English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ U ] / Uzaylılar

Uzaylılar tradutor Francês

2,022 parallel translation
Uzaylılar!
Des extraterrestres.
Eskiden uzaylıların dünyaya indiğini, sağlam insanları görüp sonra tekerlekli sandalyedeki insanlara bakıp bunlar Kral ve Kraliçe olmalı dediklerini düşünürdüm.
Je pensais que si les aliens débarquaient, et qu'ils voyaient les gens aptes puis les paraplégiques, ils penseraient qu'il s'agit des rois et reines.
Tebrikler, uzaylılar!
Salutations, aliens!
Ne yani. Bu şehirde uzaylılar taksiye binemez mi?
Vous refusez de prendre les extraterrestres?
Size gelince Dr. Jackson, en son uzaylıların Dünya'ya geldiğini ve piramitlerin onların uzay gemilerine ait iniş noktaları olduğunu gösteren kanıtlar ararken Mısır'da görülmüşsünüz.
Dr Jackson, la dernière fois qu'on vous a vu, c'était en Égypte. Vous vouliez prouver que des extraterrestres étaient venus sur Terre et que les pyramides leur servaient de terrains d'atterrissage.
Her konuda, piramitler konusunda, uzaylıların Dünya'ya geldiğini söyleyen semboller konusunda.
Au sujet des pyramides, des hiéroglyphes, des extraterrestres visitant la Terre.
... Hava Kuvvetlerine ait F-16'nın takip ettiği söylenen uzaylı gemisi, takipteki avcı uçağının menzili dışına çıkmadan önce uzaylıların Beyaz Saray'a ve çok sayıda kıymetli anıta ne kadar yaklaştığını gösteriyor.
... un vaisseau spatial poursuivi par un F-16 de l'Air Force montre qu'ils sont passés tout près de la Maison Blanche et de plusieurs monuments nationaux avant d'échapper à l'avion chasseur.
Uzaylıların gemisinden hiçbir yanıt gelmedi efendim.
On n'a eu aucune nouvelle du vaisseau spatial.
Kovboylar gibi ya da ejderler, veyahut uzaylılar?
Genre des cow-boys, des dragons, des extraterrestres.
Uzaylılar yüzünden okul kapalı.
La classe est annulée à cause des extraterrestres.
Uzaylıları mı?
Des aliens?
Sitem yüzünden uzaylılar beni haklamak istiyor.
C'est à cause de mon site.
Artık komuta bende. Uzaylıların kan davası bizim topraklarımıza taştı ve bedelini askerlerimiz ödüyor.
Il y a une dispute entre extraterrestres chez nous, et nos soldats en paient le prix.
Robosavaşçı, uzaylılar hakkında her şeyi bilir.
Ce gars-là, Robo-Warrior, est censé connaître tout ce qui est extraterrestre.
Uzaylılar neye benzer, Jack Bruno?
A quoi ressemble un extraterrestre, Jack Bruno?
UFO'lar, uzaylılar hakkında hiçbir bilgim...
Je n'y connais rien en ovnis, extraterrestres et...
- Uzaylılar Grey'lerden miydi?
- Etaient-ils de l'espèce des Gris?
Dr. Harlan'ın son kitabında uzaylıların sondalarla hafızayı temizleyebildiği yazıyordu.
Selon le dernier livre du Dr Harlan, les extraterrestres peuvent effacer votre mémoire avec des sondes.
Evet, uzaylılar etimizi yemediği için gerçekten çok şanslı çocuklarız.
Oui, en effet, nous avons de la chance de ne pas nous être fait dévorer par ces extraterrestres.
Sanki herkesi uzaylılar ele geçirmiş.
C'est comme "L'Invasion des Profanateurs".
Hükümet bir yardım vakfı kurdu ve uzaylıları geminin altında kurulmuş geçici bir kampa aktardı.
Le gouvernement a lancé une action humanitaire destinée à transférer les créatures vers un camp provisoire, installé juste sous le vaisseau.
- Uzaylılar evlerine dönemeyecek.
- Ils ne peuvent pas repartir.
- Uzaylılar burada kalacak.
- Leur présence est définitive.
Tembisa sakinleri tüm uzaylıları kasabalarından kovmak için üç gece ardarda isyan ettiler.
Pour la 3e nuit consécutive, les habitants de Tembisa ont lutté pour chasser les extraterrestres de leur township.
Uzaylılar... Karidesler. Onlar karımı alıp götürdüler.
