Veririm tradutor Francês
10,530 parallel translation
Bir ihtimal başıma talihsiz bir şey geldiğini düşünürsen bile hakkında bildiğim her şeyi yetkililere veririm.
Si par hasard, vous envisagiez qu'il m'arrive malheur, les autorités apprendraient la vérité sur vous.
Ben şişmanım, istersem böyle kalırım, istersem kilo veririm.
Que je perde du poids ou non, ce sera mon choix.
Bisikletin için 1000 dolar veririm.
J'achète ton vélo.
Haber veririm.
Bien sûr, je vous tiens au courant.
George Tucker'in ailesini benden uzak tutarsan sana büyük bir bahşiş veririm.
Voici un gros pourboire si tu éloignes les parents de George loin de moi.
Onlara tek kullanımlık telefonlardan veririm, çünkü takip edilemezler.
Je leur donne des téléphones jetables pour qu'ils ne soient pas traqués.
Burada kararları ben veririm.
C'est moi qui décide, ici.
Paranı geri istiyorsan, sabah sana bir çek yazıveririm.
Si tu veux que je vous rembourse, je fais un chèque demain matin.
27 veririm.
Je dirais 27.
9 veririm.
Je vous en donne 9.
Koli bandı veririm.
J'y mettrai du ruban adhésif.
Buna en fazla 1,3 veririm.
Je dirai que 1.300, c'est mon dernier prix.
İdrarını test edeceğim, programını izleyeceğim, belki yatan hastalarla ilgilenmesine imkan veririm, ama tüm diğer şeyler temizlik, cesetler...
Je vais tester ses urines, suivre ses progrès, peut-être fournir un peu de comportement envers les malades, mais tout ces autres trucs... le nettoyage, les cadavres...
Ayrıca radyoda ne dinleyeceğimize ben karar veririm.
Et j'ai un droit de véto sur la radio.
Kimin çıkacağına ben karar veririm.
Je décide qui passe.
Güzel bir şey bulduğumda haber veririm.
Je te ferai savoir quand je trouve quelque chose de beau.
Bankaların insanlara vermeyeceği paraları borç olarak veririm.
Je prête de l'argent quand les banques refusent.
Burada çekim yapmamıza izin verirsen sana yüz kart veririm.
Laissez-nous filmer, je vous donnerai cent boules.
Yemek hazır olunca ben sana haber veririm.
Je t'appellerai quand ça sera prêt.
Bir yumurta verirsen sana seyahat konferansı veririm.
Je te ferai un résumé de mon voyage si je peux t'emprunter un œuf.
Tamam, Em. Haber veririm sana.
Em, je t'appelle quand on a fini.
- Bunu işi yaparsan para veririm.
Je pourrais faire en sorte que ça en vaille la peine.
Yataðýn altýna saklanabilirsem arabamýn anahtarlarýný veririm.
Je te prête ma voiture si je peux me cacher sous ton lit.
- Benimle gelirsen veririm.
- Peut-être si tu viens avec moi.
Yoksa göbeðine araba lastiði baðlar, ateþe veririm. Kuzenim falan demem.
ou bien j'attacherai un putain de pneu autour de ton ventre et j'y mettrai le feu même si tu es ma nièce.
Þimdi o ölmesin diye canýmý veririm.
Maintenant je préfère mourir avant de le laisser mourir.
Söyle yarına tamam etsin, yoksa sizi göçmen bürosuna veririm.
Payez ou la police vous ramène à la frontière.
Sana biraz para veririm.
Je vais te donner de l'argent.
Güvenli olunca sana haber veririm.
Va chez ta sœur. Pour le moment, tu es en danger.
Telefonumu attım mecburen, seni kontörlüden arar, haber veririm.
- J'ai pris un téléphone jetable. Je t'appellerai.
Ben diyaloga da çok önem veririm.
Vous savez, pour moi, le dialogue est tout aussi important.
Gelirse önce kartı veririm.
Je serais le premier à te la donner.
Anladığım zaman sana haber veririm.
Je vous le dirai quand j'aurai une réponse.
Raporumu teğmene veririm.
Je donnerai mon rapport au Lieutenant.
Sana iş yerinin adresini veririm.
Je vais vous donner son adresse de travail.
- Sonra ofisime gel. Dersimi alabilir misin o zaman karar veririm.
- Viens à mon bureau tout à l'heure, je verrai si je te laisse ou non suivre mon cours.
Sonra ofisime gelirsin, dersime girip girmeyeceğine karar veririm. Tabii, olur.
Venez dans mon bureau tout à l'heure, je déciderai si oui ou non vous pourrez suivre mon cours.
Eğer daha fazla öğrenirsem sana haber veririm.
J'essaierai d'en savoir plus.
- Daha sonra garnizona rapor veririm.
- Je me présenterai à la garnison plus tard.
Talebimi gormezden gelirseniz kodlari internete veririm.
Ignorez ma demande, et je poste le code en ligne.
Ben sadece Ray'in numarasını veririm, sonra da o dostumuz için dua etmeye başlarım.
Si je lui obtenais le numéro de Ray, faites une prière pour votre pote.
Gel sana içki de veririm.
Entrez, et je vous servirai un verre.
Öğrendiğimizde haber veririm.
Je te dirai quand j'en saurai plus.
Hatta CYBH'si varsa, sana 500 papel veririm.
En fait, si elle en a une, je te donnerai 500 dollars.
Hepsine 200.000 veririm.
200000 pour le lot complet.
Tabii, Athénaïs için her şeyimi veririm.
Bien sûr, tout ce que désire Athénaïs...
Burada lakapları ben veririm.
C'est moi qui donne les surnoms ici.
Parasını veririm.
Je peux payer.
Bak, ben krizler başladıktan sonra karşılık veririm.
Écoute, je réponds aux crises quand elles arrivent.
Veririm. Bu şanslı eleman ve önceki kurbanımız aynı fobi destek grubunun üyeleri.
Je le ferai.
Bullock'un dosyasını veririm. Ama diğerleri olmaz.
Vous pouvez avoir le fichier de Bullock mais pas le reste.