English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ U ] / Uykusuz

Uykusuz tradutor Francês

499 parallel translation
Siz, fakirlerin en fakirleri uzun zaman önce Turngridge'in lağımlarında yok olacaklar eğer ben uykusuz geceler boyu sizin fakirliğinizden bir Peni çıkaracak yolu akıl etmeseydim.
Vous, les pauvres d'entre les pauvres, vous seriez morts depuis longtemps dans les égouts de Turnsbridge, si je n'avais pas passé des nuits entières à réfléchir à un moyen de soulager un peu votre misère.
Kimse uykusuz kalmanı istemedi senden.
On ne t'a pas demandé de veiller.
Benim yüzümden çok uykusuz kaldın.
Tu n'as pas beaucoup dormi récemment.
Bunun için her zaman uykusuz kalabilirim.
Ça me tient éveillée.
Uykusuz Traherneslerden Bayan Judith Traherne.
Ici Judith Traherne, tout endormie.
- Uykusuz kaldı!
- II n'a pas dormi!
Londra'da uykusuz geçen 72 saati kaçırdın, üstüne bir hayır duası bile alamadın.
Tu as loupé 72 heures de nouba à Londres et en plus, pour rien.
Kötü ve uykusuz bir gece geçirdiğini söyledi.
Il n'a pas fermé l'Œil de la nuit.
- Değiştirir. - Eminim hayatında bir tek uykusuz gece geçirmemiştir.
Il n'a jamais passé une seule nuit sans dormir.
Bütün geceyi yatakta düşünmeye çalışarak uykusuz geçirdim onları durduracak bir yol bulmaya çalıştım..
Je n'ai pas dormi de la nuit. J'essayais de penser à un moyen de l'en empêcher.
- Evet. Ve de uykusuz geceler.
Et je dormais mal.
Uykusuz 650 km araba sürsen sen de yorgun görünürdün.
Tu le serais aussi si t'avais conduit 650 km sans dormir.
Ve yetmiş iki saat uykusuz kalmaktan.
Et rester 72 heures sans dormir.
Nereye gittiğimi bilmeden yol alıyordum. Tek amacım dayanılmaz bir huzursuzluk içinde geçen uykusuz gecelerle onları izleyen boş şafaklardan kurtulmaktı.
Je conduisais quelque part, n'importe où, pour fuir la nervosité née de toutes ces nuits sans sommeil et des matins vides qui suivaient.
Üzgün ve mahzunlar için uykusuz ve kayıp ruhlar için korkanlar ve yalnızlar için güldü.
A ceux qui sont tristes, opprimés, insomniaques, à ceux qui sont seuls, perdus et qui ont peur.
Gerçekten iyi yapmışsınız. Yiyeceksiz, uykusuz ve sadece biraz su ile... yaşayabilirsiniz, yapamaz mısınız?
Vous voyez qu'on peut s'en sortir sans nourriture ni sommeil... et avec seulement quelques gouttes d'eau.
Onu düşünerek uykusuz kalmadım desene!
Dans mon lit, tu rêvais de lui!
Ama bu konuda benim gibi düşünmüyorsan... kendini bir çok uykusuz geçecek geceden kurtarabilirsin bana bir silah verirsen şimdi burada bu sorunu çözebiliriz.
Tu dormirais mieux la nuit si tu me filais une arme pour régler ça ici.
Tüm bunları uykusuz yatarken mi düşündün?
- tu as tout imaginé pendant que tu veillais?
Durmadan deniyorum ama daha da uykusuz yapıyor beni.
j'essaye j'essaye mais je n'y arrive pas
" Yarım bir gün ve gecenin ardından uykusuz başka bir gün.
"Ça fait une demi-journée et une nuit, " et un autre jour, et tu n'as pas dormi.
Bezlerini yıkıyorsun, geceleri birlikte uykusuz kalıyorsun.
Lavez-lui ses langes, veillez la nuit avec lui.
Uykusuz, fakat hala ayakta.
Sans dormir, il est en forme.
Geceyi uykusuz geçirmiş olmak kendini belli ediyor.
Une nuit entière sans dormir se fait sentir.
Tatlım seninle beraberken bildiğinden daha fazla uykusuz gece geçirdim.
Chérie, j'ai passé plus de nuits blanches avec toi que tu le crois.
