English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ V ] / Vakası

Vakası tradutor Francês

2,265 parallel translation
Muhtemelen çocukların velayetini kimsenin istemediği ilk boşanma vakası oluruz.
On sera le premier couple séparé où les deux parents refusent la garde.
Babanın vakasında bazı gelişmeler oldu.
L'enquête sur la mort de votre père a progressé.
Şimdilik Kod 4 vakası.
Code 4 pour l'instant.
Bir kaç saat önce gelen intihar vakası, - Gay Vampir Adam'ı öldüren.
Le suicidé de tout à l'heure, celui qui a tué le vampire homo...
Küçük bir yankesici vakası.
Une petite scène de pickpocket.
Yıllar önce bir tecavüz vakasında biri bana iyilik yapmıştı.
J'en connais un qui m'a bien aidée dans une affaire de viol, il y a quelques années.
Ben cinayet masasından Rush, muhtemel bir 10-37 vakası var.
Rush de la criminelle. Je pense avoir repéré un véhicule suspect.
Çok fazla olay yeri gördük ve çok fazla cinayet vakasını soruşturduk.
On a travaillé sur tellement de scènes de crime, tellement de meurtres.
Basın haberleri ve web siteleri altı eyaletin hidrolik parçalama uygulamasının sonucu olarak binden fazla yer altı suyu kirlenmesi vakası belgelediğini ileri sürdüler.
La presse et des sites web prétendent que 6 États ont vu leurs réserves d'eau potable contaminées par la fracturation hydraulique.
Basın haberleri ve web siteleri altı eyaletin hidrolik parçalama uygulamasının sonucu olarak binden fazla yer altı suyu kirlenmesi vakası belgelediğini ileri sürdüler.
Depuis quelques mois, la presse et des sites web prétendent que 6 États ont vu leurs réserves d'eau potable contaminées par la fracturation hydraulique.
ATF'in bir kayıp vakasıyla işi ne?
En quoi ça concerne l'ATF?
- Bu sıradan bir kaçırılma vakası değil.
C'est pas des amateurs.
Muhtemel küçük bir adam kaçırma vakası da var.
Possible enlèvement d'un mineur. Encerclez la zone.
Hiç böyle bir intihar vakası görmüş müydün?
Tu as déjà vu un cadavre dans cet état?
Şimdi... Bunu klasik bir fahişe cinayeti ve intihar vakası gibi göstermeliyiz.
Maquillez ça en version putain-meurtre-suicide.
Serum verip yollayın hemen. - Silahla yaralanma vakası geliyor.
Mettez-la sous perf et faites place, une blessure par balle arrive.
Ona herhangi bir kayıp kadın vakası olursa diye tetikte olmasını söylemiştim.
Je lui ai demandé de garder l'œil sur les femmes disparues.
- Onu bir travma vakası için alıkoydum.
Ah oui? Maintenant, tu as quelque chose à me dire?
Cinayet vakasında bir gece çalışsın da görelim.
Elle devrait passer la nuit sur un crime.
Silahla vurulma vakası.
Des coups ont été tirés.
Yani ex vivo akciğer vakası için müsaitim.
Donc je suis disponible pour votre cas de poumons ex vivo.
Ortada ex vivo akciğer vakası yok.
Je n'ai pas de cas de poumons ex vivo.
Bunu ex vivo akciğer vakasına çevirebilir miyiz dersin?
- Le cas de poumons ex vivo?
Ümitsiz vakasın.
Es-tu devenu fou?
Dr. Webber, Audrey Taylor vakasının bende kalmasını istiyorum
Dr Webber, j'aimerais garder Audrey Taylor.
Üçüncü derece kanser vakası için adam gayet iyi.
Bonne nouvelle : pour un cancer de niveau 3, il se porte bien.
- Başka bir Boston vakasını kaldıramayız Yüzbaşı.
- On ne veut pas un autre Boston. - Je sais.
James, bize çok fazla kaçırılma vakası gelmez çünkü konu ailenin bir üyesi olduğunda insanlar ödemeyi çabucak yaparlar.
À vrai dire, la plupart des kidnappings ne nous sont pas signalés, car quand ça touche des proches, les gens paient très rapidement.
Ve inkar da, bir şiddet vakasını tettikleyebilir.
Une contrariété peut déclencher une réaction violente.
Amir Pope, bu olayın sıradan bir kaybolma vakası olmadığını düşünüyor.
Ça peut mener à une disparition inquiétante, et je vais la traiter ainsi.
Siz kabul edin yada etmeğin bu sıradan bir kayıp vakası değil. Bu yüzden, benim görevimde şahşın durumunun iyi olup olmadığını öğrenmek ve kamu güvenliğini sağlamak.
Que ça vous plaise ou non, elle a disparu, et c'est mon devoir d'entrer si je suspecte qu'un membre de la communauté est en danger.
Herhangi bir yakını yokmuş. Detective Sanchez, çevrede bu şekilde bir öldürme vakası görülmüş mü?
D'autres meurtres similaires dans le quartier?
Şimdi elimizde, aynı şahısa ait üç tecavüz vakası mı var?
On a trois agressions sexuelles par la même personne?
Tüm kasaba kahrolası bir sirke dönüşmüş durumda. Halen araştırma durumunda 4 kayıp vakasının olduğunun farkında değiller.
Depuis que tout ce cirque a débarqué en ville, personne ne se rend compte que quatre personnes ont disparu.
Bir dizi intihar vakası yaşandı.
Il y a eu une vague de suicides.
Belediye başkanıyla olan arkadaşlığım sayesinde... Onun vakasına dahil oldum.
Grâce à mon amitié avec le maire, je la suis dans ses enquêtes.
Dün gece geldiğinde haneye tecavüz vakasıyla karşılaşmış ve ruhsatlı silahını kullanma şansı bulamadan katil kafasına bununla vurmuş.
C'est son bureau. Il a débarqué en plein cambriolage et avant d'avoir la moindre chance d'utiliser son arme légale, on l'a assommé avec ça.
Sen kayıp vakasın ve artık seni azat ediyoruz.
Que tu es une cause perdue et qu'on doit te lâcher.
Sanırım aşırı doz vakası.
Overdose, a priori. Nom de famille :
Bu bir çocuk kaçırma vakası değil, ama içinden bana 1 milyon dolar vermek gelirse, bana uyar.
Ce n'est pas un kidnapping, mais si tu veux bien me donner un million de dollars, ça me va.
- Şimdiye kadar 22 çiçek hastalığı vakası var.
Déjà 22 cas de variole.
Katherine vakası oldu.
Katherine est passée.
Artık başka bir şiddet vakası olmamalı. Başka bir suç işlemen hapsi boylaman demek oluyor.
Il serait préférable qu'il n'y ait plus d'incidents de ce genre. et tu ne pourras plus échapper à la prison.
Yin vakası bir insanı yedeğe çekebilecek bir olaydı.
Ce genre d'affaire en abattrait plus d'un.
Atılmış ceset vakası.
Cas typique de cadavre balancé.
- Ne vakası?
- Quelle affaire?
Bence ikiniz de klinik vakasınız.
Vous êtes complètement givrés.
Silahla yaralanma vakası geliyormuş. Dur, dur.
- Une blessure par balle débarque.
- Bir kayıp vakası.
- Une personne disparue.
Bomba vakası.
La bombe.
Umutsuz vakasın!
Tu es nulle!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]