Vega tradutor Francês
1,148 parallel translation
Vega'yı arayacağım. Bakalım Bayan Jasper'ın olay ânında başka yerde olduğu iddiasını doğrulamış mı.
Je demande à Vega de vérifier l'alibi de l'épouse.
Draylax ve Vega kolonisi yolunun yarısında.
Entre Draylax et la colonie de Vega.
Hayatımı nerede geçirmek istediğime karar vermek zorundaydım... ve Draylax-Vega arasında koşuşturmak istediğimden pek emin değildim.
J'ai réfléchi à mon avenir et je ne le voyais pas entre Draylax et Vega.
Ulusal dekatlon için Vega'dan ayrılırken Sadece Stephanie'yi düşünebiliyordum.
Sur la route de Vegas, pour le décathlon national, Stéphanie occupait toutes mes pensées.
İşte Vega.
Ça craint, Vegas.
En parlak yıldız Vega.
L'étoile la plus brillante, c'est Véga.
Doktor Vega burada mı?
Le docteur Vega est là?
Dr Vega ile görüşmem mi gerekiyor?
J'appelle le Dr Vega?
Doktor Vega bana söyledi.
Le Dr Vega me l'a dit.
Ama Dr Vega bana kaygılanmamamı... Çünkü Benigno'nun erkeklerden hoşlandığını söyledi.
Le Dr Vega m'a dit de pas m'en faire, que Benigno préférait les mecs.
Her ne şekilde olursa olsun, Dr Vega'ya bildirmek lazım.
De toute façon, il faut le dire au Dr Vega.
Dr. Vega bana her şeyi anlattı.
Le Dr Vega m'a tout raconté.
Kasa 507. monica Vega'ya ait
Le coffre n ° 507. Au nom de Mónica Vega.
Harp Takımyıldızında, en belirgin olanı Vega dır.
A l'extérieur de la constellation de la Harpe, Vega est la plus brillante.
Vega, Sicilya, 1985.
Vega Sicilia, 1985.
- Ben Dedektif Vega.
Lt Vega.
Vega Reticuli diye yerden 300. evlilik yıl dönümünde olan bir çift ile iyi bir diyalog içindeydim.
Les meilleurs que j'aie jamais mangés. - Désolée que vous ayez mangé seul. - Oh, pas de problème.
Yanımıza ilk gelen Suicide'dan Alan Vega'ydı.
Le premier à être venu nous voir était Alan Vega de Suicide.
Vega güvenlik görevlisiyle konuşuyor, biz de gidelim.
Allez, Vega a le gardien.
Dedektif Vega'yla burada kalmanı istiyorum.
Reste ici avec le lieutenant Vega.
Ben Las Vegas Polisi'nden Dedektif Vega.
Lt Vega, Police de Las Vegas.
Rudy Nola'nın Arnold Vega'yı vurduğunu gördüm.
J'ai vu Rudy Nola tuer Arnold Vega. J'étais là.
Bulduğunuz geminin Vega Kolonisi tarafından fırlatılmış olması mümkün..... ama aranızda epey mesafe var.
Il est possible que le navire que vous avez trouvé ai été lancé de la colonie de Véga... mais cela fait loin jusqu'à vous.
Alpha Centauri... Vega kolonisi... hepsi yok edildi.
Mars, Alpha Centauri, la colonie Vega...
Vega Şirketi kendi ambleminde bir fil kullanıyor, değil mi? Biz niye kendi amblemimizi kullanıp şirkete olan sevgimizi göstermek için yeni bir tane yapmıyoruz?
L'éléphant est la marque de Véga, prendre la nôtre prouverait notre attachement.
Sağ olun. Vega Şirketi'yle bir tane vardı...
Je suis de la Véga.
Teklif ettiklerinde, Vega'yı bile geri çevirdiğini duymuştum.
La Véga l'a approchée mais elle a refusé.
14 : 00'ten sonra burayı Vega kullanacak. Devam edecekseniz, Kargo Bölümü B4'ü kullanın.
Véga vient à partir de 14 h, va au hangar B4 pour continuer.
Vega'nın yeni mekik modülü örneği geliyor, birlikte gidip bir göz atacaktık.
On doit aller voir le nouveau vaisseau de la Véga.
Anlaşılan Vega'ya gideceğini ve önce onlarla anlaşacağını söylemiş. Hatırlayın, Jüpiter projesinden çıkarılan adamlardı onlar.
La Véga a quitté le projet Jupiter, mais ils seraient déjà en pourparlers.
Asıl siz kimsiniz, Señora de la Vega?
La vraie question, Señora de la Vega, est : "Qui êtes-vous?"
Sana söylüyorum de la Vega, kadınlar sadece bir şey isterim der ama asıl istedikleri hep başka bir şeydir.
Les femmes disent qu'elles ne veulent qu'une chose, mais elles veulent tout le reste.
Aranızdan herhangi biri Alejandro de la Vega olabilir mi?
Se peut-il qu'un de vous soit Don Alejandro de la Vega?
De la Vega sizsiniz demek.
C'est vous, de la Vega!
Sana bir tavsiye, de la Vega.
Un conseil, de la Vega :
Tehlikeli günler geçiriyoruz Bay de la Vega.
Nous vivons une dangereuse époque.
Ülkemiz hiçbir savunma veya açıklama yapmadan korunmalı, de la Vega.
La protection de notre pays n'exige pas de justification.
Hoşça kal de la Vega.
Au revoir, de la Vega.
Dietrich, ben Vega.
Dietrich, c'est Vega.
Yine ben, Vega.
C'est encore Vega.
Vega ile konuş.
PARLER AVEC VEGA
Vega olayı yüzünden.
C'est à cause de Vega.
Vega da işe müdahil olacaktı ancak polisle girdiği bir çatışmada öldü.
Vega devait être de la partie. Mais il s'est fait descendre dans une fusillade avec la police.
Vega nerede?
- Où est Vega?
- Vega mı?
- Vega?
Vega nerede?
Où est Vega?
- Vega yapamadı.
- Il n'a pas pu venir.
Vega aracın içinde olmazsa kapıyı içeriden kim açacak?
Si Vega n'est pas dans le fourgon, qui ouvrira la porte de l'intérieur?
Vega'yı işe aldırmam iki ay sürdü.
J'ai mis deux mois à les convaincre de prendre Vega.
Birçok anıları olmalı.
J'ai discuté avec un couple de Vega Reticuli.
Vega'ya söyleyim de araştırsın.
Je le dirai à Vega.