Birisi güzel bir sofraya yalnız oturmamalı yanında yol arkadaşı olmadan uykusuz bir gece geçirmemelidir. Ya da kimse kendi başına kalmamalıdır.
Il ne faut pas se régaler seul, ni veiller seul, ni voyager seul, ni être son propre conseiller.
Sen biraz uyudun, ben biraz uykusuz kaldım.
Vous avez un peu dormi, moi très mal.
Peki ya üst üste uykusuz geçen dört gece? O ne olacak?
Et mes insomnies, alors?
Kaç saattir uykusuz olduğumu bilmek ister misiniz?
Je suis éveillé depuis 87 heures.
Diğer yandan, daha fazla uykusuz kalırsam bu stres kalbime fazla gelir.
Si je reste éveillé plus longtemps, mon coeur va lâcher.
İstediğim kadar uzun veya kısa süre uyuyabilir veya uykusuz durabilirim.
Je peux dormir ou ne pas dormir aussi longtemps que je veux.
"uykusuz bir gece geçirdiğini anlatıyor."
"qu'elle a passé une nuit sans repos."
Peder'in uykusuz kalmasını istemeyiz.
Le révérend veut se mettre au lit.
- Eğer bütün gece kızı uykusuz bırakmazsanız
- Si tu la laisses dormir.
Üç yılda bir uykusuz gece tahammül edilebilir olmalı.
Une insomnie tous les trois ans, c'est supportable.
Dahası sayısız geceyi uykusuz geçirmek zorunda kaldım.
Et j'ai dû passer des nuits à attendre.
Kaçmaya, sorgulamalara, uykusuz gecelere tahammül edemem artık.
Moi, je ne suis plus d'attaque, pour les courettes, les interrogatoires... Et les nuits blanches.
Uykusuz bir gecenin ardından yorgun düşsek de, bugün kaydedilen ilerleme iyiydi.
Aujourd'hui, nous avons bien progressé, malgré le fait que nous étions tous très fatigués après une nuit blanche.
Sohbetlerimiz, sessiz kalışlarımız, benim ıstıraplarım, endişelerim... Uçurumlarda yürüyüşler, uykusuz geceler...
De nos silences, de nos conversations, de mes angoisses, mes inquiétudes, nos promenades, et nos nuits sans sommeil.
Rus İmparatorluğu Büyükelçisi olan Kont Keyserlingk, Dresden Sarayında Sebastian'a tüm o uykusuz geceler boyunca onunla birlikte çalmış olan klavsencisi için klavye parçaları istediğini söyledi.
Le comte Keyserlingk, ambassadeur de Sa Majesté Impériale de Russie à la cour de Dresde, avait déclaré à Sebastian qu'il voudrait volontiers avoir quelques morceaux de clavier pour son claveciniste, qui devait lui jouer quelque chose pendant les nuits sans sommeil ;
Ve stres altında, biz Vulcanlar haftalarca uykusuz kalabiliriz.
Les Vulcains peuvent rester des semaines sans dormir.
Uykusuz ve açken, toplantıda nasıl başarılı olurum?
Je vais rater mon rendez-vous.
Onları yakalayıp, bizi bırakana kadar, saat beş olacak. O zamana kadar uykusuz!
Le temps de Ies attraper, de nous déposer, on n'est pas dans Ies lits de camp avant 5 h!
Baba gece gündüz uykusuz çalışıp çabalasın, sen okuyasın diye sen sınıfta kal!
- Votre père travaille dur pour payer votre école. - Et tu échoues.
Seni uykusuz bırakmıyorum ya?
Vous êtes sûre de ne pas vouloir vous coucher?
Nöbet sıran gelince tutmazsan, bir arkadaşın uykusuz kalır.
Si tu ne le fais pas, quelqu'un n'aura pas assez de sommeil.
Bir öküz grubundan daha kuvvetli ve sizi kollarına alma arzusundan dolayı uykusuz.
Il meurt d'envie de vous tenir dans ses bras.
Umarım çanlar sizi uykusuz bırakmaz.
L'hymne Wenzeslau?
Peşpeşe üç uykusuz gece!
Trois nuits d'affilée sans dormir.
Bayan Ridgefield uykusuz bir gece geçirecek.
Ils le feront.
AltyazıÇeviri Turgay Uykusuz
Adieu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]