Vinc tradutor Francês
329 parallel translation
Tanıştığımıza memnun oldum.
- Holling Vincœur. Heureux de faire votre connaissance.
Hey, siz vinç üzerindekiler aşağı, güverteye inip giriştekilere yardım edin.
Allons, les gars! Sur le pont!
İki vinç gemisi. Bir 11 : 25, bir 11 : 27 var.
On demande deux matelots.
Vinç gelene kadar bir şey yapamayız.
On ne peut pas faire plus sans une grue.
Vinç düşüyor!
La grue s'effondre.
- Vinç ne zaman burada olacak?
- Quand est-ce qu'on aura les grues?
Ama Albay, vinç lokomotifi kımıldatıncaya kadar...
Mon colonel, tant que la grue n'aura pas déplacé la locomotive...
İki vinç istemiştim.
J'ai demandé deux grues.
Vinç Paris'de.
La grue est à Paris.
Vinç olmadan imkansız.
Sans ça c'est impossible.
Ayrıca bir de vinç gelecek.
Et une grue aussi.
Kaldıraç kullanacaksın ayrıca vinç de var.
Nous avons des cales, des leviers. Il y a aussi un treuil.
- Vinç.
- Le treuil.
- Vinç mi?
- Le treuil?
Vinç, yükü kaldırmak için.
Pour hisser le cargo.
Şu vinç.
La grue...
Vinç konumunu koruyacak, tamam mı?
Le treuil va vous maintenir en position.
- Gerçekte ihtiyacımız olan bir vinç değil, biliyorsun.
Ce qu'il nous faudrait, c'est un treuil.
İçimde bir his, vinç bulduğumuzu söylüyor.
Vous savez quoi? Je crois qu'on a trouvé notre treuil.
Vinç!
Le treuil!
Bir vinç alıp kaldırdık mı
12 cylindres en V Vilebrequins à sept paliers
Bu vinç ne amaçla kullanılıyor?
A quoi sert cette grue?
Üzgünüm. Vinç bozulmuş.
Excuse, mais le treuil est cassé.
Önünde elektrikli vinç var.
Il y a un treuil électrique à l'avant.
Sagan adlı bir vinç işçisi.
C'est un grutier.
Benim vinç cihazım dağ tırmanışında kullanılmak üzere tasarlanmadı. Ama yine de göze almak istiyorum, eğer sende niyetliysen.
Mon treuil n'a pas été conçu pour l'alpinisme, mais je suis prêt à prendre ce risque.
Ayrıca bir vinç ve yüzlerce Kızılderili'nin kuvveti bizimle beraber.
Nous avons un cabestan et des centaines d'lndiens.
O halde bir vinç alın ve dışarı çekin!
Elle est coincée. Apportez un câble de treuil pour la sortir.
Vinç tekniği.
- La technique de la cigogne. - Ça marche?
Yataktan çıkartmak için vinç gerek.
Il faudrait une grue pour le sortir.
Bir vinç.
Une grue.
Vinç için gelmedim.
Je viens pas pour la grue.
Vinç 1, aşağıya!
On est entraînés! Treuil n ° 1!
Vinç!
Quoi?
Vinç aşağıya düşüyor!
La grue nous tombe dessus!
Şimdi vinç enkazına dikkat edersen iyi olur.
Attention aux débris de la grue maintenant.
Yine bir vinç lazım olacak.
On va encore avoir besoin d'un tracteur.
Vinç çalıştı.
Treuil.
Ayağa kalkabilmem için bir vinç gerekiyor.
Je ne tiendrais plus debout sans béquilles... Mais toi!
- Vinç bulursak.
- Oui, avec une pelleteuse.
- Evet, bir de vinç.
- Ouais, avec un treuil.
Hayır, vinç olmaz.
Non, pas de treuil.
Vinç onu parçalar.
Ça le déchirerait.
- Mr Vincoeur?
- M. Vincœur?
Sadece bir geceliğine zincir vinç bizim.
Le treuil, on l'a que pour une nuit.
Aniden, bu büyük buhar boruları patladı ve bu kocaman vinç bacaklarına çarptı "Bacaklarım! Bacaklarım!" diye bağırdı.
Tout d'un coup, un tuyau a explosé, une énorme grue s'est écrasée sur ses jambes et elle a hurlé : "Mes jambes!"
Ben de "Evet bacakların, üzerinde 1 tonluk vinç var" dedim.
Je lui ai dit : "Sans blague. Vous avez une grue d'une tonne dessus."
Vinç kolunu tamir ettim.
J'ai réparé le winch.
- Vinç tamburası.
- Un winch.
Vinç tamamlanmadı.
La grue n'est pas prête.
O kadar şişman ki vinç ile taşıyabiliyorum.
C'est une grosse bête, qui marche en se balançant. Un char d'assaut!