anestezi uygulaması bir ihmal olur muydu?
Eût-elle mangé une heure avant d'être admise à l'hôpital, l'anesthésie, telle que vous l'avez pratiquée aurait-elle été... une négligence?
Kanatma uygulaması Roma'ya dayanır.
Cette pratique remonte à l'Empire romain.
Tanımlama uygulamasını başlatın.
Activez la procédure.
Sandi, birinci derece güvenlik uygulamasını aktifleştirdi.
Sandi a activé le confinement. Alerte de niveau 1.
Gerçekten öyle efendim, ama çok güzel bir gün. Dün gece, Anglo-Sakson halkının önceden planlı orkestrasyonunun ansiklopedik uygulamasını kutladım.
En effet, Altesse, mais c'est un grand jour, car j'ai célébré hier soir l'aboutissement encyclopédique de l'orchestration préméditée du démotique anglo-saxon.
Bir savunma eğitimi uygulaması.
Une illustration de vos techniques de défense.
Bir savunma eğitimi uygulaması.
Vous les comparez aux anciens pionniers d'Amérique?
Doğru oksijen uygulaması böyle yapılır...
Voici la bonne méthode pour administrer de l'oxygène.
uygulaması gerekiyor?
appliquer ce truc?
Doktor Sauer'in uygulaması bence yıldızlara bakarak falcılık yapmakla barbut arası bir şey.
Ce que le Dr Sauer pratique est, à mon avis, à ranger aux côtés des diseuses de bonne aventure, de l'astrologie et des jeux de dés.
Elektronik harita uygulamasını başlatmak için 1'e bas.
Appuyez sur 1 pour activer la carte infographique.
Bir vatandaşa, kendi yöntemleriyle kanunu uygulamasını tavsiye etmem ahlaksızlık olur.
Il serait contraire à l'éthique de conseiller à un citoyen de se faire justice à lui-même.
Erkekler sığınağında yiyebildiğin kadar açık büfe uygulaması mı başlatmışlar?
Ils ont installé un buffet gratuit à l'Armée du Salut?
Gelelim uygulamasına.
Ce n'est pas possible, non... ça, c'est la superstition!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]