Vibrations tradutor Francês
638 parallel translation
- Maalesef psişik titreşimler sempatik gelmiyor.
J'ai bien peur que les vibrations psychiques soient défavorables.
Gwendolen, benimle evlenir misin?
Il produit des vibrations douces.
Empatikalistler düşmanca hisleri hemen anlarlar.
Ces emphaticalistes se méfient... des "vibrations hostiles".
O zaman dostça hisler dolduralım içimize.
Nous aurons donc des vibrations sympathisantes.
En dostça hisler değil mi bizimkiler?
Nous sommes deux vibrations très sympathisantes.
Kasabanın bu kısmı tahliye edilmiş çünkü topların titreşiminden evler yıpranmış.
Cet endroit a été évacué. Les vibrations des canons abîmaient les maisons.
saatte 700 röntgen artı... ve titreşimli.
Plus de 700 roentgens par heure, et des vibrations.
700 röntgen artı ve titreşimli.
Plus de 700 roentgens et des vibrations.
750, ve titreşimli, efendim.
750, avec des vibrations, monsieur.
Mavi ışık tam olarak nabız atışına karşılık.
Les vibrations correspondent exactement à cette lumière bleue.
Sen buraya geldiğinden beri ikinizin arasında karşılıklı titreşimler var.
Il y a eu des vibrations entre vous. Dès le début.
Ses, yani bu sonik titreşimler içeri giriyorlar.
Les vibrations sonores entrent dans l'engin.
Eğer onların hareketlerini izlersek, onları şaşırtabiliriz.
Si nous les pistons par leurs vibrations, nous pouvons les prendre par surprise.
Eğer motoru çalıştırırsak titreşim tüm yapıyı zedeler.
Les vibrations vont demander un effort inutile... aux structures.
Gereksiz titreşim yapıyı parçalara bölebilir.
Sinon les vibrations mettront le châssis en pièces.
Titreşim minimum olmalı.
Réduisez les vibrations au minimum.
Ben dokunduğumda sarsıntı geçiriyorum.
Essaye. Je ressens des vibrations, comme si elles vivaient.
En büyük sorunumuz titreşim.
Notre plus grand problème, ce sont les vibrations.
Müziksel yeteneklerinle kendi deneyimlerin arasında hiç tereddütte kaldın mı? Kimmiş o? Sadece bir his.
Après tout, je pense qu'un musicien de votre trempe... vous avez déjà sûrement ressenti ces drôles de vibrations, hum?
- Titreme yüzünden.
- Les vibrations.
LP'de vurma olmasaydı titreme olmazdı.
Sans ce jeu, il n'y aurait pas eu de vibrations.
- Birkaç küçük titreşim.
Des vibrations, rien de plus!
- Titreşim artıyor.
- Il y a des vibrations.
Son derece güçlü sonik titreşimler.
Vibrations soniques très puissantes.
Doğal titreşimler, güç 2'de, Kaptan.
Vibrations naturelles de force 2.
Evet. Her yönden gelen yüzeyaltı titreşimler.
Des vibrations souterraines se propagent dans toutes les directions.
Kirk, tamam. Yüzeydeki bir kuvvetin titreşimlerle alakası olabilir.
La force qui émane de la surface pourrait être à l'origine des vibrations.
Manyetiktir. Pozitif yüklü olduğundan negatif beyin dalgalarıyla beslenir.
C'est magnétique, chargé positivement, ça se nourrit de vibrations psychiques négatives.
Hey, dostum senin titreşimlerini hissediyor.
Hé, elle chope tes vibrations!
Titreşimlerinden anlayabiliyorum sen yerçekimine aykırı bir adamsın!
Rien qu'aux vibrations que vous dégagez, je sais que vous êtes un opposant à la gravité!
Ortam harika! Herkes herkese yardımsever.
Les vibrations sont bonnes.
- Çok kötü titreşimler yayıyorsun.
Tu arrives enfin à bander, hein? Tu dégages de très mauvaises vibrations.
Seni seviyorum ama sen bir serserisin. Daima genç ve açık oldun.
"De mauvaises vibrations!" Je t'aime bien, mais t'es un con.
Titreşimlerini hissedebiliyorum.
Je sens leurs vibrations.
İki titreşim var ve birisi ağır.
Deux vibrations, dont une lourde.
Bu bir titretici mekanizması. O da şu parçayı tetikliyor.
C'est un détecteur de vibrations qui déclenche cette partie.
Titretici şalteri o kadar hassasmış ki kelebek kanadı değse patlıyormuş.
Le détecteur de vibrations est tellement sensible qu'il peut se déclencher au moindre frôlement.
Araba sallanıyor.
Il y a des vibrations, ici.
- Kendi yerindeki titreşimleri hissetmiyor musun?
Tu sens pas les vibrations?
Bu da yetmediyse,... mikrofonlar, elektronik gözler basınca duyarlı zemin, titreşim dedektörü, göz yaşartıcı gaz,... ve hatta ısıdaki en ufak değişikliği bile algılayabilecek termostatlar var.
Et comme si ça ne suffisait pas, il y a micros, caméras, tapis sensibles à la pression, détecteurs de vibrations, gaz, et détecteurs thermiques.
SİNİR SİSTEMİ KÖPEKBALIĞININ TİTREŞİM ALGILAYICISI
SYSTEME SENSORIEL LATERAL DETECTEUR DE VIBRATIONS DU REQUIN
DÜZENSİZ İTKİLER
VIBRATIONS IRREGULIERES
Bir şeyi bir yere yerleştirirken mutlaka yatay titreşim meydana gelir.
Quoi qu'on fasse, il y aura toujours de sévères vibrations latérales.
Herhangi bir ritmik, düşük frekansda titreşimler.
Les vibrations rythmiques de basse frequence.
Berbat titreşim yapıyorlar.
Les vibrations sont terribles.
- Doğru. Titreşimle hareket ederler.
- Elle réagit aux vibrations.
Arılar alarmı katılmaları gereken bir ayinin titreşimleri gibi algıladılar.
Pour l'essaim, l'alarme émettait les vibrations d'un rituel... où elles devaient être.
Garip titreşimler hissetttim.
Je reçois comme d'étranges vibrations.
Bir dakika, biz turnede şarkıcılarız... Düşmanca hisler dağıldığına göre...
Maintenant que ces vibrations hostiles ont disparu, on monte?
Peki, şu titretici düzeneği ne iş yapar?
Un détecteur de vibrations?
Bu yerin heyecanını hisset.
On sent les vibrations ici.