Vedek tradutor Francês
97 parallel translation
Vedek Winn bu konuyla ilgili bazı Bajorlu sivillerle toplantı yapıyordu.
Je sais. Vedek Winn en a déjà parlé à des civils bajorans.
Geldiğinizi bildirseydiniz, Vedek Winn, sizi daha erken karşılardım.
Si vous m'aviez averti, Vedek Winn, je vous aurais accueillie.
Eğer bu şekilde düşünmeye başlarsan tıpkı Vedek Winn gibi davranmış olursun.
Si tu penses ainsi, tu finiras par agir comme Vedek Winn.
Vedek Bareil.
Vedek Bareil?
Anlıyorum ki, arkadaşım Vedek Winn, istasyonunuza rahmet getirdi.
J'ai appris que mon amie Vedek Winn vous avait apporté ses bénédictions.
İdeolojiniz Vedek Winn'inkinden farklı.
Et votre idéologie diffère de celle de Vedek Winn.
Vedek Meclisi sizi kabul etmeyecektir.
L'Assemblée Vedek ne vous recevra pas.
Bazıları da Vedek Winn öyle söylediği için sizden korkuyor.
Et d'autres vous craignent parce que Vedek Winn y a pourvu.
Bugün, ben sadece bir Vedeğim.
Aujourd'hui, je ne suis qu'un Vedek.
Analizler, Vedek Winn'in geldiği günün önceki gecesinde öldürüldüğünü kanıtlıyor.
L'analyse prouve que sa mort remonte à la nuit précédant l'arrivée de Vedek Winn.
Bajorlu çocukların okula gönderilmemesi konusunda Vedek Winn'i desteklemeye gelen geleneksel dini mezhebe bağlı kişiler.
Ils font partie d'un ordre spirituel orthodoxe et soutiennent Vedek Winn.
Kahinlerin destekçin olduğunu iddia ettin, Vedek Winn.
Vous prétendez être l'élue des Prophètes, Vedek Winn.
Arkadaşın Vedek Bareil'in sana söylediği bu muydu?
C'est ce que vous a dit votre ami, Vedek Bareil?
Az önce ilk hatanı yaptın, Vedek.
Vous venez de faire votre première erreur, Vedek.
Benjamin. Bajor nakliye gemisinden Vedek Bareil arıyor.
Un appel de Vedek Bareil à bord d'un transporteur bajoran.
Evet, evet, elbette, Vedek.
Oui, bien sûr, Vedek.
Vedek, mekik hakkındaki planlarımızı anladılar.
Vedek, ils sont au courant pour le runabout.
Vedek Winn'i kıskanmıştım. Çünkü o gerçek bir inanandı.
J'enviais Vedek Winn parce qu'elle croyait vraiment.
Okulda Vedek Winn'e söylediklerini duydum.
J'ai entendu ce que vous avez dit à Vedek Winn à l'école.
Bu arada Bakan Rozahn ve Vedek Sorad Skrreeanların göç isteklerini yanıtlamak için istasyona geldiler.
Le ministre Rozahn et le Vedek Sorad sont arrivés de Bajor pour répondre à la demande d'immigration des Skrréeans.
Biliyorum. Bakan Rozahn ve Vedek Sorad ile.
Avec le ministre Rozahn et le Vedek Sorad.
Bakanlar Kurulunun, Vedek Meclisi ile uyum içinde verdiği Skrreeanların isteğinin reddedildiği kararını açıklamak için gönderildim.
Je suis envoyée pour vous dire que les ministres, en accord avec l'Assemblée des Vedeks, ont décidé de rejeter la demande des Skrréeans.
Vedek Bareil.
Vedek Bareil.
- Bajor'da durum ne kadar kötü Vedek?
- Comment est la situation sur Bajor?
- Ben Vedek'im.
- Je suis un Vedek.
Ben Vedek değilim ama sır saklayabilirim.
Je ne suis pas Vedek, mais je sais garder un secret.
- Vedek Winn.
- Vedek Winn.
- Ben getirdim, Vedek Winn.
- Moi, Vedek Winn.
Aferin, Vedek Bareil.
Excellent, Vedek Bareil.
Vedek Bareil küreye bakman için konseye danışsaydı eminim itirazları olmazdı.
Je suis sûre que l'assemblée n'aurait vu aucune objection à ce que vous rencontriez un orbe si le Vedek Bareil nous avait consultés.
Kahinlerin bugün benim yanımda olduğunu hissediyorum Vedek.
Je pressens que les Prophètes vont me sourire aujourd'hui, Vedek.
Benimki kadar küçük bir tarikatın Vedek'i tarafından desteklenmek çok etkili olmaz.
L'appui venant d'un Vedek d'un ordre aussi petit que le mien ne serait pas très significatif.
Eğer Vedek konseyi beni desteklerse.
A condition que l'assemblée des Vedeks m'accorde son suffrage.
Yemin ederek işe başladıktan 26 saat sonra,... seni Kai seçmesi için Vedek Kurulunu yöneteceğim.
26 heures après avoir prêté serment, j'ordonnerai à l'assemblée des Vedeks de vous élire Kai.
- Vedek Bareil, seni görmek ne hoş.
- Vedek Bareil, ravie de vous voir.
Ölümünden kısa bir süre önce, Vedek Redab tarafından kutsandı.
Béni par le Vedek Redab lui-même, juste avant de mourir.
- Binbaşı Kira Vedek Bareil'e aşık.
Le major Kira est amoureuse du Vedek Bareil.
Vedek Bareil hep Bajor'da.
Il est toujours sur Bajor.
Hayır, Vedek Bareil'le karşılaşmayı istemiyorum.
Non. Je ne veux pas tomber sur le Vedek Bareil.
Bu Vedek Bareil'in yapacağı bir işe benzemiyor.
Voilà qui m'étonne de lui.
Binbaşı, Vedek Bareil'in istasyona geldiği haberini aldık.
Major, Vedek Bareil va nous rendre visite.
Vedek kurulunda, oldukça büyük bir çalkantıya yol açtı.
Cela a causé... un beau scandale à l'Assemblée des Vedeks.
Vedek Bareil!
Vedek Bareil!
Vedek Tolena'ya oy atacaktım.
J'allais voter pour Vedek Tolena.
Vedek Bareil, kutsal metinlerin ne kadar kolay yanlış yorumlanabileceğini bize hatırlattığın için teşekkürler.
Merci à vous, Vedek Bareil, de nous rappeler que les textes sacrés peuvent facilement être mal interprétés.
Sizi istasyona ne getirdi, Vedek Winn?
Qu'est-ce qui vous amène ici, Vedek Winn?
Vedek Bareil'e yapılan elim saldırı girişimi için hala beni sorumlu tuttuğunu biliyorum.
Mon enfant, je sais que vous continuez à me tenir responsable de ce déplorable attentat contre Vedek Bareil.
Belki de birlikte Vedek Meclisi'nde konuşmalıyız böylece herkes yeni dostluğumuzu kutlayabilir.
Peut-être pourrions-nous l'annoncer ensemble à l'Assemblée des Vedeks, pour que tout le monde puisse célébrer notre amitié retrouvée.
Vedek Bareil'i desteklediğiniz herkesçe biliniyor ben hoş bir sürpriz olsam da bir basın açıklaması yapmayacaksınız ki.
Il est de notoriété publique que vous soutenez Vedek Bareil, quoique j'ai été agréablement surprise qu'il n'y ait eu aucune annonce publique à ce sujet.
- Vedek Winn onu tapınağa kabul etti. - Geliyorum.
Vedek Winn lui a offert l'asile.
Vedek Winn.
Vedek Winn.