Ces créatures, les crevettes, elles ont enlevé ma femme.
Uzaylılar belirsiz bir miktar nakit para ile yakalandı.
Ils sont partis moyennant une somme non divulguée.
Uzaylıların eğlence için yaptıkları bazı şeyler bir kamyonu yakmak, bir treni devirmek falan elbette bizim için çok tahrip edici bir şey.
Ce qu'un extraterrestre peut considérer comme amusant, tel qu'incendier une voiture ou faire dérailler un train, constitue pour nous un acte très destructeur.
İNSAN ÖLÜMLERİ 20 yıl sonra, kamu baskısı yüzünden hükümet tüm uzaylıları Johannesburg'den çıkarmak zorunda kaldı.
DE NOUVELLES victimes Vingt ans plus tard, face à la pression publique, le gouvernement fait évacuer les créatures de Johannesburg.
Bugün uzaylılara tahliye uyarılarını verip l - 27 formunu imzalatacaksınız.
Vous allez donc remettre ces avis d'expulsion en obtenant que les extraterrestres signent les formulaires l-27.
ÇUB uzaylıları yasal bir örtbas ile tahliye edecekti.
Le MNU applique cette procédure dans le seul but de se blanchir.
ÇUB uzaylıları insani sebepler yüzünden çıkarmaya çalışıyor ama başından beri işin esas peşinde oldukları şey silahlar.
Le MNU prétend les déplacer pour des raisons humanitaires, mais le véritable objectif et ce, depuis toujours, ce sont les armes.
Uzaylıların silahını alıp ateş edebileceğimizi sandık.
On croyait qu'avec une arme extraterrestre, il suffirait d'appuyer sur la gâchette.
Uzaylılar üzerinde mi çalışıyordu?
Il étudiait les hommes de l'espace ici?
Uzaylılar mı dedin?
Tu... Tu as parlé d'extraterrestres?
Hadi, uzaylılar, ben...
Ecoutez, les extraterrestres...
Uzaylılar Dünya'ya saldırır.
"Les extra terrestres attaquent la Terre"
20 Ağustos'ta uzaylılar gelecekmiş.
Apparemment, les extra-terrestres vont arriver le 20 août
Uzaylılar. Roswell, Marilyn Monroe.
Aliens, Roswell et Marilyn Monroe...
Uzaylılar tarafından kaçırılmaktan bahsetmiyorsun, değil mi?
Tu parles d'enlèvements extraterrestres?
- Uzaylıların gelmesini bekliyoruz. Ciddi misiniz?
- C'est pour l'arrivée des aliens.
Uzaylıları kesin burada saklıyorlar, değil mi?
Je suis sûr qu'ils ont des aliens. Tu crois pas?
Ancak, 1862 Vicksburg Muharebesi sırasındaki tartışma götürmez UFO görüntüsü uzaylıların ışık hızından daha hızlı ve hız konusunda uzman olduklarını kanıtlıyor.
Et pourtant, l'OVNI observé en 1862, pendant la bataille de Vicksburg, prouve que des extraterrestres sont allés plus vite que la lumière.
Bak, yarın bana otobüs çarpabilir, uzaylılar kaçırabilir.
Je peux être renversé par un bus demain. Ou enlevé par des extra-terrestres.
Uzaylıların ne yaptığını bulmamız gerek.
Hommes en noir... ce que font les extraterrestres!
Uzaylılar.
Des extraterrestres.
Bence bunu uzaylılar yaptı.
Je crois que des extraterrestres ont construit ça.
"İlk defa bir insan ve çıplak uzaylı Amazon kadını evlenecekti. " Bu yüzden masraftan kaçınmadılar.
C'était le premier mariage d'une Amazone nue de l'espace, et rien ne fut trop beau.
Kocamandı. Ana gemileri oraya indi beni gemiye aldılar ve uzaylı bir kadınla evlendim.
C'est là que le vaisseau-mère a atterri, ils m'ont fait monter à bord, et j'ai épousé une extraterrestre.
Nijeryalılar uzaylı vücutlarını yiyorlardı.
Les Nigérians consommaient des membres extraterrestres.
Efendim, sanırım uzaylı canlılar keşfettik.
Monsieur, nous avons découvert une forme de vie extraterrestre.
1947'de bir hava gözlem balonunun düşmesinden sonra uzaylı adını aldılar. - Hiç unutulmadı.
On les traite d'aliens depuis l'accident d'une sonde dans leur zone.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]