Uzayın karanlığında tradutor Francês
20 parallel translation
Dünyanın oluşurken yaydığı ışın... uzayın derinliklerinde ışık hızıyla yayılırken... henüz diğer galaksilerdeki gezegenlere ulaşamadan... içinden doğduğumuz uzayın karanlığında kaybolacak... ve başladığımız şekilde, bir gaz ve ateş patlamasıyla yok olacağız.
Alors que l'éclair de notre naissance ne sera pas encore visible pour les planètes enfouies dans les autres galaxies, nous disparaîtrons dans les ténèbres d'où nous sommes venus, dissous dans un tourbillon de gaz et de flammes.
Uzayın karanlığında, parlayan yapayalnız bir fener.
Un joyaux étincellant dans l'espace, seul dans la nuit.
Uzayın karanlığında, parlayan yapayalnız bir fener.
Une balise étincelante dans l'espace, seule dans la nuit.
Uzayın karanlığında, parlayan yapayalnız bir fener.
Un jouayux étincelant dans l'espace, seul dans la nuit.
Uzayın karanlığında birimizden diğerinde geçer.
Elle nous unit tous, à travers les ténèbres de l'espace.
Öldükten çok sonra... içinde doğduğumuz vücut henüz... ışık yılıyla ölçülen uzak mesafelere yolculuk etmeden... içinden geldiğimiz uzayın karanlığında yitip gideçek... gaz ve alev patlaması içinde biz başlarken o yokolacak.
Longtemps après notre départ, alors que notre enveloppe charnelle n'a pas encore fait le voyage, à des années-lumière de distance, elle disparaîtra dans la noirceur de l'espace d'où nous sommes apparus, détruite alors que nous débutons, en éclats de feu et de gaz.
Elementlerden biri insan kanıyla lekelendi ve uzayın karanlığında büyük bir tehlikeyi uyandırdı.
Du sang humain a taché l'un des éléments. et a réveillé un grand danger des ténèbres de l'espace.
Ama gezegenleri geçtiklerinde açık uzayın soğuk karanlığında milyar yıl kalabilirler.
Mais quand ils en sortiront, ils erreront à jamais... dans le vide glacé de l'espace interstellaire.