Verras tradutor Francês
5,894 parallel translation
İzlediğin zaman her şeyi göreceksin.
Quand tu verras ça, tu sauras tout.
Ve şimdi bu yöntemin, inanılmaz derecedeki mucizevi etkilerini göreceksin.
Et maintenant... tu verras... les effets miraculeux... de cette nouvelle thérapie remarquable.
AkŞama görürsün.
Tu verras.
Görürsün.
Tu verras bien.
Hepsindeki ortak değişkenin ne olduğunu düşünürsen göreceksin ki işin sırrı bende.
Si tu cherches le dénominateur commun de toutes les rencontres, tu verras que c'est moi.
Gör bak, Tez'in başının etini yiyorum.
Tu verras, j'en ai parlé à Tez.
Beklersen, gölün karsisinda kocaman bir misk siçani ailesi görürsün.
Attends un peu, tu verras une famille de rats musqués sur le lac.
Vur bak başına neler geliyor.
Frappe-moi, tu verras ce qui arrivera.
Yakında babanı göreceksin, merak etme. Söz veriyorum.
Tu verras ton papa bientôt, je te le promets.
Onu gördüğünde Lloyd'un ve babasının onu aradığını söyle.
Quand tu la verras, dis-lui que Lloyd et son père la cherchent.
Sen bunu izlediğinde Trey eyalet cezaevinde olacak.
Quand tu verras ceci, Trey sera en prison.
- Taşak görmek mi istiyorsunuz? - Evet. Birilerini kaçırıp içeri düşün o zaman.
Joue au ravisseur, et ici, tu verras des couilles.
Saçını yıkayıp öyle uyaybilirsin... Sabaha düzelmiş olur değil mi?
Tu peux les laver, aller dormir comme ça et tu verras que demain... ils seront redevenus normaux.
Yalancı değilim. Arpı getireceğim, göreceksin!
Je rapporterai la harpe, tu verras.
- İstediği zaman.
Quand tu le verras.
İstediği zaman dedim ya anasını satayım!
Quand tu le verras nom de dieu!
Ve bana bir daha öyle dersen gebertirim.
Et appelle-moi encore comme ça, tu verras.
Dizginleri ele alma sırası sana geldiğinde, kendin de göreceksin.
Quand ce sera à ton tour de prendre les rênes, tu verras par toi même.
Göreceksin.
Tu verras.
Başlamazsa bir gün uyanacaksın ve onu bir kez bile düşünmediğini fark edeceksin.
Si ce n'est pas le cas, tu te réveilleras un jour et tu verras que tu ne penses plus à elle.
Sonra göreceksin.
Ensuite, tu le verras.
Çocuğunu görmezsin.
Tu verras jamais ton gosse.
Ama toz yerleşir zaman Ben doğru olanı yaptım görürsünüz düşünüyorum.
Mais si tu réfléchis bien, tu verras qu'on a bien fait.
Her an onu görebilirsin.
Tu le verras dans un instant.
Güvende olduğundan emin olacağım.
Tu verras. Je vais m'assurer que tout se passe bien.
Büyükanneyi son kez göreceksin.
C'est la dernière fois que tu verras grand-mère.
Buna içten bağlanacaksın.
Ca te prend aux tripes, tu verras.
Kilisenin önünde bir lokanta var.
En face de l'église, tu verras un restaurant.
Bir Ferrari'ye en fazla bu kadar yaklaşabilirsin.
T'en verras jamais une d'aussi près.
- Kim? Öğrenirsin.
Tu verras bien.
Stüdyolar tekrar arayacak, kitap teklifleri alacağız. Göreceksin.
Les studios vont rappliquer, les éditeurs aussi, tu verras.
Ayrıca hepsi korkutucu eziklerden oluşmuyor. Sen de göreceksin.
Ils sont pas tous détraqués, tu verras.
Görürsün.
Tu verras.
Neye benzediğini asla göremeyeceksin.
Tu ne verras jamais à quoi il ressemble.
Sabırlı ol. Göreceksin.
sois patient tu le verras
Bugünün resmini görmediğin için yarın fotoğrafını göndereceğim bir resmin olmayacak.
Comme tu ne verras pas la photo du jour, y aura pas de tableau à photographier.
Güvenilmez biri olarak kabul edilecek ve oğlunu ayda sadece 2 saat görebileceksin. O da gözetim altında, eğer şanslıysan!
Tu le verras 2 heures par mois avec un peu de chance.
Zaman hayatta kalırsın.
Tu verras, tu te sortiras de là.
Çok güzel yerlerdir oralar.
C'est vraiment bien, tu verras.
( Televizyon ) Yüzünü bir daha gördüğümde biraz saygı göster.
La prochaine fois que tu verras mon visage, aie un peu de respect.
Öyle. Sen de içeri gittiğinde geçmişimizle ilgili özel bir şeyler at ve tepkisine bak.
... tu lui poses des questions spécifiques sur notre passé, et tu verras sa réaction.
Birazdan göreceksin.
Tu verras.
Geri gelicem ve bi gün hepsinin tadına bakıcam.
Je reviendrai te le dévorer tout entier, tu verras.
Fakat bence sinirinin İlk safhası geçtiğinde Şunu anlayacaksın ki - ki
Mais je pense qu'une fois dépassé ce premier coup de colère, tu verras que...
Eğer Marty'nin davranışlarını gözünün önüne getirirsen zayıflığının ve acısının ifadesini bunun seninle alakalı olmadığını göreceksin.
Alors, si tu peux voir le comportement de Marty comme une expression de faiblesse, de douleur, tu verras qu'il ne s'agit pas de toi.
Büyük resimli kitabımızda gördüğün zaman mutlu olacaksın.
Tu seras heureuse quand tu verras notre beau livre.
Bayağı eşsiz bir alettir.
Elle est unique, comme tu le verras.
- Gördüğün son yüz olmayı.
- Être le dernier visage que tu verras.
Göreceksin Norman.
Tu verras, Norman.
Seni nereye götürecek gör.
Tu verras où ça te mènera.
Göreceksin.
- Tu verras.