Valhalla tradutor Francês
220 parallel translation
Her vikingin en büyük hayali kılıcı elinde şehit olarak Tanrı Odin'in kahramanlarını beklediği Valhalla'ya girebilmekti.
Le plus grand désir de tout viking était de mourir épée à la main et d'entrer à Walhalla, où le Dieu Odin les accueillait en héros.
Zehirli denizin ardındaki Valhalla'yı bile.
Même à la terre qui se trouve au-delà de la mer empoisonnée, Walhalla.
Elinde kılıç olmadan ölmek ve asla Valhalla'ya girememek.
Mourir sans épée en main et ne jamais entrer à Walhalla.
Valhalla'ya girmemi mi engelleyeceksiniz?
Vous me nieriez le droit d'entrer à Walhalla?
Alevler içinde yüzen cenazemin ruhumu Valhalla'ya sürüklüyor olmasını.
Ma voile en feu... menant mon âme à Walhalla.
- Valhalla'daki yerimi bile değişirim.
- J'en échangerai ma place à Walhalla.
- Valhalla için bu kadar acele etme.
- Ne sois pas si pressé.
Valhalla tanrıları adına!
Par tous les dieux de Walhalla!
Burası Valhalla, Bay Beale.
Voici le Walhalla.
Valhalla'daydım. Tavuk alıyordum.
J'ai entendu ça alors que j'achetais des poulets.
Bu haberleri Valhalla'da mı duydun?
Des nouvelles de Valhalla?
Evet efendim, Valhalla'da duydum.
Oui, c'est à Valhalla que j'ai eu ces nouvelles.
Siz hıyarları elimden geldiğince Valhalla'ya göndereceğim.
Et avant, j'en enverrai un paquet au Paradis! Arrêtez!
Asgard'ın dört bir yanından gelen tanrılar burada, Valhalla'da, kalelerin en büyüğünde toplanırdı.
De tout Asgård, les dieux se rassemblaient au Valhalla, le plus grand des châteaux.
Odin üç dünyayı da Valhalla'dan izlerdi ve haber toplamaları için
Depuis Valhalla, Odin surveillait les trois royaumes, et de là, il envoyait ses corbeaux
Valhalla'ya.
À Valhalla.
Kılıçla ölmekten hayır! Bu büyük savaşçılarla Valhalla'da içki içeceğim anlamına gelir.
Si je meurs par l'épée, cela me permettra de rejoindre les plus grands guerriers au Valhalla.
Bu Valhalla saçmalığına inanmıyorsun, değil mi?
Tu ne crois pas du tout au Valhalla?
Hepimiz Valhalla'da buluşacağız.
Nous nous retrouverons tous au Valhalla.
Valhalla'da buluşana dek.
Rendez-vous au Valhala.
Valhalla'da büyükbabamı göreceksin.
Tu verras mon grand-père au Valhalla.
Valhalla!
Valhalla!
Bu Valhalla.
C'est le Valhalla.
Burada kalmak mı?
C'est le Valhalla.
Burası Valhalla. Burası savaşta katledilenler için.
C'est réservé à ceux qui ont péri pendant la bataille.
Valhalla'yı arayıp oda ayırtırım senin için.
Je vais appeler le Valhalla pour qu'on te réserve une chambre.
İçinde yaşadığımız bu narin gölgeler... sahneden ayrıldığında... beraber buluşacağız... ve Valhalla'da... yeniden bir sınıf yetiştireceğiz.
Laissez-moi vous dire que lorsque ces frêles silhouettes qui nous abritent en ce moment quitteront la scène, nous nous retrouverons et lèverons-nos verres ensemble au Walhalla.
VALHALLA SAHİLLERİ
LES PLAGES DU VALHALLA
Oradan Valhalla sadece 18 km.
De là, plus que 15 km pour Valhalla.
Anlaşıldı. Valhalla'da görüşürüz.
On se retrouve à Valhalla.
Mickey'de Valhalla'ya geri döndü uyumaya ve beslenmeye.
Même si j'ai été couronné, sache que tu es le vrai champion.
Çünkü beni çağırıp Valhalla'da yerimi almamı istediler.
Voilà qu'ils me hèlent. Pour que je les rejoigne dans le palais de Walhalla, où les braves vivent à jamais.
Odin gece çökmeden en iyilerini Valhalla'da istiyor.
Odin les veut au Walhalla avant le crépuscule.
Waltraut, hemen Valhalla'ya dönün.
Waltraute, rentrez tout de suite au Walhalla.
Belki de, Valhalla'ya ait olan şeyi bana geri getirmeye karar verdin.
As-tu décidé de me rendre ce qui appartient au Walhalla?
Grinhilda, Valhalla'nın başına gelen en iyi şeydi, Odin.
Elle est la meilleure chose qui soit arrivée au Walhalla, Odin.
En cesur savaşçıları Valhalla'ya getirdim, savaşta katledilmişlerdi.
Je mène au Walhalla les soldats les plus braves.
Bence bu Valhalla.
Pour moi, c'est Walhalla.
Valhalla'ya gitmeden önce, seni uyandırmıştım, değil mi?
Je t'ai réveillée avant d'aller au Walhalla.
- Valhalla'da ama oraya gitmek kolay olmayacak.
- Au Walhalla, mais difficile d'y aller.
Valhalla'nın yolunu biliyorsun.
Tu sais comment aller au Walhalla.
Odin, Valhalla'ya dönersen seni öldüreceğine yemin etti.
Odin a juré de vous tuer si vous retournez au Walhalla.
Ama öncesinde Grinhilda'nın oğlunu öldürdü. Birçok Viking'i Valhalla'ya yolladı.
Elle et son fils Grindel ont envoyé de nombreux vikings au Walhalla.
USTA RENDERING VALHALLA Odin bizimle röportaj yapmayı ret etti. USTA RENDERING VALHALLA Ama bir Valhalla kaynağımız var. O bizimle konuşmayı kabul etti.
Odin a refusé d'être interviewé, mais une source au Walhalla a accepté de nous parler, sous couvert d'anonymat.
Sadece sadık Norsemen'lerimi istiyorum... Onlar Zeyna'yı Valhalla'ya girmesin diye durdurmaya çalışacak. Ve altın elmaları çalmasın diye!
Je fais appel à tous les Nordiques fidèles pour que, par tous les moyens, ils empêchent Xena d'entrer au Walhalla et de voler les pommes d'or!
Valhalla'dan uzak dur. Ya da sana bunlar olacak!
Ne t'approche pas du Walhalla, ou tu sais ce qui t'arrivera.
Valhalla'nın duvarlarının önündeyiz.
Nous voici devant les murs du Walhalla.
Bir şeyler... Valhalla'da bir şeyler oluyor.
On dirait qu'il se passe quelque chose à l'intérieur du Walhalla.
Fakat gerçek Zeyna, Beni insan halime çevirdi ve Valhalla'ya geri göndüm.
Mais la vraie Xena m'a rendu ma forme humaine et m'a ramenée au Walhalla.
Çok uzun zaman önce, Yggdrasil, Hayat Ağacı, dünyanın merkezinden yükselirken yaşanmış bir hikaye. Dinle...
Valhalla v01
O Valhalla'da değil!
Il n'est pas au Valhalla!